Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, Ege Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) 36’ncı Yüksek İstişare Kurulu toplantısına konuk oldu. Programın ikinci oturumunda yer alan Tugay’a CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan eşlik etti.  Başkan Adayı Tugay, 1 Nisan’da göreve gelmesi durumunda hayata geçireceği çalışmaları ve kente dair hedeflerini anlattı.

Hayatının neredeyse tamamını İzmir’de geçirdiğinin altını çizip kendini tanıtarak açıklamalarına başlayan Tugay, toplumda yaşanan sorunların çözümü noktasında da çalışmak adına siyasete atıldığını söyledi.  Tugay, ¨Siyaset sorunların çözümü için mutlaka işin içinde olmamız gereken bir sistem... Cumhuriyetçi, Atatürkçü, laik, çağdaşlığa inanan bir insan olduğum için CHP’deyim” mesajı verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi önemli görevlere atılmamak için yerel yönetimlerde deneyim sahibi olunması gerektiğini söyleyen Tugay, “Bir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı seçeceğiniz zaman mutlaka yerel yönetim deneyimi yaşamış, büyükşehir adayı olduğu şehirde daha önce ilçe belediye başkanlığı yapmış birini aday göstermek yapılabilecek en sağlıklı hareket… Karşıyaka’da 5 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra bu göreve aday gösterilmemin doğru olduğunu düşünüyorum, zaten kendim talip oldum” diye konuştu.

¨2050 YILINI KAPSAYAN BİR PLAN YAPILMALI¨

Belediyelerin temel hizmetlerin yanı sıra kentlerin geleceğine dair de birtakım sorumulukları olduğunun altını çizen Tugay, şunları aktardı: ¨Belediyenin standart belediyecilik hizmetleri dediğimiz hizmetleri var; temizlik, ulaşım ve altyapı, çevre, zabıta hizmetleri gibi… Bunlar temel belediyecilik hizmetleri, bunların dışında dünya ve Türkiye şartlarında istesek de istemesek de belediyelerin ek sorumlulukları var. En önemli boyutu kentin geleceğini yönlendirmek… İnsanların hizmet almada yaşadığı boşlukları görüp buna göre politikalar geliştirmek… Şu an ülkemizde ekonomik krizden dolayı ciddi bir yoksulluk var. Sağlık ve eğitime erişimde sorunlar var, işsizlik sorunu var, yatırımcıların yeterince destek bulamaması sorunları var. İklim krizi sorunu var. Su krizi, gıda krizi, enerji krizi var. Geçen 5 yıllık süre içerisinde sürdürülebilirlik başlığı altında kentimizin gelecekteki bu krizlere hazırlanması için ilçe belediyesi ölçeğinde çalışmalar yaptık. Karşıyaka, uluslararası standartlarda sürdürülebilirlik raporu hazırlayan ilk belediye oldu. Merkezi hükümetimiz maalesef sürdürülebilirlik konusunda yeterli diyebileceğim hedefler koymuyor. Daha hızlı bir şekilde fosil yakıtlardan çıkmamız lazım, daha fazla yenilenebilir enerjiye ihtiyacımız var. Kamu, özel sektör ve sivil toplum iş birliklerinin çoğalması lazım... İklim krizi gibi konular daha önce belediyeler için öncelikli görev değil gibi görünürken hükümet bu konuda yeterli olmadığı için bu sorumluluğu yerel yönetimlerin üzerine alması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir bakış açısıyla 2050 yılını kapsayan bir planlamamamız olması gerektiğine inanıyorum.”

¨İLK İŞİMİZ PLANLAMA OLACAK¨

Göreve gelmesi durumunda ilk işinin planlama olacağının da bilgisini veren Tugay, ¨İmar planından değil her şeyden söz ediyorum. Plansız olan bir yerel yönetimin başarılı olması mümkün değil. Her ne yapacaksak çok iyi planlayarak başlamamız lazım. Amerika’nın yeniden keşfinin gerek olmadığını genç yaşlarda öğrenen biri olarak yöneteceğiniz kentin verilerin en sağlıklı şekilde toplamanız, bu verileri doğru ve sağlıklı şekilde analiz etmeniz, bunun sonucunda hedefleriniz doğrultusunda stratejik kararlar vermeniz gerekiyor. Bunları yaparak 5 yıl sonra, 20 yıl sonra, 40 yıl sonra neyi başaracağınızı bulmanız lazım.  Siyasetçilerin dar çerçevede verdikleri kararlardan kurtulmak lazım... Dünyanın, ülkemizin, kentimizin buna ihtiyacı var. İzmir halkı görev verirse en katılımcı en demokratik yönetim anlayışının sözünü veriyorum. Katılımcı demokrasiyi işletmek zorundayız” dedi.

