Çiftçinin maliyet tablosunu belirleyen tarımsal girdi fiyat endeksi yıllık bazda yüzde 19,60 arttı. Sadece gübre fiyatındaki artış yüzde 36’yı bulurken, banka ya da tarım kredi kooperatiflerine borcunu ödeyemeyen çiftçi sayısı her geçen gün artıyor. Ramazan Bayramı tatilinden sonra zamlar adeta peş peşe geldi. Benzinin litre fiyatına 55, motorine 67 kuruş zam yapıldı. Zamda akaryakıt üzerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranının artırılması etkili oldu. Artan zamların çiftçiyi zor durumda bıraktığını söyleyen İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Türk, “Bu şekilde giderse kötü tablolar bizi bekliyor. Tarım arazilerinin 1 metrekaresine bile sahip çıkmalıyız. 1 santim toprak 100 yılda oluşuyor. Çiftçi zaten zorlanıyordu, bir de bu zamlardan dolayı iyice beli büküldü” dedi. Çiftçinin kazanamadığını ve topraklarını terk etmeye yöneldiğini belirten Türk, “Çiftçiye üretim bandındaki tohum, gübre döviz bazlı geliyor ülkemize. Bu da maalesef bize yansıyor. Mazota yansıyor. Çiftçi artık bıktı, canı burnunda. Çiftçi tarlasını terk etmemeli. Türkiye’nin en önemli başlıklarından biri tarım olmalı. Yanlış politikalarla kırsalın köy statüsünün kaldırılması, ekonomik olarak desteklenmemesi, güçlü yapısının bozulması çok fazla önem arz eden durumlar. Dolayısıyla kırsalda yaşayan köy nüfusumuz göç etti. Ekonomik kaygılar yüzünden tarlasını satıp büyükşehirlere yöneliyorlar. Ya fabrika ya da hizmet sektörüne yöneldiler. Bu durum Türkiye'yi olumsuz etkiliyor” diye konuştu.

‘ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ’

Çiftçinin desteklenmesinin ve ağır yüklerden arındırılmasının gerekliliğini vurgulayan Türk, “Kısa vadeli destekle değil, uzun vadeli planlarla, köylünün üründen para kazanmasının sağlanmasıyla olabilir. Ürün yetiştirmek sorun değil, pazarlaması var. Dijital pazar çıktı, büyük ağların kazanacağı bir sisteme evrildiler. Küçük üreticiyi kalkındırmazsan yine piyasada büyük şirketler kazanır. Bunun için küçük üretici desteklenmeli. Kooperatifleşmenin önemi çok büyük. Çiftçinin tarlasını terk etmeyeceği ve kazanabileceği bir sisteme geçilmeli. Kırsal kalkınma yeniden gündem olabilmeli” değerlendirmesinde bulundu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber