Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, korona virüs salgını sürecinde yaptıkları çalışmaları, sokak gözlemlerini ve teşkilat faaliyetlerini Ege Telgraf’a anlattı. Gördükleri tablonun kendilerini üzse de ümitsizliğe kapılmadıklarını söyleyen Başkan Gruşçu, “Bu tablonun değişmesini sağlayacak olan CHP kadroları son derece yeterlidir” dedi.

‘111 MAHALLE GEZDİK’

Pandemi döneminin hem hizmet hem de siyaset anlayışında bir takım değişiklikler yarattığının altını çizerek açıklamalarına başlayan Gruşçu, “Konak’ta 111 mahallemizin tamamında çalışma yaptık. Korona virüs salgını sürecinin başından bu yana ilçemizdeki her hanemize erzak yardımı yapmaya çalıştık. Belediyemizin de katkılarıyla, sivil toplum örgütlerinden, gönüllü kuruluşlardan, vatandaş ve üyelerimizden aldığımız katkı ile 8 bin 500 haneye erzak yardımında bulunduk. Keza aynı şekilde gıda yardımında da bulunmadık, eşya yardımında da bulunduk. Bu süreçlerde çok fazla evsiz kalan ve aynı zamanda küçük maaşlarla geçimini sağlayamayan vatandaşlarımızla karşılaştık. Onlara da kira desteğinde bulunduk. Konak’ta 500 bine yakın maske ve eldiven dağıtımı da yaptık. Süreci çok hızlı bir şekilde geçirdik. Ben her daim sokaklarda olmaya özen gösterdim. Sadece ben de değil; bütün yönetici arkadaşlarım çok büyük bir sorumluluk üstlendiler. Sokaklarda, mahallelerde tek tek vatandaşlarımızla görüşüp onların sorunlarını çözmek için var güçleriyle çalıştık” ifadelerini kullandı.

‘EN ÇOK ÜZÜLDÜĞÜM…’

Bu süreçte çok fazla gözü yaşlı insanla karşılaştığının da altını çizen Başkan Gruşçu, “Geçmiş dönemde bunca sıkıntıya rağmen bu kadar zor durumda olan, hayat hikayesi dramla dolu insan görmemiştim” dedi. İlk defa bu kadar acı bir tabloyla karşılaştığını belirten Gruşçu, bu süreçte çok fazla etkilendiği bir olayı şu sözlerle anlattı: “Gerek ilçede, gerek sokakta çok fazla insan sosyal yardım almak, işsiz kalan evladına iş bulmak, evsiz olanlar bir çatı altına sığınmak istiyor. Bu sorunlarla çok fazla karşılaştım. Hikayeler o kadar çok ki… Yaklaşık 7 aylık hamile bir kadın yurttaşımız eşini korona yüzünden kaybediyor; Artvin’den gelmişler iki senedir Gürçeşme’de yaşıyorlar. Barakadan bozma evlerinde küçük kızıyla birlikte doğacak yavrusunu bekliyor. Eşini kaybettik sonra aileden kimse yanlarında olmadığı için adeta ortadan kalmışlar. Bize bir şekilde ulaştı ve biz de kendisine içtenlikle el uzatmaya çalıştık. Gittiğimizde karşılaştığımız tablo içimizi acıttı… Eve gittik, ev demeye bin şahit ister. Barakası yağmurda çamurda akan, bir çocuğun gaz lambası eşliğinde ders çalışmaya çalıştığı, her gün ayağındaki yıpranmış ayakkabılarıyla okula gittiği, annenin de her gün bir aşım kaynasın derdi işe sağdan soldan aldığı borçla hayatta kalmaya çalıştığı bir ortamda yaşıyorlardı. Birkaç ziyaretimizden sonra gerek belediyemizin katkıları gerekse bizim desteklerimizle bir nebze de olsun o haneye destek olmaya çalıştık. Üzüldüğüm şey şu: Hamile ve eşini kaybetmiş bir kadının gözünün yaşını silebilmek için iktidarın mensupları kapılarını açmamış. Koruyucu, kollayıcı olmak sadece kürsülerden, meydanlardan insanlara sözde umut aşılamakla olmuyor. Eyleme dökmek de zorundasınız. En üzüldüğüm olaylardan bir tanesiydi. Aynı zamanda düşünüyorum da bu hikaye Türkiye’nin hikayesidir. Bugün nereye gitsek aynı tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. Ben o hanımefendiyi verdiği mücadeleden ötürü çok takdir ettim. İnanıyorum ki bundan sonra da diyaloglarımız devam edecek. Biz onun çocuğunun gelişimini de, okula gidişini de takip edeceğiz. Birileri ona kapılarını açmamışken bizler artık ona ana, baba, evlat, kardeş olacağız.”

