Bir zamanlar Alman ekonomisinin en önemli sektörü ve teknolojik yeniliğin simgesi olarak kabul edilen Alman otomotiv endüstrisi, şu anda bir dizi yapısal, teknolojik ve jeopolitik zorlukla karşı karşıya. Özellikle Çin'deki satışlardaki azalma ve ABD’nin uyguladığı gümrük vergileri, sektördeki kârları baskı altına alıyor.

Alman lüks otomobil üreticilerinden Mercedes-Benz, BMW ve Volkswagen Grubu, 2023’ün ilk çeyreğinde sırasıyla yüzde 40,7, yüzde 25,2 ve yüzde 37 oranında kâr kayıpları yaşadı. Volkswagen, BMW ve Mercedes gibi devler, bünyelerinde Audi, Bugatti, Seat, Skoda ve Porsche gibi markaları bulunduruyor. Ancak, bu markaların ihracata yönelik iş modelleri son dönemde ciddi bir şekilde zayıflamış durumda.

Dünyanın en büyük yeni otomobil pazarı olan Çin, Alman üreticiler için büyük bir sorun teşkil etmeye devam ediyor. Özellikle içten yanmalı motora sahip lüks sedan modelleri, Çin pazarında eskisi kadar ilgi görmüyor. Örneğin Mercedes S-Serisi, BMW 7 Serisi veya Audi A8 gibi modeller, Çin'de daha az alıcı buluyor.

Bir zamanlar Çin pazarında kâr marjlarının önemli bir kısmını elde eden Alman markalarının, artık aynı başarıyı yakalayamadığı belirtiliyor. İlk çeyrek verilerine göre, Mercedes-Benz'in Çin'deki teslimatları yüzde 10, BMW'nin teslimatları yüzde 17,2 ve Volkswagen'in teslimatları ise yüzde 7,1 oranında düşüş gösterdi. Üç markanın toplamda Çin’de 1 milyon araç teslim edememesi, sektördeki zorlukları gözler önüne seriyor.

YENİ TEKNOLOJİLERLE DÖNÜŞÜM İHTİMALİ

Alman otomotiv uzmanı Prof. Dr. Ferdinand Dudenhöffer, Çin pazarındaki bu düşüşün Alman üreticilerinin kârlarını ciddi şekilde etkilediğini ancak yeni teknolojilerle bu olumsuz eğilimin tersine çevrilebileceğini ifade etti. Dudenhöffer, Şanghay'da gerçekleşen bir kongrede, Alman otomobil üreticilerinin Çinli teknoloji şirketleriyle iş birliği yaparak araçlarına daha yüksek teknoloji getirebileceklerini vurguladı. Bu bağlamda, önümüzdeki üç ya da dört çeyrekte Çin’deki pazar paylarının düşmesinin beklenmesine rağmen, 2026 yılında yeni teknolojilerin etkisiyle bir iyileşme olabileceği öngörülüyor.

Dudenhöffer, Çin'deki düşük fiyat rekabetinin, Alman markalarının "ucuz araç" üretme yoluna gitmeyeceğini belirterek, "Alman otomobil üreticileri yenilik ve marka odaklıdır, premium araçlar üretmektedirler." dedi.

ABD’NİN GÜMRÜK VERGİSİ VE GELECEK ENDİŞELERİ

ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa otomobillerine uyguladığı ek gümrük vergilerinin sektörde büyük bir belirsizlik yarattığını söyleyen Dudenhöffer, bu durumun yatırımcılar için risk oluşturduğunu belirtti. ABD pazarında yaşanan belirsizlik, üreticilerin yeni tesis yatırımlarını zorlaştırıyor. Bunun yerine, üreticilerin Asya ve Çin pazarlarına daha fazla odaklanması gerektiği düşünülüyor.

Dudenhöffer, ABD’nin otomotiv sektörünün iklim değişikliğine etkisiyle ilgilenmediğine dikkat çekerek, “Donald Trump bu konularda hiç ilgilenmiyor. O, iklimimizi yok ediyor.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

MALİYET AZALTMA ÇABALARI

Alman otomobil üreticileri, zayıf satışlar ve elektrikli mobiliteye yönelik henüz beklenen getirileri sağlamayan yatırımlar ile başa çıkmak zorunda kalırken, maliyetleri azaltma yönünde çeşitli önlemler alıyor. Elektrikli araçların üretim maliyetleri yüksek ve bu durum, özellikle Çin ve Avrupa'dan gelen zayıf talep ile birleşerek, Alman üreticilerinin rekabet gücünü zayıflatıyor.

Şifre değiştirmek tarihe karışıyor: Google Chrome’dan otomatik güvenlik hamlesi Şifre değiştirmek tarihe karışıyor: Google Chrome’dan otomatik güvenlik hamlesi

ABD’nin yeni gümrük vergilerinin etkisiyle, Almanya'dan ihraç edilen lüks araçlar için ABD pazarı artık uygun bir seçenek olmaktan çıkıyor. Bu da Alman üreticilerini, maliyetleri düşürme yönünde daha fazla baskı altına sokuyor.

ÇİN’İN ARTAN REKABETİ VE ZORLUKLAR

Alman otomotiv endüstrisinin Çin’e olan bağımlılığı, rekabetin arttığı bir dönemde daha da belirgin hale geliyor. Çinli üreticiler, BYD, Nio ve Geely gibi markalarla, Almanya’nın pazar payını ciddi şekilde daraltmış durumda. Özellikle Çin'de üretilen düşük fiyatlı elektrikli araçlar, rakiplerini geride bırakıyor. Çinli üreticiler, Avrupa’daki elektrikli araç pazarında da hızla pazar paylarını artırırken, Alman üreticilerinin bu durum karşısında zorluklarla başa çıkabilmesi için yenilikçi çözümler üretmeleri gerekiyor.

Alman otomotiv sektörünün geleceği, küresel rekabetin giderek arttığı bir ortamda belirsizliğini koruyor. Çin ve ABD'deki gelişmeler, Alman üreticilerini baskı altına alırken, sektörün geleceği teknolojik yeniliklere ve maliyetleri düşürme stratejilerine dayanıyor.

(Cumhuriyet)

Kaynak: Haber Merkezi