¨KENDİ CAHİLLİKLERİNE BAKMAYIP KÜÇÜMSEMEYE ÇALIŞTILAR…¨

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yapay zeka uygulamalarını devreye sokma ve bu hususta öncü olma hedeflerinin de olduğunu ifade eden Tugay, ¨Planlama işini yapacak bir kuruma ihtiyaç var, belediyemizin İzmir Planlama Ajansı var. Ancak benim hayal ettiğim şekilde çalışmıyor. Benim hayal ettiğime yakın çalışmayı yapan İstanbul Planlama Ajansı’dır. İncelemenizi tavsiye ederim. Veri toplama, doğru yönetme işi veri mühendisliği konusu… Ülkemizde daha çok yeni bir dal. Yapay zeka verileri toplamada analiz etmede çok yardımcı olan bir şey… Genel Başkanımız aday belirleme süreçlerinde yapay zekadan yardım aldığını söylediğinde bir sürü söylemler oldu, kendi cahilliklerini görmeden bu uygulamayı küçümsemeye çalıştılar. Oysa buradan çok doğru kararlar çıktığını görmeliler. Yapay zekâyı yerel yönetimlerde kullanmak zorundayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi benim başkanlığımda yönetilecekse yapay zekâyı kullanma konusunda en öncü belediyelerden biri olacak.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olursam yönetim şemasında organizasyon yapmayı düşünüyorum.  Bazı birimleri kapatmayı bazı birimleri açmayı, her kaynağın verimli olacağı bir organizasyonu devreye sokmayı düşünüyorum” diye konuştu.

¨SOSYAL ADALET KONUSUNU ÇOK ÖNEMSİYORUM¨

“Bu şehir sadece belediyenin değildir, bu şehir, bu şehirde yaşayan herkesindir. O yüzden herkesin söz ve katılım hakkı vardır. Bu katılımı eleştirel boyutta da yapabilir” diyen Başkan Adayı Tugay, göreve geldiği takdirde yapacağı çalışmalardan bazılarına değindi. ¨Sadece sosyal yardım yaparak sorunları çözemeyiz. İnsanların barınma ve beslenme sorunu olması, insanların hastalıklarla mücadele ederken yalnız olması, dezavantajlı gruplarla ilgili yeterli önlemlerin alınmaması, acıların görülmemesini 2024 yılında insanlık medeniyetine yakıştıramıyorum¨ mesajıyla devam eden Tugay, ¨Bunlar bireysel olarak çözülebilecek şeyler değil, kamunun sorumluluğu… İzmir’de suyun maliyeti yüksek, yeraltından yüksek enerji maliyetleriyle elde ediliyor ama bazı insanlar için o su parasını ödemek çok zor, bazı insanlar için ulaşım ücretini ödemek çok zor.  Bir şehirde insanların toplu ulaşıma gücü yetmediğini görmek gerekiyor. Sosyal adalet konusunu çok önemsiyorum. Su fiyatlarını bir anda düşüremeyeceğim, bunu daha önce de söyledim. Çünkü bu belediye bütçesini sıkıntıya sokar ama farklı çalışmalarla su maliyetini azaltarak yoksulluk çeken insanlara suyun temel harcama miktarını sembolik rakamlarla vermemiz gerekiyor, ulaşımda da avantajlar sağlamak gerekiyor. Sosyal adaleti tesis etmek yerel yönetimlerin esas görevidir. Altyapı sorunlar var.  Bununla ilgili master planlarımız var, bunları güncelleyeceğiz. Altyapı sorununu 2050’ye kadar gidermek üzere çalışmalar yapmamız lazım.  Üstyapıda yollar, zeminler ile ilgili şikayetler var, bunları kısa sürede çözeceğimizi düşünüyorum. İlçe belediyeleri ile tam bir koordinasyon içerisinde çalışacağız¨ açıklamaları yaptı.

