Uzaktan eğitim modelinde yaşanan sıkıntılara her gün bir yenisinin eklendiğini hatırlatan ve eğitimcilerin getirilen yeni not uygulaması nedeniyle ile zorlu günler geçirdiğini aktaran Eğitim Sen İzmir 4 No'lu Şube Başkanı Şuayip Vayiç, "Bugünlerde büyük tartışma konusu olan bir not konusu var. Karne haftasına girmek üzereyiz ve öğrencilerin notları tartışılıyor. Okullarda asıl gündem bu oldu. Milli Eğitim Bakanlığı liselerde ilk dönem sınav notu uygulamasını kaldırdı. İkinci dönem yapılacak sınavlar üzerinden notlar verilecek. Ama ilkokul ve ortaokullarda online eğitimlere katılım üzerinden not verilecek şeklinde bir açıklama yapıldı. Öğretmenler bugünlerde bu konuyu tartışıyor. Biz nasıl not vereceğiz onu düşünüyoruz. Bakanlık hiç derse katılmayan öğrencilere de not verin diyor. Öğrencilerin mağdur olamayacağı şekilde, öğrencilerin yüksek yararını gözeterek not verin diyor. Derslere katılan, katılamayan tüm öğrencilere not verilecek. Burada inisiyatif öğretmenlerde olacak. Bakanlık aslında burada gelecek olası tepkilerden çekindiği için sorumluluğu bize bırakıyor. Bu şekilde öğretmenler ile velileri karşı karşıya getirecekler. Verilen notlardan biz sorumlu değiliz, öğretmenler sorumlu diyecekler. Bakanlık tüm öğrencilere dersleri takip edebilsin diye tablet dağıtacaktı. Herhalde bu gidişle en sonunda tabletleri de öğretmenler dağıtsın diyecekler. Öğretmenler öğrencilere tablet alsınlar denirse şaşırmayız" dedi.

‘NOTLA DEĞERLENDİRİLEMEZ’

Şube Başkanı Vayiç, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan söz konusu düzenleme nedeniyle öğrenci velileri ve öğretmenlerin karşı karşıya kalabileceğini belirterek şunları ifade etti: "Biz Eğitim-Sen olarak uzaktan eğitim sürecinde öğrenciler notla değerlendirilemez, ölçme değerlendirme yapılamaz diyerek bir kampanya yürüttük ve bakanlığa bu önerilerimizi ilettik. Aynı liselerde olduğu gibi ilkokul ve ortaokullarda da bu uygulanmalı dedik. İlk dönem not verilmesin, ikinci dönem verilen notlar ile tıpkı geçen seneki gibi sistem işlemelidir dedik. Liselerde ilk dönem not vermiyorsunuz, sadece ikinci dönem notlarıyla değerlendirme yapılıyor. Ama ilkokul ve ortaokullarda uygulama farklı. Sınavlar kaldırıldı. Şimdi derse katılım notu diye bir uygulama getiriyorlar. Eğitim Sen olarak bu düzenlemeye dava açtık. Bununla ilgili açıklamalarımız da oldu. Ancak davanın ne zaman sonuçlanacağını bilmiyoruz. Pandemi sürecinde öğrencilerin notla değerlendirmemesi gerekiyor. Biz öğretmenler olarak hukuken bunu uygulayamıyoruz. Bunun kararını Milli Eğitim Bakanlığı'nın vermesi gerekiyor. Her öğretmen kendi vicdanı ile baş başa kalıp öğrencilerine not verecek gibi gözüküyor. Eğer davadan iptal kararı çıkarsa bu notların bir hükmü kalmayacak.”

‘BARDAĞIN BOŞ TARAFI’

‘Sayın Bakan bardağın dolu tarafını görün diyor. Ama bir yandan da kendi yaptıkları açıklamada bile 3 milyon öğrenci uzaktan eğitime erişemiyor diyor. 15 milyon öğrenci uzaktan eğitime erişim sağlayabiliyor, bu çok iyi rakamdır şeklinden açıklamalar yapılıyor. Peki 3 milyon rakamı az bir sayı mı?” diye soran Vayiç, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu bakanlığın açıkladığı rakam. Bizim Eğitim Sen olarak ve UNİCEF'in de açıkladığı tespitlere göre Türkiye'de 6 milyon öğrenci eğitim alamıyor. Ülkemizde toplam 18 milyon kadar öğrenci var. Karşımızda böyle bir durum varken, bakanlık öğretmenlere bu derslere katılamayan üç milyon öğrenciye de derslere katılmış gibi not verin diyor. Bunların içerisinde hiç internet erişimi olmadığı için katılamayan öğrenciler var. İnternet erişimi olsa bile, evde teknik imkanı yani bilgisayarı, tableti, telefonu olmadığı için derslere katılamayan öğrenciler var. Diyelim ki evde birden fazla öğrenci var. Evlerinde de tek bilgisayar var. Ailenin belirlediği önceliğe göre çocuklardan bir tanesi eğitime katılabiliyor, diğeri katılmıyor. Bir de interneti, bilgisayarı, tableti, her şeyi olmasına rağmen tercihen katılmayan öğrenciler var. Bunlar, ailesi özel ders ya da kurs aldırdığından ötürü uzaktan eğitime katılmıyor. Şimdi biz öğretmenler olarak tüm bunları düşünerek ölçme-değerlendirme yapmak zorunda kalacağız. Keşke herkes derslere katılıp takip edebilseydi." Erman Şentürk / Özel Haber