Son yıllarda hem Türkiye’de hem de dünya genelinde cilt kanseri vakalarında önemli bir artış gözlemleniyor. Uzmanlar, güneşin zararlı etkilerine bağlı cilt hasarlarının büyük çoğunluğunun alınacak basit önlemlerle engellenebileceğini vurguluyor. Cilt kanserinin, erken teşhis ve doğru korunma yöntemleriyle büyük ölçüde önlenebilir bir hastalık olduğu belirtiliyor. Medicana Sağlık Grubu Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Yusuf Kelleci, "Güneşin zararlı etkilerine bağlı cilt hasarlarının yüzde 90’ı, korunma önlemleriyle engellenebilmektedir" diyerek bu konuda toplumun daha bilinçli olması gerektiğini ifade etti.
Cilt Kanseri Riskine Dikkat: Türkiye ve Dünyada Durum Nedir?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl dünya genelinde yaklaşık 132 bin melanom cilt kanseri vakası teşhis edilmektedir. Türkiye’de ise yılda 5 binin üzerinde yeni cilt kanseri vakası bildirilmektedir. Cilt kanseri, ciltte görülen değişimlerin çoğu zaman göz ardı edilmesi nedeniyle geç teşhis edilen bir hastalık olabiliyor. Oysa erken tanı ile tedavi edilebilirliği oldukça yüksek olan bu kanser türü, önemli bir sağlık tehdidi oluşturuyor.
Çocukluk Çağında Güneş Yanıkları: İlerleyen Yaşlarda Risk Artıyor
Cilt kanserinden korunmanın temel adımlarından biri, erken yaşta güneşten korunma alışkanlıklarını kazanmaktır. Uzm. Dr. Yusuf Kelleci, özellikle çocukluk çağında güneşe maruz kalmanın, ilerleyen yaşlarda deri kanseri riskini kalıcı olarak artıracağını belirtiyor. Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak, ciltte kalıcı hasarların oluşmasına yol açabilir ve zamanla bu hasarlar, kanser gelişimine zemin hazırlayabilir.
Güneş ışınları, cilt kanseri oluşumunda büyük rol oynayan ultraviyole (UV) ışınlarını içeriyor. Bu ışınlar üç ana gruba ayrılır: UVA, UVB ve UVC. UVA ışınları, derinin alt tabakalarına kadar nüfuz edebilir ve ciltte uzun vadeli hasarlara yol açar. UVB ışınları, daha çok cildin üst tabakasını etkiler ve güneş yanıklarının başlıca nedenidir. UVC ışınları ise atmosferdeki ozon tabakası tarafından emilir, ancak yapay kaynaklarda risk teşkil edebilir. Bu ışınların her biri, ciltte farklı zararlara yol açarak kanser gelişimine katkıda bulunabilir.
Benlerdeki Değişiklikler: Erken Teşhis İçin Önemli Bir Gösterge
Cilt kanserine dair uyarıcı belirtiler yalnızca güneşe maruz kalma ile ilgili olmayabilir. Ciltte görülen benlerdeki şekil, renk veya boyut değişiklikleri de cilt kanserinin habercisi olabilir. Uzm. Dr. Yusuf Kelleci, benlerin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğini vurguluyor. Benlerdeki herhangi bir değişiklik, uzman bir hekim tarafından incelenmeli ve zaman kaybetmeden tedavi edilmelidir. Kelleci, benlerin "ABCDE" kuralına göre kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu kurallar, asimetri, düzensiz kenarlar, farklı renk tonları, 6 mm’den büyük çap ve zamanla büyüyen, kaşınan veya kanayan benleri kapsıyor. Bu tür belirtiler görüldüğünde bir dermatologa başvurmak kritik öneme sahiptir.
Cilt Kanserinden Korunma Yöntemleri
Cilt kanserinden korunmanın yolu, güneşe karşı alınacak önlemlerden geçiyor. Uzm. Dr. Yusuf Kelleci, güneşten korunma konusunda bazı önemli adımlar öneriyor. Öncelikle, SPF 30 ve üzeri güneş kremi kullanmak, güneş ışınlarının en yoğun olduğu saatlerde (10:00 - 16:00 arası) gölgede kalmaya özen göstermek önemlidir. Ayrıca, güneşe çıkmadan önce kremi 20 dakika önceden sürmek ve her iki saatte bir veya yüzme ve terleme sonrasında tekrar uygulamak da cilt sağlığını korumak için gereklidir.
Bunun yanı sıra, geniş kenarlı şapka ve UV korumalı gözlük gibi fiziksel engeller de güneşin zararlı etkilerine karşı koruyucu bir önlem oluşturur. Açık renkli, sık dokunmuş giysiler tercih edilmesi de UV ışınlarına karşı ek bir koruma sağlar. Cilt kanserine karşı alınacak bir diğer önlem ise solaryumdan uzak durmaktır. Ayrıca, çocukların doğrudan güneş ışığına maruz kalmaması gerektiği de unutulmamalıdır.
Yıllık Cilt Muayeneleri: Erken Teşhis İçin Kritik
Cilt sağlığını korumak ve cilt kanserinden korunmak için en etkili adımlardan biri, düzenli cilt muayeneleridir. Uzm. Dr. Yusuf Kelleci, cilt kanseri riski taşıyan bireylerin her yıl dermatolojik bir muayene yaptırmalarını öneriyor. Ayrıca, kişisel olarak cilt üzerinde herhangi bir değişim olup olmadığına dikkat edilmesi ve şüpheli durumlar konusunda bir uzmandan yardım alınması büyük önem taşır.