‘İŞÇİSİ, EMEKÇİSİ, EMEKLİSİ…’

Siyasetçilerin gücünü sokaktan aldığını söyleyen Gruşçu, “Sokağa baktığımız zaman gördüğümüz ortam ne yazık ki çok ciddi bir AKP iktidarı garabeti ile mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor. Nereye gidersek gidelim; çağrı, pazaryerleri, esnaf, taksici, berber, sivil toplum kuruluşu… Her yerde tek bir ses var, o da artık iktidarın yaratmış olduğu büyük buhran ve bundan kurtulmak isteyen çok ciddi kitlelerin var olduğudur. Biz artık bunu değiştirmek istiyoruz. Bugüne kadar hep söylediğimiz gibi asla ümitsiz değiliz. Bu tablonun değişmesini sağlayacak olan CHP kadroları son derece yeterlidir. Şu anda son 18 yıldır AKP iktidarının yandaş sermayeye aktardığı ve kendi zenginlerini yarattığı ama bir yandan da yoksulun da daha çok yoksullaşmasını sağladığı bir politika izleniyor. Bugün ne yazık ki işçisi, emeklisi, emekçisi, öğrencisi ne kadar unsur varsa, çok ciddi bir batağın içine sürüklenmiş durumda. Emekçilerimiz, her gün kendilerine bağlanmış olan 39 liralık harçlıkla yaşamak istemiyor. 39 milyon yoksulun içinde yarın ne olacaklarını bilmeden yaşamak istemiyor, bu büyük buhrandan çıkmak istiyorlar. Yarın Türkiye’de yaşayan çocukların geleceğinden endişe yaşayan bir toplum istemiyorlar” dedi.

‘BU KARANLIK TABLO’

“Çarşıyı gezdiğimizde Ekonomi ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ‘Dolarla ne işiniz var?’ sorusuna cevap aradık” diyerek konuşmasını sürdüren Gruşçu, aradıkları cevapları esnaftan bulduklarını söyledi. CHP Konak İlçe Başkanı Gruşçu, “Esnafımız, ‘Ben tedarikçiden ürünü dolarla alıyorum. Satarken de dolar kuru üzerinden satıyorum. Bu beni çok ciddi bir zarara sokuyor. Yeniden ürün alıp tezgahıma ürün koyamıyorum’ diyor. Geldiğimiz noktada esnaf borç batağı altında büyük bir yükün altında ezilmek zorunda kalıyor. Bugün Türkiye çok ciddi bir cevhere sahip. Tarım gibi ekonomide dünyanın yönetilmesini sağlayabilecek çok ciddi bir gücümüz var. Ancak çiftçimiz kredi borçları altında ezilmiş, verilen teşvikler komik rakamları olduğu için maalesef değerlendirilemiyor, köylümüz de toprağını ekip biçemez hale gelmiş. Türkiye’de 40 milyon ekili alan son 15 yılda 3 milyon hektar azalmış durumda. 37 milyon alanda da ekim faaliyetleri sürdürülemiyor. Geldiğimiz noktada ne çiftçi halinden memnun, ne esnaf halinden memnun, ne öğrenci ne de işçi halinden memnun… Emekli deseniz onlar da haklarını alamıyor. Türkiye’nin geldiği noktada saray halkı görmezden gelmiş durumda. Özgürlükler bu ülkede ortadan kalktı. Basın özgürlüğü sıralaması içindeki 180 ülke arasında 154’üncü sıradayız. Ve yıllardır iktidar bu son sıralamadaki durumumuzdan övünerek bahsediyor. Basın mensubu arkadaşlarımız yerlerde sürüklenerek haber yapmak zorunda bırakılıyor. Aydın gazetecilerimiz hala cezaevinde yatıyor… Bu kadar baskının ön planda olduğu bir başka dönem yaşamadık. Artık bunun değiştirilmesi gerekiyor. Bunu değiştirecek olan yegane parti de biziz. Asla ümitsiz değiliz, bu karanlık tablodan birlikte çalışacağız” diye konuştu.

“Konak’ta kılcal damarlara gireceğiz”

İlçede yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgiler veren Başkan Gruşçu, “Sokak örgütlenmesi çalışması kapsamında her sokağa mahalle temsilciler atadık. Mahalle temsilcilerimizle birlikte de her sokağa öbek sorumlusu atıyoruz. Öbek sorumlumuzu sokak sorumlusu olarak da anlayabilirsiniz. 2 bin 200 küsur sokağımız var, burada her öbek sorumlusuna 400 seçmen emanet ediyoruz. Henüz öbek sorumlusu arkadaşlarımızın atamaları tamamlanmadı. Sokaklarımız için 2 bin 200 öbek sorumlusu atacağız bu rakamın yarısına ulaştık. Pandemi olmasaydı bu çalışmamız daha da hızlanacaktı. Pandemi olduğu için şu anda evlere giremiyoruz. Partili arkadaşlarımız bir gençlik bir de kadın sorumlusuyla birlikte evlere girecek ve bir anket çalışması yapacak. Seçmenlerle irtibat kurarak o evlerde bir engelli, işsiz, öğrenci mi var diye çalışmalar yapacak, ailelerin gelir durumlarını tespit edecek. Böyle bir çalışmamız olacak. Bu çalışma ilçenin değil, genel merkezimizin başlattığı bir çalışmaydı. Ben bu çalışmanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Başarıya da ulaşabileceğimizi biliyorum. Bu bir kılcal damar çalışması, biz de o kılcal damarlara gireceğiz” dedi. Yağmur Gülü / Özel Haber