Ege Telgraf Web TV’de Hakan Serbest ile Geniş Açı programına konuk olan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, 8 Şubat’ta gerçekleşen il kongre sürecine ilişkin soruları yanıtladı. Bayır, iktidara çok yakın olduklarını ve bu yolda il kurultaylarının ardından büyük kurultay ile yola devam edeceklerini söyledi. 8 Şubat’ta seçilen il yönetimlerinin partiyi 2023 seçimlerine hazırlayacağının altını çizen Bayır, “Dolayısıyla sorumlulukları çok ağır. Yaşanan kongremiz gayet renkli başladı. Delegasyonda bir miktar gerginlik oldu. İzmir’de kongrelerin genelde hep yarış içinde olduğuna şahit olmuşuzdur. Genelde 2 adaylı olur. Diğer aday adayı olan 2 arkadaşımız yeterli sayıda imza toplayamadı. Ancak delegasyonda nedense bu sefer genel merkezin talebi doğrultusunda ‘Evin içinde kavga etmeyelim, uzlaşı ile gidelim’ mesajına uymuş gözüküyor” diye konuştu.

‘KAMUOYUNA AÇIKÇA SÖYLEDİK’

Uzun yıllardır siyaset içinde bulunduğunu belirten Bayır, parti tabanını çok iyi tanıdığını ve beklentilerin sözcülüğünü yaptığını söyledi. Bayır, “Ben Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu tanırım. 7 genel başkan eskittim 8’inci ile çalışıyorum. 2015’te partimizin verdiği oyla çıktım. Birinci dereceden sorumluluğum beni seçen insanlara. Ben parti tabanının partiden ve bizden ne beklediğinin sözcüsü oldum. Genel başkanımızdan olan taleplerinin sözcüsüydüm sadece. Bu bir başkaldırı ve kavga zemini yaratmak değil aslında. CHP gibi İzmir’in kalesi olan bir yerde il delegasyonu kendisine bazı dayatmaları kabul etmez. Böyle başkaldırıları vardır. Dolayısıyla bu işi demokratik biçimde yapmamız gerekiyor. Genel başkanımızın mümkün olduğunca adaylar üzerinde uzlaşın ve yani çok adaylı kırılganlıklar olmasın talebini zaten basına ve kamuoyuna açıkça söyledik. Bazı milletvekili arkadaşlarımız mevcut il başkanıyla devam edilmesi noktasında kendilerini ifade etti. Genel başkanın benden böyle bir talebi olmadı hem de birkaç kere denk geldik kendisiyle” dedi.

‘TARTIŞMANIN FAYDASI YOK!’

Yeniden il başkanı seçilen Deniz Yücel ile ilgili olarak geçirdiği iki yıllık dönemin çıraklık ve kalfalığa doğru uzanan bir dönem olduğunu söyleyen Bayır, “Seçim yapılmıştır ve bitmiştir. Şu an temsil eden Deniz Yücel’dir. Bunu tartışmanın partiye hiçbir faydası yoktur. Fakat bu durum şu anlama gelmemeli; genel merkez, genel başkan yardımcıları oradan divan başkanını göndererek bir baskı altına delegasyonu almıştır. Tüzüğümüz gereği çarşaf liste ile yapmamız gerekiyordu. Çarşaf ile blok arasında fark nedir? Blok listede aday olan arkadaş listesini yapar, o listeler zarfa konur katlanır; dolayısıyla tercihi danıştığı bazı arkadaşlar yaparlar veya danıştığı bazı arkadaşlar listeyi atarlar. Çarşafta sizi o listeye almasalar bile ben bu iktidara giden yolda il yöneticisi olmak istiyorum diyen arkadaşlar bireysel olarak divana müracaat eder der ki ‘Ben adayım.’ Bu bir partilinin en doğal hakkıdır. Dolayısıyla gerçekten parti yöneticiliği yapmak cefadır özveri ister” açıklamalarında bulundu.

‘KARŞI ÇIKAN DELEGELER VAR’

İl Başkanı Deniz Yücel’in aldığı oy ile ilgili iddia ve tartışmalara yönelik açıklamalarda bulunan Bayır, “İl başkanımızın aldığı oy konusunda tartışmalar var. Neden bu rakam düşük diye bunu açıklayayım kendimce. Öncelikle liste basımında hata vardı. Çok net biçimde önce kutucuklar sonra isimler yazılıydı oysa en üstte İzmir İl Başkanı Deniz Yücel yazıldıktan sonra kutucuk konmuş. Tıpkı aşağıdakiler gibi kontrol ettiğim kadarıyla 80-90 arkadaşımız işaretlemeyi unutmuş. Kendim oylarımı verdim. Sola bakınca öyle başlamanız gerekiyor, yazdım yazdım bittiğini düşünerek katladım. Bir gazetenin açılmış hali kadar kağıt. Sonra düşündüm ki adının yanındaki kutucuk sağda olduğu için görülmediğinden bir miktar oy kayıp olacak. Aynı listenin altında kurultay delegesinde de Deniz Bey’in adı var. 86 kişinin aslında oy verip unutmuş. 655 delegeden 44 arkadaş oy kullanmamış. Tek aday olmasının kongrede heyecanı düşürmesi sanki inanılmaz bir müdahale var dayatma var şeklinde algılanınca bizim delegeler sorgular ve araştırır. Anladığım kadarıyla ciddi sayıda arkadaşımız ‘Bir şeyi kabul edin ki biz bu dayatmayı kabul etmiyoruz!’ diyen bir yüzde 50 olduğu belli. ‘2 yılda bir yaptığımız bu kongrede eve geç gideriz’ dedim. Blok listede yapılsaydı herhangi bir karalama olmadığı için Yücel arkadaşımız çok oy olacaktı. 655 delegeden sadece 95-100 yazabiliyorsunuz. Onların dışında geriye kalan 555 kişi Deniz Yücel’e kızacak. Listeye 95 kişi nasıl yazayım yani diyecek. Demokrasinin gereği buydu, İzmir’e yakışan buydu” diye konuştu.

TARTIŞMA DEĞİL, TESADÜF…

Tuncay Özkan ile aralarında yaşanan tartışma iddialarına da yanıt veren Tacettin Bayır , “Listede olmayan arkadaşlarımızda girebilirdi. Doğru sonuç getirdiğini ifade edebiliriz. Gerginlik olmadı, ben yatmaya giderken 25-30 kişilik kalabalık toplanmış bir kavga var gibi gittim ‘Ne oluyor ya kavga havası veriyorsunuz’ dedim meğerse o ara Tuncay Bey de bağırıyormuş öne alın engellileri diye. Böyle bir sohbet geçti aslında” dedi.

‘KENDİ GENEL BAŞKANINA SORSUN’

Hamza Dağ’ın attığı ve il kongresini eleştiren tweet ile ilgili olarak da konuşan CHP’li Bayır, “Isıtıp ısıtıp kaset meselesi diye öne getirmesini anlayamadım. Hamza Dağ arkadaşıma soruyorum kendi genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gitsin desin ki ‘TBMM’ye siz nasıl girdiniz? Sizin önünüzü kim açtı’? Her konuda CHP demokrasinin önünü açan parti olarak geçmiş dönem başkanımızın kararı ile Tayyip Erdoğan Meclis’e girme hakkını aldı. Bir partinin genel başkanına hiç yakıştıramadım uygun bulmadım” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber