Memduh GÜNEY/ EGE TELGRAF- DEVA Partili Abdullah Kaya, Karabağlar Belediye Başkanlığı için yola çıktı. Kaya, başkan olması halinde hayata geçireceği projeleri Ege Telgraf WEB TV’de Seher Onay’a konuk oldu. Karabağlar’da sorunların çokluğuna vurgu yapan Kaya, çözümler için çalışma yaptıklarını söyledi. Kaya, “Bir belediye başkanı işe geldiğinde karşısında bir enkazla karşılaşabilir. Eğer uygun bir program, düzgün bir hesaplama ve işi bilen insanlarla yol yürüyorsa o bütçesel sorunlar aşılır. Belediye, sadece İller Bankası'ndan gelecek paraya da eyvallah etmek durumunda değil. Kendi kaynaklarını da üretmek durumunda olmalı” dedi.
BELEDİYE KOLTUĞU KİMSENİN TAPULU MALI DEĞİL
Kaya sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“İki güç merkezi olarak görülen yapının ortasında ‘Adalet istiyoruz, liyakat istiyoruz’ diyerek yola çıktım. Biz bir sonraki devre gittiğimizde borçsuz ve daha çok iş yapmış bir belediyeyi nasıl devrederiz? Neticede belediyenin koltuğu başkanın tapusunda bir koltuk değil. Marifet beş sene sonra ne devrettiğiniz.”
Kaya, kadın haklarının önemine vurgu yaparak, kendileri için birçok proje hazırladıklarını söyledi.
SOSYAL BELEDİYECİLİK VURGUSU
Sosyal belediyeciliğin önemine vurgu yapan Kaya, “İki sene önce ekonomik kriz patlamış, insanlar şu anki kadar yakıcı bir şekilde çok hissetmese de bunun geldiği görünüyordu. Haksız rekabet vardı. Parası olan çocuğunu dershaneye göndersin, olmayan ne yaparsa yapsın. İşte bu adalet denilen kavrama sığmıyor. Buna ne yapmak lazım? Çünkü; haksız bir rekabet oluşacak. Bana göre adaletsizlik vardı. Sanal dershane ürettik. İçinde deneme sınavları, tarama testleri, video anlatımları olan dijital dershane platformları oluşturduk ve bunu tamamen ücretsiz dağıttık. Maksadımız; vicdanımıza sığmayan haksız rekabete karşı bir nebze de olsa acaba müdahil olabilir miyiz? Bir alternatif çözüm üretebilir miyiz? Şimdi oradan çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Sosyal devlet, sosyal belediyecilik kıymetli” açıklamalarında bulundu.
GÖÇ İZMİR’E KATKI SAĞLAMIŞTIR
Göçün avantaja çevrilebileceğini savunan Kaya, “Göçün bu şehre katkısı olacağını düşünüyorum. Yurt dışı göçlerinden bahsetmiyorum, yurt içindeki kendi insan popülasyonumuzla alakalı. Biz zengin bir medeniyete sahibiz. İşin göç kısmını bir zafiyet olarak görmüyorum. Neticede insan popülasyonu yerinde durmaz. Her merkezden gelen İzmir’e bir katkı sağlamıştır. Farklılığı zenginlik olarak değerlendirip daha çok zenginleşme vasıtası yapmak lazım” diye konuştu.
KARABAĞLAR’IN SORUNLARINI ÇÖZECEĞİZ
Karabağlar’ın sorunlarını ve çözümlerini sıralayan Kaya, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Doğalgaz ciddi bir sıkıntı ama öncesinde kentsel dönüşüm bölgelerinde hala elektrikle alakalı sıkıntı var. Güvenlikle, elektrikle, ulaşımla, sosyal hayatla, kadınlarla, gençlerin spor alanlarıyla alakalı sorunlar bulunuyor. Bunların hepsinin formülü kentsel yenilenme. Eğer kenti yenilersek beraberinde alt yapı da değişmek zorunda kalacak. Bahsettiğimiz elektrik şebekesi de yenilenmek zorunda kalacak. Doğalgaz firması da ‘Ben buraya doğalgaz döşemiyorum’ deme lüksünü bulamayacak. Doğalgaz firmalarının bölge ayırt etme hakkı yok. Bu noktada belediyeden ziyade merkezi hükümetin ciddi bir sorumluluğu var. Yaptırım gücü onlarda. Doğalgaz çok ciddi bir sorun. Sadece orada yaşayan insanlarla ilgili değil, ısınma anlamında değil, nüfus anlamında da insan sağlığı anlamında da çok ciddi bir sorun. Uzun vadede bunun sürekli negatif etkilerini görüyoruz. Doğalgaz, kentsel yenilenme ile beraber şirketin bahane edebileceği bir konu olmaktan çıkacak. Taziye evinin olmaması problemi var. İnsanlar nerede taziye yapacak? Ya belediyelerin verdiği çok da insani olmayan çadırlarda ki orası da kadınlar için artı bir eziyet alanına dönüşüyor, ya da evlerde yapılacak. Evler ne kadar müsait olacak? Bizim bu kültürü bırakmamamız lazım. Taziye sahibinin acısı ile dertlenebileceği, bir şey düşünmeyeceği refah ortamlarının olması lazım. Bu sorunu çözmek on tane merkezin inşasıyla çözülecek bir konu. Karabağlar gibi neredeyse 500 bin nüfuslu olan bir ilçe için çok büyük bir yatırımdan da bahsetmiyoruz ama çok büyük bir derdin çözümleneceğine inanıyoruz. Taziye evi bizim için olmazsa olmaz. İnsanların acısıyla baş başa bırakılmaması bizim için çok kıymetli. İnanıyorum biz bunu başaracağız” ifadelerini kullandı.
