İrem Kaya / EGE TELGRAF- CHP Halkla İlişkiler ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Balçova Nefes Restoran’da basın toplantısında gerçekleştirdi. CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya il başkan yardımcıları Asena Karcıer ve Ahmet Doğukan Gül de eşlik etti.

Türkiye’de yaşanan siyasal gelişmeleri değerlendirerek açıklamalarına başlayan CHP’li Genel Başkan Yardımcısı Bulut, Van’da yaşanan kayyum atamasına dair açıklamalarda bulundu. “Bu sabah kayyumla uyandık. Hemen hemen 1 aydır ne ile uyanacağımızın merakındayız” sözleriyle konuşmasına başlayan Bulut, “Bende refleks oldu sabah 7’de alarm çalmasa bile uyanıp mesajlara bakıyorum bugün ne oldu diye. Bir defa bir şey olmamıştı sabah o gün de öğle saatlerinde oldu. Bu tabiri pek kullanmak istemiyorum ama Türkiye açısından karanlık bir dönemdeyiz. Demokrasi, Türkiye çeşitli dönemlerde kesintiye uğradı, darbeler gördü ama bugün yaşananlar darbe dönemini aratmıyor. Türkiye’nin kuruluş tarihinde demokrasiye ilişkin çok mücadeleler oldu ama bugün kuruluş tarihindeki demokrasiyi çok fark ettiren bir durum yok” ifadelerini kullandı.

Whatsapp Image 2025 02 15 At 11.41.46

‘BİR ANDA TÜM TUŞLARA BASTILAR’

“23 yıllık iktidar yargı konusunda hep hikayeler anlatırdı” vurgusuyla devam eden Bulut, “Yaşadıkları haksızlıklardan bahsediyorlardı, o dönemi aratan bir dönem yaşıyoruz. ‘Her canlı ölümü tadacak’ derler ya her kesim şu anda bu rahatsızlık ve huzursuzluk içerisinde. Siyasi olmayanlar bile paylaşımlarından endişe duyar hale geldi. ‘Bunlar tesadüf ve aynı döneme geldi’ deseniz de öyle değil. Ayşe Barım örneğinde de olduğu gibi burada yaşananların hiçbiri yeni değil. Birçoğu geçmiş hikayeler ve suç üretilen olaylara. Hükümet neden tüm tuşlara bir anda bastı, asıl sorgulanması gereken nokta bu. Operasyonların, bilinçli, organize, kasıtlı kötülüğün hepsi iktidarın, iktidarını devam ettirme çabası olduğu kanaatindeyiz. Ömrü sandıkta bitecek iktidar sandığa gitmeden oylarımı nasıl yükseltirim. CHP kurultayına attığı iftiralarla da oyları yükselen CHP’nin oylarını nasıl düşürürüm çabası içinde. CHP’nin için karıştırarak muhalefeti etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Suriye ve Kürt meselesinden istediği sonuçları alamayınca bir anda tüm tuşlara bastı” dedi.

“ÇOK AZ AŞAĞI DÜŞÜŞÜ TEKRAR YUKARIYA ÇIKARDIK”

CHP’nin 31 Mart sonrasında Türkiye’nin birinci partisi olduğunu da ifade eden Bulut, “Biz Türkiye’de birinci parti oldu isek bunun sorumluluğunda davranmalıyız diyerek göreve başladık ve normalleşme sürecindeydik. Yapmak istediğimiz, bugünkü kötülüğü tahmin edemedik. O gün anormalliklerin normalleştiği, kötülüklerin o dönemden bugüne mukayese edilmiş oranda olduğu, kutuplaşma hasarını aşağı çekmekti. 31 Mart seçimlerinde başka partilerden aldığımız oyları kalıcı hale getirme sürecindeydik. O süreç içerisinde hatırlayın, iktidar da aynı şekilde karşılık verdi, bu normalleşme vatandaşın hayrınaydı, toplumun beklentileri de olumluydu. CHP 31 Mart’tan sonra oylarını artırmaya devam etti. Parti içinde tüzük tartışmaları olduğu dönemde, oylarımız sabitlendiği anda iktidar çark değiştirdi, eski moduna geri döndü. Kutuplaştıralım, muhafazakâr kesimin duygularına tekrar hitap edelim dediler. Bu da yetmedi daha da sertleştiler. CHP kurultay sürecinde çok az aşağı düşüşü tekrar yukarı çıkardık” diye konuştu.

“SUÇU NE KENDİSİ DE BİLMİYOR”

Geçtiğimiz günlerde tutuklanarak cezaevine gönderilen ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı CHP’li Ahmet Özer’e de değinen Bulut, “Ahmet Özer’in suçu ne, kendisi bile bilmiyor! Özer AK Parti çağrısıyla gelmiş meclise, Kürt meselesi üzerine kitaplar yazmış bir profesör. Terör örgütüyle ilinti olan hiçbir şeyi olmayan bir kişi. Seçilmeden önce sicil kağıdını almış. Bir tehlike varsa o devletin görevi önce onu söylemek. Ben muhalefet partisiyim ben bilemem, Türkiye’nin birliğine zarar verecek bir durum varsa bize bir evrak verirsiniz biz aday yapmayız. Ancak onlar da biliyor Özer’in terörle ilgisi olmadığını. Rıza Akpolat’la ilgili soruşturmanın da bir gerekçesi yok, CHP belediyeciliğine burulan kötülük damgası” açıklamasında bulundu.

