Berna Sever / EGE TELGRAF- Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 4-5 Kasım’da gerçekleştirilecek olan 38. Olağan Kurultay’da genel başkanlığa talip olan CHP Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, İzmir’de partililerle bir araya geldi. CHP İzmir İl Başkanlığı önünde partililerle buluşan Özel, Kurultay’ı kazandırdığı takdirde nasıl bir CHP vaat ettiğini anlattı. Özel’in konuşması esnasında sık sık, ‘Değişim’, ‘Özgür başkan’, ‘İzmir seninle gurur duyuyor’ sloganları atıldı. CHP Genel Başkan Adayı Özel’e daha önce desteğini açıklayan; CHP İzmir Milletvekilleri; Murat Bakan, Deniz Yücel ve Gökçe Gökçen, CHP 27’nci Dönem Milletvekili Tacettin Bayır, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce de Özel’e eşlik etti. Öte yandan Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan, bazı ilçe başkanları, önceki dönem il yöneticileri ve ilçe başkanları da buluşmada yer adı.
KAVGA BEKLEYEN AVCUNU YALASIN
CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel, “Örgütün başkanı olmadan örgütün evinde toplantı olmaz” diyerek CHP İzmir Şenol Aslanoğlu’nu sahneye çağırdı. Bunun üzerine bir konuşma yapan İl Başkanı Aslanoğlu, “Haziran’da başlayan seçim sürecinde bizler önce mahallelerde 2 liste yarıştık, 1 liste kazandı, ilçelerde 2-3-4 aday yarıştık, bir arkadaşımız yarıştı. İl başkanlığı için iki arkadaş yarıştık birimiz kazandık. Şimdi 38. Olağan kurultayımızda genel başkan adaylarımız yarışacak, biri kazanacak. Hepsi bu… Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da el ele kol kola yerel seçimler için çalışacağız. Bizlerden Kurultay’da bölünme, parçalanma, kavga bekleyeneler avuçlarını yalasınlar. CHP birlik içinde yola devam edecektir. Genel Başkan Adayı Sayın Özgür Özel’e çıktığı yolda başarılar diliyorum” sözleriyle açıklamalarına başladı.
KUVVETLİ BİR DESTEK İSTİYORUM
CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel’in açıklamalarından öne çıkan mesajlar şu şekilde:
5 Kasım’da Olağan Kurultayı’mızda Cumhuriyet’in 100. Yılında CHP’yi yönetecek genel başkana ve kadrolara karar verilecek. Bu kararı 1200 delegemiz verecek. Bazı tartışmalar yapılıyor, çok üzüldüğüm ithamlarda bulunuluyor. Bazı cümlelerin içinde Cumhuriyetin amiral gemisi İzmir’imizin de adı geçiyor; ‘İzmir’in delegesi askermiş, ne söylenirse onu yaparmış’. İzmir’in delegesi de üyesi askerdir ama hepimiz Mustafa Kemal’in askeriyiz. İzmir’in delegesinin de Van’ın, Antalya’nın, Tekirdağ’ın, Şırnak’ın, Kayseri’nin, Konya’nın, Hakkari’ni, Sinop’un delegesinin de Ankara’nın İstanbul’un delegesinin de ortak özelliği şah damarında parti sevgisi, Atatürk sevgisi atar. Bizim delegemiz kimin kulağına ne dediğine, birkaç ay sonraki farklı tercihleri kimin yapacağına, bir takım ilişki düzlem ve düzenlemelerine değil bu partinin, ülkenin geleceğine, partinin muhalefette kalmaması için ne karar vermesi gerekiyorsa verir ve arkasında durur. Bin 200 delegemizin vicdanlarının, akıllarının, gördüklerinin gereğini yapacaklarına inanarak, sizlerden; önyargılardan arınmak, zincirlerden kurtarmak için kuvvetli bir destek istiyorum.
SOKAK NE DİYORSA GEREĞİNİ YAPIN
Bizim delegemiz kongreye, kurultaya gelmeden önce berbere gider, düğüne gider gibi kongreye, kurultaya gideriz. Berber kendisini tıraş ederken ona diyorsa ki, ‘Sokakta değişim talebi var, olursa iyi olur, olmazsa kötü’ diyorsa bizim delegemiz kulağına söyleneni değil kulağıyla duyduğunu yapar. Delegelerimize şunu söylüyorum; haftaya bugün Ankara’da olacaksınız, Ankara’ya gelmeden önce aklına, vicdanına, kalbine güvendiğiniz herkese lütfen sorun; Cumhuriyet’in 100. yılında nasıl bir parti istiyorsunuz? Umut için, partimizin bir kez daha muhalefette kalmasın diye, partimiz ayağa kalksın diye sokak ne diyorsa, evlat, ana, komşu, arkadaş ne diyorsa onun gereğin yapın. Bu partinin önünü açın.
