Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasından geçen yeni kararname ile üreticilere sağlanan kredilerde limit artışına gidildi. Buna göre, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri'nin düşük faizli tarımsal kredi limitleri ve faiz oranları yeniden belirlendi. 2022 yılı sonuna kadar geçerli olacak yeni düzenleme ile kredi limitlerinde artış sağlandı, faiz indirim oranları için de bazı şartlar getirildi. Yerli üretimin desteklenmesini amaçlayan düzenlemeyle birlikte üreticinin rahat nefes alması beklenirken, zarar eden çiftçilerin ise geri ödemelerde daha fazla faiz yüküyle karşılaşması ise soru işaretlerini beraberinde getirdi. ferdan-ciftci-uretim

‘YETERLİ DEĞİL’

Düzenlemenin kapsamını ve olası etkilerini Ege Telgraf’a yorumlayan Ziraat Mühendisleri Odası Eski Başkanı Ferdan Çiftçi, resmi gazetede yayınlanan kararnameye olumlu baktıklarını ancak tek başına yeterli olmadığını vurguladı. Kredi oranlarının arttırılmasının yanı sıra, tarımda uzun vadeli bir program oluşturulması ve mazot, gübre, ilaç gibi girdi fiyatlarının da kontrol altına alınması gerektiğini belirten Çiftçi, “Üreticilerin ve yeni yatırım yapacak olanların en büyük sıkıntılarından birisi sermaye; yani finans krizi. Girdi maliyetlerinin ve faizlerin de yüksek olması nedeniyle üretici zorlu bir kıskaç altında ve yok olma noktasına gelmiş vaziyette. Tarımdaki en temel sıkıntılardan bir tanesi de bu finansman eksikliği ve kazancın az olması. Yeni yatırım yapacaklar için sağlanan kredilerde yapılan bu düzenlemeye baktığımızda kredi limitleri artırılırken, belli kriterlerde de faiz indirimleri söz konusu. Tarım için yapılan bu hamleyi olumlu buluyoruz. Yerli kaynak kullanan ve atıl işletmeleri ayağa kaldırmak isteyen girişimcilere bir destek verildiğini görüyoruz. Meraları kullanan, yerli yem kullanan, yenilenebilir enerjiden faydalanan, genç ya da kadın çiftçilere ilave yüzde 10’luk indirim getirilmiş. Sektöre yeni girenlere de yüzde 51’lere varan bir faiz indirimi uygulanacak. Tüm kriterleri sağlayanlara ise yüzde 100’e varan oranda faiz indirimi uygulanacak. Düzenlemenin kapsamında tarımın yanı sıra hayvancılık da var. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan, arıcılık, sığır yetiştiriciliği, süt üretimi, kanatlı hayvan sektörü, su ürünleri, organik tarım, geleneksel üretim yer alıyor. Kredi üst sınırları ciddi oranda artırılmış. Uzun süredir beklediğimiz, değişmesini istediğimiz bir düzenlemeydi. Epeydir bu değişikliği beklememize rağmen bir türlü hayata geçirilmiyordu” dedi. izmir-yerli-uretim

‘TEŞVİK SAYILMAZ’

Düzenlemenin aynı anda köyden kente göçü bir nebze olsun engelleyeceğini ve üretime giriş oranını artıracağını dile getiren Ferdan Çiftçi, “Eğer doğru uygulanırsa bu düzenleme çiftçinin toprağında tutunmasını sağlayacaktır. Ancak bu tek başına yeterli değildir. Girdi maliyetleri yine yüksek olacaksa, kredi almış olmanın çok da büyük bir anlamı kalmıyor. Mazot, gübre, ilaç, sulama gibi giderlerdeki artış bu yolla karşılanmış oluyor. Biz bu durumu daha önce de yaşadık. Birçok işletme ve büyük firma düşük faize aldanıp sektöre girdi ancak sonra yaptıkları yatırımlar boşa gitti ve vazgeçmek zorunda kaldılar. Düzenleme bu anlamda bir gereklilik. Ama girdi fiyatlarının kontrol altında tutulması lazım. Üretici kazanamadıktan sonra ne yapacak? Programa genel anlamda bakacak olursak, tek başına tarımda toparlanma sağlanamaz. Sonuçta üç yıllık bir program. Ülkede üretiminin ayağa kaldırılabilmesi için dava uzun vadeli bir programın hayata geçirilmesi gerekiyor. Tam anlamıyla bir teşvik de sayılmaz çünkü verilen bu paralar üreticiye hibe değil. Sonuçta bu bir kredi ve alınan bu para da geri ödenecek. Kredi faiz oranlarında çok büyük bir değişiklik yok, sadece verilen kredi tutarı arttırılmış. Faiz oranları da düşürülmelidir. Çiftçinin üzerindeki yükü kaldırdığı söylenemez. Mesela, doğal afet halinde kredi ger ödemesi ertelenebiliyor. Fakat bu gibi durumlarda erteleme değil, borçların silinmesi ya da belli oranda üreticiye destek sunulması lazım. Umarız bu çabanın devamı gelir” diye konuştu. Erman Şentürk /Özel Haber