Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, Türkiye'de 7 bin 428 sağlıkçının virüse yakalandığına dikkat çeken Demokratik Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol, görevi başında vefat eden sağlıkçıların şehit sayılmasını talep etti. Yurt dışında korona nedeniyle hayatını kaybeden hekimlere rekor düzeyde tazminat ödendiğine de dikkat çeken Doğruyol, devletin zor durumda kalan hekimlerin ailelerine sahip çıkması gerektiğini söyledi. Sağlık çalışanlarının taleplerini Ege Telgraf aracılığı ile aktaran Demokratik Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol, doktorların büyük risk altında çalıştığına ancak gösterdikleri bu özverinin karşılığını alamadıklarına değinerek "Hastalar ile birebir olarak ilgilenilmesi enfeksiyon kapma riskini daha da artırıyor. Genel olarak rakamlara baktığımızda aslında Türkiye'deki bu tablo diğer ülkelere göre biraz daha iyi durumdadır. Bugün İzmir'de 30 bine yakın, Türkiye genelinde ise 350 bin civarında sağlık çalışanı var. İzmir'de de görevi başında bu virüs nedeniyle kaybettiğimiz arkadaşlarımız oldu. Ancak yakınlarına, ailelerine herhangi bir yardım ya da tazminat ödemesi yapılmadı. Biz öncelikle virüs yüzünden hayatını kaybeden arkadaşlarımızın şehit sayılmasını talep ediyoruz. Hatta bu talebimiz geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne de taşındı. Ancak ne yazık ki bir gelişme ya da bir iyileştirme olmadı" dedi.

‘ADALETSİZLİK VAR’

Sağlık çalışanlarının zorlu bir dönemin içinden geçtiğine de vurgu yapan Doğruyol, ek ödemelerle ilgili taleplerini ise şu sözlerle dile getirdi: "Sağlık çalışanları için bu dönemde önemli olan bir diğer husus ise yapılacak ek ödemelerdir. Mart, Nisan ve Mayıs aylarında ek ödemelerin tavan üzerinden yapılmasına karar verdiler. Fakat sağlık çalışanlarının geneline baktığımızda yüzde 30'u bu ödemeden faydalanamadı. Burada bir eşitsizlik söz konusu. Özellikle hastanelerde çalışan ve sürekli işçi kadrosunda olan arkadaşlarımız bundan faydalanamıyor. Bu yüzde 30'luk kesim hastanelerde daha zor şartlar altında çalışıyor. Özellikle ek ödemelerden faydalanamayan temizlik personeli büyük bir risk altında. Birebir enfekte riski yaşıyorlar. Bu sebepten ötürü çok sayıda virüs kapan oldu. Burada yapılması gereken ek ödemelerin yeniden gözden geçirilmesi ve eşitlik sağlanmasıdır. Sağlık çalışanlarına hakkınız ödenmez dediler, gerçekten de ödemediler. Maalesef pek çok çalışan sunulan bu imkandan yararlanamadı. Bu süreçte herkese üç ayın sonunda bir maaşı kadar ek ödeme yapılmalıydı. Hatta o zaman devletin kasasından daha az para çıkacaktı. Ama ne yazık ki, bu süreçte bile her zaman yapılan haksızlık yine yapıldı. Sağlık çalışanlarının pek çoğu hayatını riske atıyor, çoluğunu çocuğunu göremeyenler, eve gidemeyenler var. 1 aydır eşini göremeyen, bu ortamda çalışan sağlıkçılar var. Bu insanların gönlünün alınması gerekirdi. Sağlık Bakanlığı'nın gayretlerini ve özverilerini takdir ediyoruz ancak her şey daha güzel olabilirdi. Mesela Almanya'da sağlık çalışanlarına hiç ayrımsız 1500 Euro prim dağıtıldı. Türkiye'de de böyle standart bir uygulama getirilmeliydi. Hastanede 6 gün çalışıp temizlik yapan, ancak hiç ek ödeme alamayan en büyük risk gurubundaki personele yazık değil mi? Vefat eden sağlıkçılar var. Bu insanların ailesi devlet tarafından koruma altına alınmalı, onlara sahip çıkılmalıdır. Geçenlerde virüse yakalanan bir hekim arkadaşın son sözleri "Kızlarımı ortada bırakmazsınız değil mi?" oldu. Ne yazık ki şu anda bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmış değil. Hastane çalışanları arasında bir an önce adalet sağlanmalıdır." Erman Şentürk / Özel Haber