NET MESAJ: KÖRFEZ’DE TÜP GEÇİT İSTEMİYORUZ

Ulaşım konusunda açıklamalarda bulunan CHP’li Tugay, “İkinci çevreyolunun şehrimiz için elzem olduğunu biliyorum. Bilinmeyen şeyler var; İzmir Büyükşehir Belediyesi ikinci çevreyolu ile ilgili, ‘Yapılmalı, çok ihtiyaç var ama projede hatalar var, onlar düzeltilse daha doğru olur’ şeklinde görüş bildirmiş. Ancak sanki İzmir Büyükşehir Belediyesi ikinci çevreyolunu istemiyor gibi algı yaratıldı. İstemediğimiz bir şey var; Körfez’de tüp geçit istemiyoruz. Bunun nedeni görsel ya da çevre sorunları değil ama onlar da var ama şöyle düşünelim; Karşıyaka’dan kaç tane araç Körfez’i dolaşıp İnciraltı’na geliyor? Şehrin hangi noktasından hangi noktasına trafik var?  Geleceğin şehirlerinden toplu ulaşımın konforlu ve çeşitli hale getirilmesin sağlamamız gerekiyor¨ dedi.

¨EGE’NİN AĞABEYİYDİK, NE ZAMAN UNUTTUK?¨

İzmir’in kendi kendini kalkındırabilecek kaynaklara sahip olduğunu söyleyen Tugay, ¨Biz tarihten bu yana Ege Bölgesi’nin ağabeyi konumundaydık, bunu ne zaman unuttuk?¨ dedi. Merkezi hükümete eleştirilerde bulunan Tugay, “Karşıyaka Stadı’nı yapmadılar, yapmıyorlar. Mahkemeler bitti. Başkanlığım döneminde Hamza Dağ’ın kolaylaştırıcılığı ile o zamanki Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’na gittik. Sayın Bakanım Karşıyaka stadı istiyor, önünüzde engel görüyor musunuz, biz üzerimize düşeni yaparız dedim, Sayın Bakan, ‘Kaynağımız yok’ dedi. O zaman yetkiyi Büyükşehir’e devredin, Büyükşehir Belediyemiz yapmaya hazır dedim. Ama maalesef geçen süre içerisinde devretmemek için bin dereden su getirdiler. Yapmadılar. Bizim kaynağımız yok dediler.  Bizim kalkınma belediyeciliğine ihtiyacımız var. İzmir kendi kendini kalkındırabilecek bir kenttir. Eğer koordinasyon ve iş birliği olursa İzmir kendi kendini zenginleştirebilir, istihdamı, ihracatı, markalaşmasını artırabilir. Büyükşehir Belediyemizin şirketlerinden birisi kalkınma amaçlı, kalkınma ajansı gibi çalışacak. Böyle şirketlerimiz var, yoksa da kurarız. Kalkınma belediyeciliği yapan bir İzmir Büyükşehir Belediyesi göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

485Cf0Cc 4D97 42Fe B96A Fce7A1Ec2D46

KÖRFEZ’E SİRKÜLASYON TÜNELİ PROJESİ

Son olarak Körfez’in temizlenmesi hakkında konuşan Tugay, “Körfez bizim her şeyimiz… Temiz olması lazım. Kendi içinde yapılacak bir sirkülasyon tüneli ile kısa sürede sorunlar çözülecek. Sirkülasyon tünelini hayata geçirdikten sonra 4 yıl içinde körfezde yüzülmemesi gibi bir durum yok” diye konuştu.

‘İŞTEN ÇIKARMA GİBİ BİR DURUM YOK AMA…’

Tugay, daha sonra sanayici ve iş insanlarından gelen soruları yanıtladı. Belediye bütçesi ve personel giderleri arasındaki ilişki hakkında sorulan soruya yanıt veren Tugay, ¨Kimseyi işten çıkarma gibi bir durumum yok ama reorganizasyon çerçevesinde görev değişikliği düşünülebilir. Kamu kurumlarında bu konuda genel bir sıkıntı var. Personellerimizin başarısını daha fazla gözeteceğiz. Maalesef enflasyon yükseldikçe giderler de yükseliyor. Beş sene önce Karşıyaka Belediyesi’nde çalışan personelin çalışanı o günden bugüne tam 14 kat arttı. Bu bizim keyfiyetimizden olmadı, ülkedeki enflasyon buna neden oldu. Ancak belediyenin gelirleri bu oranda artmadı¨ dedi. Toplantıda aldığı bilgiyi de paylaşan Tugay, ¨İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde personel giderleri bütçenin yüzde 28’ine tekabül ediyormuş. Güçlü bir kurum İzmir Büyükşehir Belediyesi. Aslında İzmir’in de gurur duyması gereken bir kurum¨ diye konuştu.

