- Ülke olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz... Özellikle pandemi süreci toplumun her kesiminde büyük bir etki yarattı. Sizler de bu süreçte sürekli sokaktaydınız ve çalışmalarınızı ağırlıkla sahada sürdürdünüz. Süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Sizin de söylediğiniz gibi pandemi döneminde vatandaşın içinde bulunduğu durum daha bir gözle görülebilir hale geldi... Siyasetin halka dönük olması gerektiğini vurguladınız. Bahsettiğiniz şeyler aslında bir yol haritası mıdır?
- Siyaset için topluma el uzattığınızda çoğunlukla karşılık buluyor musunuz?
- ‘Mevkidaşlar’ demişken... Son zamanlarda mevkidaşlarınızdan gerek sizin için gerekse belediye özelinde sıklıkla eleştiri aldınız. Bu eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok da cevap vermediniz...
- Yerel yönetimlerin yaptığı çalışmalar partiye olan bakış açısını da etkiliyor. 31 Mart seçimlerinin ardından iki yıllık süre geride kaldı... O günden bu güne kadar nasıl bir ivme yakaladınız?
- Özellikle bu dönemde ilçe ve belediye başkanları arasında ‘uyuşmazlıklar’ gündeme geldi. Siz de seçim kampanyası sürecinden bu yana Sayın Batur ile çok uyumlu bir tablo sergilediniz. Sizce Konak’ın çizdiği bu tablo bir model midir? Ve yine bu bağlamda diğer ilçelere bir tavsiyeniz var mı?