Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı'nda bir konuşma yaptı. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan bazı önemli noktalar şu şekilde:
Bolu Kartalkaya'daki yangında vefat eden 78 vatandaşımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum. Aynı yangında yaralanan 51 vatandaşımızdan tedavileri devam eden 10 kardeşimize acil şifalar niyaz ediyorum.
Bizler adaleti devletin temeli olarak gören bir geleneğin emanetçileriyiz. Adalet hem milli hem de manevi yapımızda diğer her türlü hasretin onun etrafında şekillendiği bir mihver hükmünde olmuştur. Toplum yaşantımız, kişisel hayatımız gibi devlet tasavvurumuzda asırlar boyunca adalet mihengine vuran faaliyetlerle şekillenmiştir.
‘YARGI MAKAMI İTİBARINA HALEL GELMEMESİ…’
Bin yıldır hakla hukukla yoğurduğumuz bu topraklar doğusundan batısına iyilikle erdemle yeşerttiğimiz yüksek adalet şuurumuzun en yakın şahididir. Adalet sistemimizin tüm unsurları ile hızlı ve etkili şekilde işlemesi milletimizin her ferdini yakından ilgilendiriyor. Etkinlik kadar adaletin gecikmesinin de vaktinde tecelli etmesini her fırsatta vurguluyoruz. Yargı makamı itibarına halel gelmemesi bizim için her türlü mülahazanın üzerindedir. 2002'den beri bu konuda büyük hassasiyet gösterdik. Üstünlerin hukukunun egemen olduğu vesayetçi yapıdan adil yargı sistemine geçiş sağlanmıştır. Siyasi ve ideolojik kimlikleri ile bazı insanların hukuk önündeki ayrıcalıkları geride kaldı.
YARGI MENSUPLARINI KİMSE TEHDİT EDEMEZ
Suç işleyenler, suçta kibirlenenler hukuka kast edenler hesabını vermek zorundadır. Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Bizler adaleti mülkün, yani devletin temeli olarak gören bir geleneğin mirasçılarıyız. Bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır. Kanunun verdiği yetkiyle hukuksuzlukların peşine düşen yargı mensuplarını kimse tehdit edemez, mahkemeler üzerinde baskı kuramaz, yargı camiamıza parmak sallayamaz.
Geçmişte yargı mensuplarını hain terör saldırılarında kaybetmiş bir ülke olarak ailelerinin hedef gösterilmesini asla tasvip etmiyoruz. Yargı kararlarını doğru bulur veya bulmazsınız, mahkeme kararlarını eleştirebilirsiniz ama bu ülkenin ana muhalefet partisi de olsanız çıkıp kameralar önünde hukuk insanlarına, hem de çok yakışıksız biçimde tehditler savuramazsınız. Buna biz de izin vermeyiz. Hedef haline getirilen yargımız da izin vermez. Devam eden yargı süreçleriyle ilgili herkesten sorumlu, sakin ve siyaseten dürüst bir tutum beklediğimizi bugün tekrar vurgulamak istiyorum.”