İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) bahçesinde depremin 1. yıl dönümü dolayısıyla anma programı düzenlendi. İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı. Anma programında bir konuşma yapan Vali Yavuz Selim Köşger, 1 yıl önce hiç beklenmedik bir hadisenin gerçekleştiğini, İzmir'in büyük bir deprem yaşadığını anımsattı. Depremin olduğu ilk andan itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini birçok kez aradığını anlatan Köşger, şunları belirtti: "Bütün bakanlarımız tek tek arayıp harekete geçtiler. Depremin olduğu ilk saniyeden itibaren depremzedelerimizin yarasını sarmak, bir canı daha depremden sağ kurtarmak üzere tam bir seferberlik halinde şehrimizdeki bütün unsurları, devletimizin bütün kurumları hep birlikte çok güzel bir sınav verdik. Seri şekilde hareket edildi. Vatandaşlarımızın o ilk dakikalardaki endişeli bekleyişini, çaresizliğini ortadan kaldırmak üzere tüm afetle ilgili gelişmiş olan hazır kuvvetler ve gönüllüler işin bir ucundan tuttu. O geceden itibaren ortada aç, açıkta kimseyi bırakmadık."

17 tane fay hattı var

Köşger, depremin 4. ayından itibaren yeni binaların yapılması için temellerin atıldığını anımsatarak, proje alanında 1701, rezerv alanda ise 3 bin 649 konutun inşasına başlandığını bildirdi. Proje alanındaki 7 etapta yapımı tamamlanan konutların kasım ayı içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla hak sahiplerine teslim edileceğini anlatan Köşger, şöyle dedi: "Ülkemiz bir deprem ülkesi. Fay hatlarının ortasında yaşıyoruz. Şehirlerimizde başlıca fay hatları var. İzmir bu fay hatlarının tam ortasında bulunuyor ve İzmir belki de Türkiye'de canlı, diri fay hattı üzerinde konutların bulunduğu, yaşam alanlarının bulunduğu tek metropol. Bu gerçeği süratle idrak etmemizde fayda var. 4,5 milyonluk bir şehir 17 tane fay hattı var ve bunların 2-3 tanesi de şehrin merkezinde. Üzerinde halen yaşam devam ediyor. Süratle kentsel dönüşüm başta olmak üzere seri bir şekilde şehri yenilememiz, yeniden kurmamız ve daha sağlıklı, güvenli alanlara şehri kavuşturmamız lazım. Burada sorumluluk her kime düşüyorsa herkes sorumluluğunu idrak etmeli. Aslında 30 Ekim depremi İzmir'e sert bir uyarıydı. İrkilmemiz ve kendimize gelmemiz gereken bir depremdi. İzmir'in altındaki fay hattı harekete geçtiğinde ne kadar enkaz olacağını, can kaybı olacağını şu an kestiremiyoruz."  "El ele yürütmemiz gerekiyor" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da depremin ilk anından itibaren bütün binalarda arama kurtarma çalışmalarına devam edildiğini ve 5 gün çalışmaların sürdüğünü hatırlattı. Depremde hayatını kaybedenlerin ailelerine baş sağlığı dileyen Dağ, "Depremdeki mağduriyetlerin büyük bir kısmını zaman içerisinde çözebiliriz ama 117 insanımızı geri getirme imkanımız söz konusu değil. Bunlara hazırlıklı olmak lazım. Tedbiri almak biz yöneticilerin vazifesi. Deprem gibi bir afette de en önemli iş, sağlam binalarda oturuluyor olması. İzmir'de çok hızlı bir şekilde çalışma ve üretime geçme mecburiyetimiz söz konusu. İyi bir planlama ile başlamamız gerekiyor. Bunu yerel yönetim, hükümet ve bütün kurumlarla el ele yürütmemiz gerekiyor." ifadesini kullandı. AFAD İl Müdürü Kartal Muhcı ise depremin olduğu andan itibaren tüm kurumların hızla olay yerine sevk edildiğini, diğer illerden de ekiplerin yönlendirilip, uçaklarla 1 saat gibi bir zamanda kente gelindiğini belirtti. Depremin Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu bildiren Muhcı, bu afete karşı en önemli kozun tedbir almak olduğunu sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından AFAD ile 23 sivil toplum kuruluşundan toplam 177 kişinin katılımıyla geniş kapsamlı deprem tatbikatı gerçekleştirildi. AFAD Müdürlüğü bahçesinde oluşturan eğitim parkurundaki tatbikatta senaryo gereği enkaz altında kalanlar kırıcı ve kesici aletler yardımıyla kurtarıldı, yangınlara müdahale edildi.