Doğukan EMEKLİ-EGE TELGRAF- İzmir Mobilyacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Özkoparan, nitelikli iş gücünün sektörlerin ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, çıraklık eğitiminden umutlu olduklarını belirtiyor. Özkoparan, Türkiye ekonomisinde esnafın istihdamdaki katkısının büyük olduğuna dikkat çekiyor. Ancak, eğitim sistemindeki değişiklikler nedeniyle çırak ve kalfa bulmakta zorlandıklarını ifade ediyor.
Özkoparan, günümüzde herkesin evladının doktor, avukat veya mühendis olmasını istediğini, ancak bu alanlardaki iş bulma garantisinin olmadığını belirtiyor. Özellikle üniversite mezunlarının asgari ücretle çalıştığı durumları vurgulayarak, bazı mesleklerde ara eleman olarak çalışanların üniversite mezunlarından daha yüksek maaş aldığına dikkat çekiyor.
Mobilyacılar Odası Başkanı, rahat bir işte çalışma isteğinin gençler arasında yaygın olduğunu ve bu nedenle çıraklık eğitimine olan talebin arttığını belirtiyor. Bu noktada çıraklık eğitiminin, nitelikli iş gücünün yetişmesinde kilit bir rol oynadığını ifade ediyor.
Özkoparan, çıraklık eğitiminin önemine vurgu yaparak, hayatın kendini usta sanan kaybedenlerle dolu olduğunu söylüyor. Çıraklık eğitiminin bir meslekte kariyer yapmanın bir yolu olduğunu belirtiyor. Çıraklar, usta statüsünde olan ve mesleğe tamamen hakim profesyoneller tarafından yetiştiriliyor. Bu eğitim modelinin, sektöre katkısının yüksek olduğunu ifade ediyor.
Mobilyacılar Odası Başkanı, çıraklık eğitimi alan öğrencilerin sektörde çalışma oranının yüksek olduğunu söylüyor. Kendi sektörü için konuşan Özkoparan, Çıraklık Eğitim Merkezi'nde eğitim alan çocukların yüzde 65'inin sektörlerinde çalıştığını belirtiyor.
Pratik eğitimin önemine değinen Özkoparan, alaylı olmanın mesleğin içinden yetişmiş olmayı gerektirdiğine dikkat çekiyor. Alaylılarla mektepliler arasındaki tartışmalara son veren Çıraklık Eğitim Merkezleri'nin, bireyleri erken yaşta iş hayatına hazırladığını ifade ediyor. Bu merkezlerde öğrenciler, bir gün eğitim alırken diğer günlerde usta öğreticilik belgesine sahip ustaların yanında çalışıyor. Özkoparan, bu sürecin aileler için bir endişe kaynağı olmadığını, aksine bu merkezlerin birer okul olduğunu belirtiyor.
Özkoparan, Çıraklık Eğitim Merkezlerinin sunduğu eğitimin, öğrencilere iş hayatında gerekli olan pratik ve teknik bilgileri verdiğini söylüyor. Ustaların, kalfaların ve çırakların sürekli birlikte çalıştığı bu ortamda, bireylerin karakterlerine ve yeteneklerine göre özel eğitim aldıklarını ifade ediyor. Bu eğitim modelinin, sektöre nitelikli iş gücü kazandırmada etkili olduğunu vurguluyor.
