Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Belkıs İpekçi, çocuklarda sık görülen sindirim sistemi hastalıkları ve bu alanda dikkat edilmesi gereken önemli noktalar hakkında kapsamlı bilgiler paylaştı. Çocuk gastroenterolojisinin, yemek borusu, mide, bağırsaklar, karaciğer, safra kesesi ve pankreas gibi sindirim sistemi organlarının hastalıklarını takip ettiğini belirten İpekçi, reflü, çölyak hastalığı, inflamatuvar bağırsak hastalıkları, karaciğer hastalıkları, kronik karın ağrıları, beslenme bozuklukları ve sık ishal gibi durumların uzmanlık alanına girdiğini vurguladı.
Çocukların sağlıklı büyüyüp gelişebilmesi için sindirim sistemi hastalıklarının erken teşhisi ve doğru tedavisi büyük önem taşıyor. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çocuk gastroenterolojisi alanında kapsamlı laboratuvar ve görüntüleme imkânlarının yanı sıra endoskopi ve kolonoskopi gibi ileri tanı yöntemlerinin de uygulandığını ifade eden Dr. İpekçi, özellikle karın ağrısı, kabızlık, ishal, büyüme geriliği ve sarılık gibi şikayetlerle gelen çocukların doğru değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Karın ağrısının çocuklarda yaygın bir sorun olduğunu, çoğu zaman basit nedenlere bağlı olsa da bazı durumlarda ciddi hastalıkların habercisi olabileceğini söyleyen İpekçi, ağrının şiddetli olması, giderek kötüleşmesi, yüksek ateş eşlik etmesi, kilo kaybı, iştahsızlık ve kanlı dışkı gibi belirtilerin mutlaka uzman müdahalesini gerektirdiğini belirtti. Bu tür durumlarda erken tanının tedavi başarısını artırdığını sözlerine ekledi.
Gıda alerjileri ve intoleranslarına da dikkat çeken Dr. İpekçi, gıda alerjilerinin bağışıklık sisteminin belirli gıdalara karşı aşırı reaksiyonu olduğunu, özellikle süt, yumurta, fındık, soya, buğday ve deniz ürünlerinin sık alerjenler arasında yer aldığını kaydetti. Çocukların yaklaşık yüzde 6-8’inin yaşamlarının bir döneminde gıda alerjisi yaşadığı bilgisini veren İpekçi, bazı alerjilerin zamanla düzelebileceğini ifade etti. Gıda intoleranslarının ise bağışıklık sistemiyle ilişkili olmadığını, sindirim sistemi kaynaklı reaksiyonlar olduğunu ve en yaygın formunun laktoz intoleransı olduğunu açıkladı. İpekçi, her iki durumun da doğru tanı ve yönetiminin büyüme-gelişim açısından kritik olduğunu vurguladı.
Beslenme alışkanlıklarının çocukların sindirim sağlığında belirleyici olduğunu belirten Dr. İpekçi, fastfood ve işlenmiş hazır gıdaların yüksek yağ, tuz ve şeker içeriği ile düşük lif oranının sindirim sistemini olumsuz etkilediğini söyledi. Bu tür beslenme şekillerinin kabızlık, reflü ve mide rahatsızlıkları riskini artırdığını dile getiren uzman, çocukların mümkün olduğunca taze sebze, meyve, tam tahıllar ve lif açısından zengin besinlerle beslenmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca ebeveynlerin ve eğitimcilerin çocukları bu konuda bilinçlendirmesinin büyük önem taşıdığını belirtti.