Teknoloji, herhangi bir endüstri dalıyla ilgili tasarım ve yapım yöntemlerini, kullanılan araç, gereç ve aletleri kapsayan bilgiler bütünü olarak adlandırılabilir. Teknoloji terimi sanat/beceri anlamına gelen “techne” ve çalışma alanı anlamına gelen “logia” sözcüklerinden türemiş. Sözcüğün İngilizce’de ilk ortaya çıkışı ise 17. yüzyıla dayanıyor. İlk zamanlarda yalnızca sanatın uygulanması anlamında kullanılmış olsada daha sonraları anlamı değişmiştir. Teknoloji, 20. yüzyılın ortalarına gelindiğinde ise insanın çevresini dönüştürmek için araştırarak yaptığı etkinlikler bütünü olarak tanımlanmaya başlanmıştır. Teknoloji tanımı yıllarca bilimle doğrudan ilişkilendirilmiş ve günümüzde de yaygın olarak bilimsel bilginin kaynağı olmuştur. 21.Yüzyılda teknolojik yenilikler, sadece refahın artırılması yönünde değil, aynı zamanda çok farklı alanlarda yaratacağı gelişimlerle de etkili olacaktır. "Bilgi Toplumu" ya da "Bilgi Çağı" olarak nitelenen bu dönemde, "bilgi", "fiziki sermayenen" yerini almakta, endüstriyel kuruluşlar artık "bilgi yaratan (knowledge creation)" kuruluşlara dönüşmeye çabalamaktadır. Sanayi Endüstri Çağının "kol gücünü ikame eden mekanikleşme " olgusu, artık yerini "bilgi tabanlı sistemlere" bırakmaktadır. Şimdi ise tüm dünyada adeta şok etkisi yaratan yaşanan pandemi süreciyle birlikte tüm kurumların, değişimi ve dijital dönüşümü karşımıza çıkmakta. Bu anlamda hayatımıza giren online eğitimler, online toplantılar ve diğer tüm teknolojinin araç olarak kullanıldığı yaşamsal faaliyet yahut işlemler varlığını açıkça ortaya koymakta. İşte tam böyle bir dönemde İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ile röportaj gerçekleştirdik. Ticaret Borsası’nın değişen dünyada, kendini nasıl konumladığını açıklayan Kestelli, “Elektronik salon işlemlerinde yazılımın devreye alınması noktasında da son noktaya geldik. Ayrıca kurum dergimizin yenilenmesinden podcast yayınlarına, sosyal medya etkileşiminden 130. Yıl prestij yayınlarına kadar, iletişim etkimizi artırıcı adımlar attık ve atmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.   isinsu-kestelli-dunyadaki-donusumun-disinda-kalamayiz
  • Pandemi süreciyle hayatımızda var olan ama daha aktif bir biçimde kullanmaya başladığımız teknolojiler, ‘dijitalleşme’ ve ‘’bu dijitalleşme sürecinin gelişimi’’ hakkında ne düşünüyorsunuz? Ticaret Borsasını bu süreçte nasıl konumlandırıyor ve değerlendiriyorsunuz?
Eski ve köklü bir kurumuz. Daha önce attığımız pek çok ilk mevcut. Bu nedenle dönüşümün dışında kalamazdık. 2021’de dijitalleşmeden uzak durmamız elbette düşünülemezdi. İzmir Ticaret Borsası olarak bir süredir gelenekten geleceğe sloganını kullanıyoruz. Bu slogan uygun bir şekilde tanımlıyor. Hatta düzenlediğimiz ya da paydaşı olduğumuz webinar organizasyonları, sanal ortamda gerçekleşen fuarlardaki etkin katılımlarımız, bu dönemde sosyal medya hesaplarımızda imza attığımız dönüşüm gözle görülür biçimde varlığını sürdürüyor. Bu anlamda değişim ve dönüşüm yılı olacak. DİJİTALLEŞMEYE HIZLI GEÇTİK’
  • Bu dijitalleşme dönüşüm odaklı yaklaşımın ürünleri yahut somut örnekleri nelerdir?
Pandeminin tüm dünyaya dayattığı dijitalleşme sürecine en hızlı geçen kurumlardan biri olduk. Borsa olarak işleyişimiz hiç aksamadı. Çalışma takvimimiz sarkmadı, Türkiye’deki oda ve borsalar arasında bir ilk olan “4 Element ve İnsan” adlı podcast yayınlarımız ile fark yarattık. Açıkçası Borsa olarak bu hassas dönemde öncü ve yenilikçi bir rol üstlendiğimize inanıyorum. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, Ege Üniversitesi iş birliğiyle hazırladığımız Tarım 4.0 Raporu, Tarım Bakanlığımızın projeye ortak olmasıyla ivmelenen İzmir Tarım Teknoloji Merkezinin kuruluş çalışmaları hep bu yaklaşımın ürünü.
  • 2021 senesini değişim ve dönüşüm yılı olarak tanımlanmıştınız, bu konuda eklemek istedikleriniz var mı?