"CESUR, AZİMLİ, KARARLI KADROLARLA YÜRÜYECEĞİZ"
Sözümün özü şudur; değişim ekibinin içinde sadece genç yeni yüzlerin, dünyayı görecek, Türkiye’yi doğru okuyacak, arı gibi çalışacak ve bu partiyi 1970’lerde partiyi doğru konumlandıran rahmeti Ecevit’in kadrosunun başardığı gibi başarıdan başarıya taşıyacak, partinin başının üzerinde yüzde 25’deki cam tavana hapsolmayan, sağa verilen sıralar yerine partinin büyümesi gelişmesi, sol sosyal demokrat değerlere, altı ok ilkelerine sonuna kadar bağlı, bunları aşındırmadan geliştiren ve Erdoğan’ı geride bırakacak, önüne bakacak, cesur, kararlı, azimli kadrolarla yürüyeceğiz. AK Partilinin de İYİ Partilinin de HDP’linin de MHP’linin de işsizine, yoksuluna, emeği sömürülenine, gençlerine sahip çıkacak, sol-sosyal demokrat söylemlerle gençlere umut, heyecan vererek bu partiyi yönetmek durumundayız. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimlik siyasetini reddedeceğiz.
Erdoğan’ı geride bırakmaya, partinin önünü açmaya geliyoruz. Örgütümüze güveniyoruz. Bundan sonra tepede alınan kararların dayatıldığı, sağdan gelen akılların danışıldığı bir CHP değil, örgütüne inanan, güvenen ve sahip çıkan bir CHP olacak. Size bunu başaracak bir genel başkan ve kadrolar vaat ediyorum.
"CHP BABA OCAĞIDIR"
10 yaşımdan 17 yaşıma kadar İzmir’de yatılı okudum, Ege Üniversitesi’nde eczacılık okudum, eşimi orada tanıdım. Askerliğimi burada yaptım. Bugün içinde olduğum mücadeleye başlangıcımı siz İzmirlilerle yaptım. Buraya baba ocağına, ana kucağına geldim. CHP’nin İzmir üyeleri yürü derlerse önce partide sonra Türkiye’de iktidara yürüyoruz. 5 Kasım’da genel başkanlığa değil ülkede iktidara talibiz. Ne sonuç alırsak alalım, hepimiz bu partinin neferiyiz. Kazanırsak da 41 il başkanı ile girip 81 il başkanı ile çıkarı. Kaç delegeyle girersek girelim 1200 delegeyle çıkarız. Burası CHP, CHP baba ocağıdır. Bunu bir de bir kez tüm İzmirlilere söyleyelim; biz burada baba ocağının çorbasını kaynatanlarla beraberiz. Hepinize helal olsun. Hepinizi yürekten kutluyorum. Baba evinin kapısı ardına kadar açık. 6 Kasım’dan sonra koluna girdiğinizi baba ocağına getirin. Baba ocağının tapusu ne Özgür Özel’in ne Kemal Bey’indir, İsmet İnönü’de de değildi, Ecevit’de de değildi. Baba ocağının tapusu bir kişiye kayıtlıdır, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Baba evinde kavga olmaz, kırmak dökmek olmaz, yanlışı söylemek daha iyisini yapmak olur, çözüm önerileri olur ama ayrılık olmaz. Biz 4-5 Kasım’da değişim, gençleşme, yenileşme heyecanı çıkarmak ümidindeyiz. Bu bir hafta boyunca bu iradenizi daha yüksek sesle dile getiriniz. Bu iradenizi sokağa, Türkiye’nin gündemini taşıyınız. Değişimi çağrın.
Önce CHP değişecek sonra başımızdaki iktidar değişecek. Hepinize başarı, zafer vaat ediyorum. Bu partinin ışıklarının erken sönmeyeceği, yenilgileri kabullenmeyeceği, zaferlere koşacağı bir Türkiye vaat ediyorum. Ben size değişim vaat ediyorum. Önce partiyi sonra iktidarı değiştireceğiz. İlk seçimlerde partimizi iktidar yapacağız. Biz kazanacağız."
