Ordu’nun Altınordu ilçesinde yaşayan 49 yaşındaki Sezgin Yazlık, Karadeniz’in kıyısında dedesinden miras kalan geleneksel saçma avcılığını sürdürüyor. Maddi kaygıdan uzak, doğayla iç içe bir yaşam süren Yazlık, bu yöntemi bir “aşk” olarak tanımlıyor. Gününün büyük bölümünü köpeği Lucy ile birlikte deniz kenarında geçiren Yazlık, gençlere de teknolojiden uzaklaşıp doğayla tanışmaları çağrısında bulunuyor.
Dededen Kalan Bir Miras
Sezgin Yazlık, saçma avcılığına küçük yaşlarda dedesinin yanında başladı. O gün bugündür bu alışkanlıktan hiç vazgeçmediğini belirten Yazlık, “Bu bana dedemden kalma bir alışkanlık. Her gün 4-5 saatimi deniz kenarında geçiriyorum. Saçma atmadan huzur bulamıyorum. Günde 50 kilograma kadar balık tuttuğum oldu. İstersem 60 kilograma kadar çıkar, ama benim için önemli olan bu işin maneviyatı” diyerek gelenekten kopmadığını vurguluyor.
Saçma avcılığına sadık kalan Yazlık’ın en büyük yardımcısı ise köpeği Lucy. Her gün birlikte denize giden ikili, sabah erken saatlerde başladıkları avı akşam saatlerine kadar sürdürüyor. Lucy’nin kendisi için sadece bir dost değil, bu yolculuğun ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Yazlık, “Lucy olmadan denize gitmem. O benim av arkadaşımdır” diyor.
Gençlere Doğayla Tanışma Çağrısı
Yeni neslin geleneksel avcılık yöntemlerinden uzaklaştığını belirten Sezgin Yazlık, saçma avcılığının artık çok az kişi tarafından bilindiğini ve uygulandığını ifade ediyor. Gençlerin teknolojiye bağımlı bir yaşam sürdüğünü belirten Yazlık, “Kötü alışkanlıklar yerine denizle uğraşsalar hem bedenen hem ruhen rahatlarlar. Ben uykumda bile denize saçma attığımı görüyorum. Bu bir tutku” sözleriyle doğayla iç içe yaşamanın önemine dikkat çekiyor.
Bir Yaşam Biçimi Olarak Saçma Avcılığı
Yıllardır aynı tutkuyla saçma avcılığına devam eden Yazlık, ömrü yettiğince bu geleneği sürdüreceğini belirtiyor. Denizin kendisi için bir yaşam alanı değil, bir sığınak olduğunu dile getiren Yazlık, gençlere seslenerek, “Cep telefonlarını bırakıp denizin, doğanın sesini dinlesinler. Gerçek huzuru orada bulacaklar” diyerek doğaya dönüş çağrısında bulunuyor.
