Yapılan araştırmalar ülkemizde antidepresan ilaçların satışının fazlalaştığını ortaya koydu. Uzman Psikolog Işıl Bektaş, antidepresan kullanımının artış sebepleri olarak “Modern hayatın getirdiği sıkıntılar, stres, yalnızlık, ekonomik sıkıntılar, rekabet, gelecek kaygısı, aile içi anlaşmazlıklar ile pandemi ve sosyal medya gibi faktörler bu artışı etkilemiş olabilir. Türkiye’de her dört kişiden biri depresyonda. Kontrolsüz reçete yazılmasının da bu artışta payı olabilir” diye konuştu. ‘ÖLÜMCÜL SONUÇLAR’ Antidepresanın yanlış yöntemlerle kullanıldığını belirten Bektaş, “Bu ilaçlar gerekli görüldüğü zaman işe yarar ancak mutlaka hekim gözetiminde kullanılmalıdır. Antidepresanlar kesinlikle arkadaş önerisiyle tüketilmemelidir. Doktorun bir hastasına yazdığı ilaçla bir başkası aynı sonucu elde edemeyebilir. Tavsiye üzerine bilinçsiz ilaç kullanımın sonuçları felaketle sonuçlanabilir. İhtiyaç olmadan ilaç kullanımı; sonrasında organlarda hasar oluşturma gibi farklı fiziksel sorunlara neden olabiliyor, duygu durum değişikliklerine sebebiyet verebiliyor, hatta bazen ölümcül yan etkilere götürebiliyor. Maalesef ülkemizde bu tarz ilaçlar depresyon dışı hastalıklarda da çok fazla kullanılıyor. Antidepresanların belirli dozlarla başlanıp belirli dozlarla bitirilmesi gerekir, o yüzden mutlaka uzman bir doktorun kontrolü dahilinde kullanılmalıdır. Doğru ve yerinde ilaç kullanımı çok önemlidir” dedi. ‘PANDEMİDE ARTTI’ Antidepresan kullanımının artmasında ki en büyük payın pandemi sürecinden kaynaklandığını ifade eden Bektaş, “Pandemi başladığından beri insanlar da ruh sağlığına daha çok önem vermeye başladı. Dolayısıyla psikologlara, psikiyatrlara ve ilaçlara başvurular arttı. Bu süreçte çağımızın hastalıkları depresyon ve anksiyetenin artmasıyla beraber haliyle psikiyatrik ilaç kullanımları da arttı. Pandemi sürecinde depresyon ve anksiyete vakaları 3-4 kat arttı.Günlük alışkanlıklarımız gibi daha önce düzenli olan şeylerin dengesi bozuldu ve yeni bir denge kurulmaya çalışıldı. Psikolojik iyi oluşun temel kaynaklarından birisi pandeminin yaratmış olduğu belirsizliğe dayanma gücüdür. Bu anlamda profesyonel ruhsal destek çok kıymetli hale geldi” açıklamalarında bulundu. ‘MÜCADELEYE DEVAM’ Özellikle ilaç kullanımı yerine tedavi yöntemlerinin işe yarayacağını belirten Bektaş, vatandaşın terapi yöntemlerine maddi imkansızlıklar nedeniyle erişemediğini söyledi. Bektaş, “Devlet hastanelerindeki yoğunluk göz önünde bulundurulduğunda etkili hizmet almak giderek zorlaşıyor. Özel muayenehane vizit ücretleri ne yazık ki her kesim tarafından karşılanamıyor. Ülkemizde psikiyatrik ilaçlar çok pahalı ve özel muayenehanelerde reçetelendirilen ilaçları devlet karşılamıyor. Bu yüzden ruh sağlığı hizmetine erişim kısıtlı gözüküyor.Birçok kişi psikolojik rahatsızlıktan muzdarip ama terapi alması gerektiğini bilmiyor. Terapiye ihtiyaç duyan kişilerin çoğu buna maddi imkansızlıktan dolayı ulaşamıyor.İlaç konusuna gelince, bu konuda toplum farkındalığı oluşturmak gerekiyor” dedi Rana Beyza Öztürk - Çağla Çoban / Özel Haber