İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) eylül ayı birinci olağan birleşimi Başkan Vekili Mustafa Özuslu’nun yönetiminde Kültürpark 4 No’lu holdeki meclis salonunda gerçekleşti. Toplantıda, Aliağa Çevre Kirliliği Sonuç Raporu ile ilgili önerge tartışmalara neden oldu. Önergeye göre, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan rapor, İzBB’nin ilgili daire başkanlıklarına sunuldu ve incelendi. Meclis ihtisas komisyonlarında da incelenen rapor sonucunda Aliağa’daki kirlilik sorununun sürdürülemez boyuta ulaştığını belirtildi. Bu rapor çerçevesinde alınması gereken önlemler ve yapılması gereken çalışmalar önergede yer aldı. Söz konusu önerge, AK Parti ve CHP arasında tartışma yarattı. İki saat süren görüşmenin ardından İzBB Meclisi’nde gerilim tırmandı. Önerge ile ilgili karar aşamasına gelindiğinde oylama için meclis yeter sayısının olup olmadığına yönelik gerginlik sonrasında meclis oturumuna 1 saat ara verildi. ‘TOPLANMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ!’ Yeniden açılan oturumda; AK Parti Grup Başkan vekili Özgür Hızal, karar yeter sayısı olmadığı için meclise ara verme kararı alındığını öne sürdü. Hızal, şunları söyledi: “Gündemin birinci maddesini tartışıp ara verdiğimiz karar yeter sayısı aranıyordu, 44 artı bir, yani 45 sayısı bulunamadığından karar alınamadı. Neden 89 arkadaşı rahatsız edip çağırdınız. Dışarıdan bir kişiyi çağırsaydınız… Karar yeter sayısı olmadığından dolayı siz meclisi tatil ettiniz, ‘1 saat ara verdiğinizi söylüyorsunuz ama meclis tatil edildi. Meclisin toplanması için gerekli çoğunluğun sağlanamaması durumunda yönetmelik, ‘Meclis başkanı gün ve saatini tatil ederek en geç üç gün içinde meclisi tatil eder. Bu toplantının günü ve saati belirtilir. Gündemin duyurulması gereken usullerde ilan edilir’ diyor. Gündem ilan edildi mi arkadaşlar? Edilmedi. Dolayısıyla, önce bir 89 sayısını bulma ihtiyacı duydunuz, sayının olmadığını anladınız. Ama bu meclisin yeniden toplanması için sayıdan farklı olarak gündemin ilan edilmesi gerekiyor. Bize böyle bir ilan yapılmadı. Dolayısıyla bu meclisin şu halinde toplanması söz konusu olamaz.” ‘İTİRAZ YOLLARI VARDIR’ AK Partili Hızal’ın ardından açıklamalarda bulunan Başkanvekili Özuslu, “Mecliste herhangi bir tutanak yok. Kayıtlar çok açık. İsteyen döner, bakabilir. Ben üzerine basa basa ‘Şu anda yaptığım salonda kaç meclis üyesinin tespitinden ibarettir’ dedim. Bir saat bileşime ara verdim. İzBB’nin eylül ayı üçüncü toplantısının birleşimine ara verdim. Çok nettir, her şey açıktır. Bunun itiraz yolları vardır, tartışma gereği duymuyorum” dedi. ‘YETKİ BAŞKANA AİTTİR’ CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, “AK Parti Grup Başkan Vekili arkadaşımız ara verilmeden önce mecliste 48 kişi olduğunu ifade etti, kayıtlara geçti. Meclis başkanımızın da bununla ilgili kaydı var. Meclis onay vermeden önce karar yeter sayısı var. Meclise ara verme yetkisi başkana aittir. Siz de bu yetkinizi kutladınız. Şu anda 63 imza var. Dolayısıyla bu meclis sayısında karar yeter sayısı mevcut. Karar alma yeter sayısı dörtte birinin altında olamaz’ der. Şimdi yapılacak şey meclise devam etmektir. Önergeler de karar yeter sayısının altında olmamak kaydıyla oylamaya alınır” açıklamalarda bulundu. KISA SÜRELİ ARBEDE YAŞANDI VE… AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, Başkan Vekili Özuslu’ya yönelik, “Meclisi yönetemiyorsunuz” çıkışında