Tüm dünyanın etkisi altında kaldığı pandemiden dolayı yaşanabilecek belirsizlikler devam ediyor. Bu da okula gitme konusunda korku ve endişe yaşayabilen çocuklar ve ebeveynleri nezdinde daha da fazla kaygıya yol açıyor. Konuya ilişkin çözüm önerilerinde bulunan Psikolog İlknur Peder, “Yetişkinlerin ihtiyacından daha önemli olan çocukların psikolojisidir. Oyun oynamaları, küsme, barışmaları hayatta pek çok şeyden daha önemli. Çocuklar aylardan beri bu durumdan uzakta kalmak zorunda “ifadelerini kullandı.

‘GÖSTERMELİK EĞİTİM’

Belli kısıtlamalar dahilinde yüz yüze eğitimin başlamasının önemli olduğunu söyleyen Peder, “Göstermelik eğitime dikkat edilmeli. Kısıtlamalar gözetilerek örgün eğitime odaklanılmalı. Birbirlerine nasıl yakınlaşacaklar, yakınlaşabilecekler mi? Çocukların iletişimi nasıl olacak? Bu anlamda biz önlem alırken onların obsesif yahut asosyal bireyler haline gelmemesi için gerekli özeni kurmak zorundayız. Salgın sürecinin geçici olduğunu anlatmak zorundayız. Çocuklara yansıttığımız durum kalıcı hasarlara neden açabilir. Az önce dediğim gibi bir geçici süreç olduğunu oturtmalıyız. Tedbirlerimizi almalıyız. Biz yetişkinler korku ve kaygılarımızı yansıtmamalıyız. Yansıttığımızda psikolojik sorunlara çocukları bizler yönlendirebiliriz” dedi.

‘NEGATİF ÜRETİM’

Örgün öğretimin erken bir karar olduğunu tartışmak yerine okullarda öğrenci gruplarının planlanmasının hem psikolojik hem sağlık açısından yapılması gerektiğini belirten Peder, “Arkadaşına gidip çocuklar negatif üretimler yaratabilir. Yetişkinler dünyası da ihtimallerle yaşıyor. İhtimaller üzerinden kaygı duymamak gerekiyor. Bir sürü şey yaşıyoruz. En az hasarla bırakacağız. Nasıl atlatabiliriz ona bakmalıyız. Örgün eğitime geçmesi için çok erken bir karar verilmiş olabilir. Bu kararı eleştiremeyiz fakat çocukların akranlarıyla olması gerekiyor. Çocuklar mesafeyi nasıl koruyacak, arkadaşlarına sarılmadan nasıl duracak, okul idareleri nasıl bir tutum sergileyecek... Dönüşümlü okul gruplarıyla belki örgün eğitime başlanması çocuklar için mümkün olabilir. Önce psikoloji diyerek, çocukların sosyal ihtiyaçlarını da giderebilmeliyiz” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber