Ege Denizi açıklarında 30 Ekim'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem, <strong>İzmir'de yıkım</strong>a yol açtı. Birçok vatandaşın yaşamını yitirdiği depremde, onlarca bina zarar gördü. Yıkılan binaların dışında 'ağır', 'orta' ve 'hafif' seviyede olmak üzere birçok yapıda da hasar oluştu. Depremin vurduğu Bayraklı ilçesindeki<strong> hasarlı binalarının yıkımı</strong> ise kontrollü yürütülüyor. Ancak iş makinelerinin çalışması sırasında, bazı binaların yıkımında çevreye toz bulutu dağılıyor. Yıkım aşamasında enkaza su tutulmadığı gerekçesiyle toz bulutunun etrafa yayılmasına, çevre esnaf tepki gösterdi. Esnaf, iş yerlerinin toz olduğunu, nefes alamadıklarını söyledi. Defalarca belediyeyi aramalarına rağmen sorunun giderilemediğini, iş yerlerinin önüne biriken tozu durdurması için su tutuklarını ifade etti. Kreş işletmecisi Rahime Tükkan (33), "Burada hem evim hem kreşim var. Toz duman içinde etraf. Durum içler acısı. Saatte bir kreşi, silmek zorunda kalıyoruz. Buraya belediyenin gelip çalışması gerekiyor. Evimiz, iş yerlerimiz her taraf toz duman içinde. Sağlık açısından dışarı çıkamıyoruz. Zaten pandemi var, nefes alamıyoruz. Bu olaya bir çözüm getirilmesi gerekiyor" dedi. Fırın işletmecisi İbrahim Darıcı (41) ise, "Belediyeyi aradık, kaç sefer söyledik. Bu iş başladığından beri toz sıkıntısı yaşıyoruz. Herkes çalışıyor ama su tankerleri gelmiyor. Kendi imkanlarımızla çevreyi suluyoruz. İçeride gıda maddesi satıyoruz. Çektiğimiz sıkıntının nedeni belediyenin buraya su tankeri getirememesi" diye konuştu. DHA