Türkiye’nin ulusal sağlık politikalarına bağlı olarak bölgesel hizmet sunan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma Uygulama Hastanesi’nde; küresel COVID-19 salgını ile etkin şekilde mücadele edildiğini ve kurumun bütün imkanları ile seferber olduğunu açıklayan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Ramazan Bayramı sonrası için de kritik bir uyarıda bulundu. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın talimatları doğrultusunda Sağlık Bakanlığı’nın koordinasyonu ve Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri ile yürütülen süreçte ortaya çıkan sonuçların umut verici olduğunu kaydeden Rektör Hotar, Ramazan Bayramını takip eden günlerde sosyal hayatın kademeli olarak normalleşeceğine ilişkin beklentinin toplumda rehavete sebep olmaması gerektiğini söyledi. Bu konuda üniversite mensuplarına yönelik bilgilendirmenin yapıldığını aktaran Rektör Hotar, “Ülke olarak Corona Virüs ile mücadelede ciddi mesafe kat ettik. Üniversite hastanemizde olağanüstü tedbirler aldık ve bu süreçteki sorumluluklarımızı da yerine getirdik. Bundan sonra da aynı kararlılıkla çalışacağız. Elbette ortaya çıkan bu tabloda, bütün sağlık çalışanlarımızın olağanüstü gayretleri ile aziz milletimizin muazzam sabrının etkisi büyük. Ancak Ramazan Bayramı sonrasında geldiğimiz noktadan geriye düşmemek için dikkatli olmalıyız” dedi. İLK GÜNDEN TAKİPTEYİZ COVID-19’u Çin’de ortaya çıktığı ilk günden itibaren izlemeye aldıklarını hatırlatan Rektör Hotar, “Yılbaşında hastanemizdeki ‘Enfeksiyon Kontrol Komitesi’ ile değerlendirme toplantıları yapmaya ve olası senaryolar üzerinde çalışmaya başladık. Böylece ulusal sağlık politikalarımıza uygun olarak Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda acil durum planlarımızı oluşturduk. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarını da yakından takip ettik. Planların ardından kurum içi eğitimlere başladık ve viral enfeksiyona ilişkin bilgileri arkadaşlarımızla paylaştık. Onlara bireysel olarak almaları gereken tedbirleri ve kurum olarak yaptığımız planları en ince detayına kadar anlattık. Salgının ülkemizde görülmeye başladığı tarihte, hastanemizdeki bütün hazırlıklarımızı tamamlamıştık” dedi.

KATLAR AYRILDI GEÇİŞLER KAPATILDI

Hastanenin 6. katının boşaltılarak Pandemi Servisine dönüştürüldüğü bilgisin veren Rektör Hotar, “Buradaki odaları birer kişinin kalacağı şekilde hazırladık. Buraya olan geçişleri de kontrollü hale getirdik. Anestezi ve Dahiliye yoğun bakımlarını, Pandemi yoğun bakımı olarak ayırdık. Erişkin acil servisimizin yanındaki birimimizi geçici süreyle taşıyarak burayı, Pandemi Polikliniği şeklinde yapılandırdık. COVID-19 pozitif çıkan hastaların bulundukları alanları ve kullandıkları güzergahları da tamamen ayırdık. Sürece ilişkin algoritma ve protokoller oluşturduk; negatif basınçlı odaları devreye aldık” diye konuştu.

42 kişilik bir ekibimiz 7/24 esasıyla çalışıyor

Hastaneye COVID-19 şüphesiyle başvuran kişilerden ağız ve burun sürüntü örneği alındığını aktaran Rektör Hotar, “Bulaş riski son derece yüksek bu işlem için kurum bünyemizde sürüntü alma kabini tasarladık. Arkadaşlarımız örneklerini özel kıyafetlerle aldılar. İlk etapta bu numuneleri tanı için İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün Halk Sağlığı Laboratuvarı’nı yolluyorduk. Ancak daha sonra Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ile DEÜ Bioİzmir Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde kurulan Tanı Merkezi Laboratuvarında bu testleri yapmaya başladık. Burası hem süreci hızlandırdı hem de yapılan test sayısını artırdı. Şu anda 42 kişilik bir ekibimiz 7/24 esasıyla çalışıyor. Yüksek güvenirlikli bu testlerin sonucunu 4 saatte alabiliyoruz” ifadesinde bulundu.