Fuarcılık hizmetlerini çeşitlendireceklerinin altını çizen Tugay, ¨İZFAŞ’ın daha çok çalışmasını sağlayacağız¨ mesajı verdi.

¨İNCİRALTI’NDA KAMUSAL ALANA FAZLA DAHA FAZLA ALAN¨

İnciraltı planları konusunda görüşlerinin sorulması üzerine Tugay, “İnciraltı’nı artık tarım bölgesi olarak tanımlayamayacağımızı düşünüyorum. Bakanlığın planında inşaat alanı yoğunluğu fazla, kamusal alana daha fazla alan ayrılmalı. Oradaki hak sahibi yurttaşlarımız, bakanlık ve belediye uzlaşı içinde konuşması gerekiyor. Bu olmadıkça mevcut plana itiraz edeceğiz” ifadelerini kullandı.

¨OPERA BİNASI’NA BİRLİKTE KARAR VERELİM¨

Opera binası hakkında gelen soruyu yanıtlayan Tugay, “Müteahhit firmanı yetersizliği nedeniyle yarım kalmış durumda… Bana verilen bilgiye göre biraz zor bir konu… Yetkin bir firma bulmadığımız sürece yarım yamalak iş çıkabilir. Tartışmaya açıyorum, İzmir halkıyla beraber karar verelim. Burayı opera binası olarak mı yapalım kongre merkezine mi çevirelim. İzmir’in kongre merkezine de ihtiyaç var. Belki buna çevirebiliriz.  Bunun tartışılması gerekiyor, kimseyi kırıp dökmeden bu kararı vermeliyiz” açıklamalarında bulundu.

¨BELEDİYE BİNASINI ÖZLÜYORUM, ESKİ YERİNDE OLABİLİR¨

Yöneltilen soru üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası konusunda düşüncelerini açıklayan Tugay, “Belediye binası konusunda mevcut başkanımız ile ayrışıyoruz. Ben, eski belediye binamızı özlüyorum… Mimarisi değişip benzer büyüklükte kalır, sosyal açıdan güçlü bir belediye binası olabilir. Eski yerinde, zemin altında otoparkıyla beraber çevre düzeni halkın kullanımına uygun hale getirilebilir. Benim düşüncem bu…¨ dedi.

¨TUNÇ BAŞKANI SEVİYORUM¨

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilgili gelen soruya yanıt veren CHP Adayı Tugay şöyle konuştu: “Tunç başkanımı seviyorum. Benim Karşıyaka Belediye Başkanı olma sebebim odur. Onun referansı ile belediye başkanı oldum. Kendisi ile görüştüm, bana kızdığını düşünmüyorum. Tepkisi bana yönelik değil, biraz partiye yönelik… Bunu da insani bir şey olarak görüyorum. Geçen telefonla aradım konuştum, belediyenin çalışmaları ile ilgili sunum yapacaklarını söylediler.  Öperek, sarılarak ayrılacağımıza inanıyorum. Devir teslimden sonra hizmette süreklilik olacaktır. Büyükşehir Belediyemizde çok değerli bürokratlar var, onlarla çalışmak da onur olacaktır. Siyasi partilerde bayrak değişimi olağandır. Kişisel hassasiyetini ve tepkisini saygıyla karşılıyorum. Bana yönelik bir tepkisi olduğunu düşünmüyorum. Yakın zamanda görüştük, yine görüşeceğiz. Bize yardımcı olmak için elimden geleni yapıyor, hakkını yememek lazım. Şu anda çalışan arkadaşlarımın çoğuyla çalışmaya devam edeceğiz. Kendimi bu açıdan huzursuz hissetmiyorum. Tunç başkana bu şehre verdiği hizmetler için minettarım. Bu gerçekten bir bayrak değişimi… Ona duyduğumuz sevgiyi, saygıyı koruyacağız. Bundan sonra da o bizim zaman zaman danışacağımız deneyimli bir başkanımız…  Belki de partide farklı görevler üstlenecek. Vizyoner bir başkanımız. Sorun olacağını zannetmiyorum.”

Kaynak: Ege Telgraf