CHP’li belediyelerin memnuniyetinin seçim dönemine göre yüzde 10 arttığını da belirten Bulut, “Belediyeler ne kadar başarılı ise onlar o kadar oy kaybına uğruyor” vurgusu yaptı.

“BÖYLE BİR TARTIŞMAYA SOKULMASI AYIPTIR’

Son olarak CHP kurultayına yönelik başlatılan ‘şaibe’ iddialarına da değinen Bulut, şunları aktardı: “Parti kurultayı üzerine şaibe… Bu sadece CHP’ye yapılmış büyük bir hakaret, ayıp olmanın ötesinde demokrasi açısından çok kıymetli bir olayın, bir liderin delegeler tarafından değiştirilebileceğinin bir göstergesidir. 30 sene partinin başında kalmış İnönü bile istifa etti, yarışa girmedi, o tarihten bu yana demokrasi açısından çok kıymetli bir süreç yaşandı. Bu bizim iç meselemizdir, bu kurultay temiz, onurlu bir kurultaydır. Suç oluşturmaya, kriminal tipleri buluşturmaya çalışıyorlar. Bir an önce kendilerini gelmeleri lazım. Kurucu bir partinin böyle tartışma içine sokulması ayıptır.”

Daha sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Bulut, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Parti içinde yaşanan cumhurbaşkanı adayını belirleme süreci hakkında gelen sorulara yanıt veren Bulut, “Bir erken seçim talebimiz var, adayımızı da erkenden açıklayalım dedik. İlk önce halkın erken seçim talebinin olmadığı, daha sonraki zamanda Türkiye’nin dört bir yanında mitingler yaptık, milletvekilleri seçim varmış gibi alanlardaydı. İzmir il başkanımız burada, birçok kez ‘Kendi programlarımızı yapamıyoruz, bu çalışmaları biraz azaltsak mı?’ dediler. Ancak hiç durulmadı. Herkesin bir sorunu var ve CHP de bununla ilgili çalışma yapıyor. Fakat son geldiğimiz yerde ‘CHP ne yapacak, asgari ücretlinin çiftçinin sorunlarını nasıl çözecek, çözüm önerinizi getirin’ dediği noktaya geldik. Şu anda vatandaşın yüzde 65’i erken seçim istiyor. Yani bu iktidarın gitmesini istiyor. Biz de bunun çalışmasını yaptık, ‘Geçim yoksa seçim var’ dedik. En geniş katılımla adayımızı belirleyeceğimizi söyledik. Ekmeleddin Beyi televizyonda gören yöneticilerin olduğunu siz de duymuşsunuzdur. Bu da belki de alınacak seçimlerin alınmamasına sebep oldu. Tüm bunlar üst üste konulunca ön seçimin en doğru yöntem olduğunu gördük” dedi.

Whatsapp Image 2025 02 15 At 11.41.45

“Kendimizde olan yetkiyi tüm partiye vermiş olduk” diyen Bulut, “Üyenin yüzde 50’sinin gelmesini handikap olarak da görebiliriz. Muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Bakın yarısı bile gelmedi’ diyecektir. Diğer yandan baktığınızda adaylaşma sürecinde bir grup karar veriyordu, bu defa doğrudan demokrasinin örneği gibi minimumda 500 bin kişinin onaylayacağı bir aday. Türkiye’de erozyona uğrayan demokrasiye faydası var. Tek aday olursa katılım düşer. Nasıl olacağı konusunda çok tartıştık, MYK görevi üyelere verdi. Herkes aday olabilir ama sonuçta Cumhurbaşkanı adaylığı… Bu işi demokrasi şenliği içinde yapmak gerekir. ‘En azından bizim bugünkü iktidardan farkımız var’ı göstermemiz gerekiyor” diye konuştu.

Ekrem İmamoğlu için Efes Selçuk'tan dev katılım! Başkan Sengel: Vazgeçmeyeceğiz! Ekrem İmamoğlu için Efes Selçuk'tan dev katılım! Başkan Sengel: Vazgeçmeyeceğiz!

İZMİR’E KAYYUM İHTİMALİ VAR MI?

İzmir’de herhangi bir belediye başkanı hakkında bir kayyum endişelerinin olup olmadığının sorulması üzerine Bulut, “Ege’de kayyum olma ihtimali yok” dedi. Kayyumun sadece terör olduğunda olduğunu söyleyen Bulut, “Burada da çok zorlama olur” ifadelerini kullandı.

Whatsapp Image 2025 02 15 At 11.41.48

‘SİLKELEMEK İZMİRLİYİ CEZALANDIRMAK’

Yerel yönetim ve merkezi hükümet arasında yaşanan SGK borcu tartışmalarının sorulması üzerine de Bulut, şu açıklamaları yaptı: “Silkeleyin bunu dedi. Biz daha bir şey demeden kriminal döneme geçildi. Siz halkı cezalandırıyorsunuz. 2 sandık var. Birinci 'Cumhurbaşkanı olarak bu beni yönetsin' diyor, diğerinde de 'belediyelerimi şu yönetsin' demiş. Biri ne kadar helal ise diğeri de o kadar helal. Silkeleme halkı, İzmirliyi cezalandırmak.  İzBB Başkanı eleştirebiliriz. Son gün işçi parasının ödeneceği gün SGK parası kesilir mi? Bu tamamen siyasi. Kimse belediye başkanın cezalandırıldığını düşünmesin halk cezalandırılıyor. Kaynaklar güçlü olursa hizmette aynı oranda güçlü olur.”

Muhabir: İrem Kaya