‘İmmun Plazma’ tedavisi

Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan ‘İmmun Plazma’ tedavisini dünya ile aynı anda uygulamaya başladıklarını da aktaran Rektör Hotar, “COVID-19 nedeni ile tedavi olarak taburcu olan, laboratuvar ve klinik testlerle iyileştiği tespit edilen bir hastadan ürettiğimiz immun plazmayı, yoğun bakımda yatan bir hastamıza vermeye başladık” dedi. Hastanedeki sağlık çalışanların sıklıkla kullandığı bazı ürünlerin kurum için imkanlarla yapıldığın aktaran Rektör Hotar, “Bu noktada hastanemizin terzihanesinde çarşaf, maske ve tek kullanım önlük imal ettik; üç boyutlu yazıcılarla şeffaf koruyucu maskeler ürettik. Bunun dışında bulaş riskini ortadan kaldıracak giyilebilir ürünleri mensuplarımıza temin ettik. Bakanlığımız da bu konudaki bütün taleplerimizi anında karşıladı. Ayrıca Mühendislik Fakültemizde dezenfektan üreterek, bunları bütün birimlerimize dağıttık. Dolayısıyla herhangi bir sıkıntı yaşamadık” diye konuştu.

Otel Dokuz Eylül tahsis edildi

Hastanede görevli sağlık çalışanlarının konaklamalarında kolaylık sağlandığını aktaran Rektör Hotar, “Bu kapsamda olası riskleri ailelerine veya konutlarına taşımak istemeyen mesai arkadaşlarımız için Otel Dokuz Eylül’ü tahsis ettik. Kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği yapmak adına da Adalet Bakanlığı personeli için Buca’daki Erkek Öğrenci Yurdunu ve Seferihisar Necat Hepkon Devlet Hastanesi’ndeki sağlık çalışanları için de Seferihisar Sosyal Tesislerini tahsis ettik” dedi. Yoğun mesai nedeniyle bir takım kaygı ve korkular yaşayan sağlık çalışanları için önlem alındığını aktaran Rektör Hotar, “Mesai arkadaşlarımızın moralini yüksek tutmak bizim öncelikli görevlerimiz arasında yer aldı. Dolayısıyla onlar için hem bilgi hem de danışma hizmet alabilecekleri bir iletişim birimi oluşturuldu” şeklinde konuştu.

Web sitesinden vaka sayıları...

Kamuoyuna yönelik çalışmaların da yapıldığını açıklayan Rektör Hotar, “Kurumumuzdaki ortak kullanım alanlarının dezenfekte edilmesinden giriş çıkışların kontrolünün sağlanmasına kadar bir dizi önlemi, salgın ülkemize ulaşmadan önce almıştık. Bunun yanı sıra hazırladığımız covid19.deu.edu.tr adlı internet sitesi ile virüs ve salgına ilişkin doğru ve günce bilgilerin paylaşılmasını sağladık. Bu salgını çocuklara anlatan Onkoloji Enstitümüz ile Güzel Sanatlar Fakültemiz mensupları tarafından animasyon film ve kitapçık da hazırlandı. Yine hastanedeki mesai arkadaşlarımız, bir video ile kendi alanlarıyla ilgili çalışmaları paylaştılar. Bu süreçte neler yapıldığı, birinci ağızdan anlatılmış oldu. Bunu da kamusal sorumluluklarımızın bir parçası olarak yerine getirdik” dedi.

97 hastamız yoğun bakımda

Türkiye’de ilk salgının 10 Mart 2020 tarihinde görüldüğünü; üniversite hastanesine ise ilk hastanın 16 Mart 2020 tarihinde yatırıldığını açıklayan Rektör Hotar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar COVID-19 şüphesiyle 6.089 kişi başvuruda bulundu. Bu vatandaşlarımızdan 628’i COVID-19 tanısı ile hastanemizde yatarak ve 97 hastamız da yoğun bakımda tedavi altına alındı. Bu süreçte, 615 hastamız da taburcu edildi. Maalesef bugüne kadar da 50 vatandaşımızı kaybettik. Umuyoruz ki, bu günleri el birliğiyle atlatacağız. Vatandaşlarımızdan salgın konusunda duyarlı olmalarını temenni ediyoruz”.