bulundu. Başkanvekili Özuslu ise, “Sizin sayenizde meclis yönetilemiyor. Üslup yok, usul sorunu var” yanıtını verdi. Bunun üzerine tansiyon yükseldi. AKP ve CHP meclis üyeleri arasında kısa süreli arbede yaşandı. Ardından meclis sakinleşti. Konuşmasına devam eden AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Eğer usul tartışması yapıldığında mikrofonu kapatıp konuşmama izin verseydiniz. Usul anlamında toplayan bir mecliste kalacak durumda değiliz. Cumhur İttifakı grubu olarak bu oturumda bulunmayacağız söylemim tutanağı geçsin” dedi. Başkanvekili Özuslu ise mikrofonu kapatmadığını dile getirdi ve önergeyi oylamaya sundu. Karşılıklı atışmaların ardından gerilim tekrardan tırmandı, AK Parti ve CHP meclis üyeleri arasında arbede yaşandı. Ardından Cumhur İttifakı salonu terk etti. ‘MUHALEFET SIRALARI BOŞ’ Toplantının gündem dışı konuşmalar bölümünde söz alan CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın, Cumhur İttifakı’nın meclis salonunu terk etmesine tepki gösterdi. CHP’li Aydın, “İzBB ve demokrasimiz adına üzücü bir akşam yaşadık. Bir yönetmelik hükmünün bu kadar kötüye kullanılarak ve yorumlanarak önümüze konulması üzücü. Toplantı yeter sayısı ve önerge kabulü sayısı yeterli. İsterdik ki ne söyleyeceklerse, ne tartışacaklarsa bu mecliste olsaydı. Şu an muhalefet sıraları boş. Kendileri, İzmir halkının kendilerine verdiği muhalefet görevinden imtina ettiler. Hepimizin, birincil görevi bu meclisin çalışmasını sağlamaktır. Meclisler çalışmıyorsa, bazı usul tartışmalarıyla kilitleniyorsa orada demokrasi kilitleniyor demektir. Meclisler demokrasi olmadığı dönemlerde kilitlenir.  Bu meclisin çalışmasını engellemeye çalıştılar. Yapılacak tartışmanın içeriği konusunda herkes farklı değerlendirebilir. Her konuyu en iyi şekilde tartışmayı başarıyoruz. CHP grubu olarak diliyoruz ki daha sakin ve içten bir tartışma yapalım. Meclis doğru çalışsın. Meclis’in çalışması hepimizin görevidir” dedi. ‘AŞAĞI DÜŞMÜŞTÜR, SAFSATADIR!’ Yorucu bir meclis akşamı yaşandığının altını çizerek açıklamalarda bulunan Başkan Vekili Mustafa Özuslu da, “Demokrasiler, eğer gerçekten demokrasiden söz ediyorsak muhalefetle vardır. Muhalefet yoksa demokrasi de yoktur. 3,5 yıllık sürece İzmirli’nin bakmasını istiyorum. Gerek başkanımızın gerek benim yönettiğim oturumlarda demokrasi dışı bir işlem vuku bulmuş mudur? Herhangi bir kimsenin söz hakkı kısıtlanmış mıdır? Sürelere bakmıyorum bile… Biz meclisi iktidar partisinin üyeleri olarak burada yapıyoruz. Görev yaptığım sürece bu meclisin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinden ve aldığımız kararları sağlıklı bir şekilde hayata geçirilmesinden sorumluyum. Her bir meclis üyesi de bu meclisin sağlıklı bir şekilde karar alabilmesi için en başından en sonuna kadar bu sorumluluğu idrak etmek mecburiyetindeyiz. Terk ederek, salonun terk edilmesi aslında onların demokrasiye ne kadar inandıklarının da somut kanıtıdır. Demokrasi muhalefetle vardır ama meclis idaresinin iradesine saygı göstermektedir. İzmirliler’e kendilerini şikayet ediyorum: Meclisi terk etmeleri elbette kendilerinin takdiridir. İzmir halkına havale ediyorum. Zamanı geldiğinde kendileri hesabını versinler. Bu meclisi bugün de yönetmeliklerin verdiği yetkiye ve çizdiği çerçeveye göre hakkaniyetle, hakla yönettik ve meclisi nihayete erdirdik. ‘Meclisi yönetemiyorsunuz’ demek boştur, aşağıya düşmüştür; safsatadır” diye konuştu. Yağmur DAŞTAN