Eklemek istediğim en önemli konu Tarihi borsa binamız ve sonrasına ait planlarımızla ilgili... Halen kullandığımız bina için tarihi bir karara imza attık. Binamızın rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin hazırlanması işi başlatıldı. Yüklenici firma tarafından yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi. İlimiz adına çok kıymetli bir kültür mirası olan tarihi Borsa Sarayını en sağlıklı biçimde geleceğe taşımak birinci hedefimiz. Geçici bir süre için kiralık bir binada hizmet vereceğiz. Bu arada da Borsamızın Çınarlı’da bulunan arsası üzerine konumlandıracağımız yeni hizmet binası için çalışmalarımız tüm hızıyla sürecek. Bu faaliyet konularında Meclisimizin bizlere verdiği güvenoyu ve desteğe minnettarım. Yönetim Kurulu olarak bu alanla ilgili avan proje hazırlatılması çalışmasına start verdik. Bu sürecin sonunda, inşaat tekliflerinin alınması süreci başlatılacak. Hedefimiz burada yeni ve modern bir borsa binası inşa ederek, kurumumuzun idari fonksiyonlarını yeni binada sürdürmek. Tarihi Borsa Sarayını da bir prestij ve kültür binası olarak tasarlayarak İzmir’e kalıcı bir değer armağan etmek.

İLETİŞİM ETKİSİNİ ARTTIRICI’
  • Borsa’nın marka stratejisi, geleceğe ışık tutan sorumlu kurum anlayışını yeniden tanımladığınızı söylemiştiniz. Aynı zamanda vakıf da kuruluyor. Bu konuda ne gibi gelişmeler mevcut? Vakıf olarak projeler eğitim odaklı olacak. Bu konuda mümkünse biraz bilgi verebilir misiniz? Borsa akademi ne gibi faaliyetler içinde bulunacak?

2021’de bir yandan Borsa’nın marka stratejisini, geleceğe ışık tutan duyarlı ve sorumlu kurum anlayışıyla yeniden tanımlarken, diğer yandan da somut projeleri tek tek hayata geçirmeyi planlıyoruz. İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’ne Tarım Bakanlığı’nı da ortak alarak bu projemizde çok önemli bir aşamaya ulaştık. Borsa Vakfımızın kuruluşu için de gerekli adımları hızlı bir şekilde attık. Yeni yılın ilk yarısında kuruluş işlemleri bitecek olan Borsa Vakfı çatısı altında başta üyelerimizin ve sektörün eğitim ihtiyaçlarını karşılayacak Borsa Akademi faaliyetlerini yürüteceğiz.

  • Sanıyorum dijitalleşmeye entegre bir yapısı olacak olan Borsa Akademi eğitim çalışmalarından bizlere söz edebilir misiniz?

Sizlerin de bildiği gibi Borsa Akademi bünyesindeki eğitim çalışmalarını planlamak, müfredatı oluşturup gelişmek için Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (YÜSEM) ile bir iş birliği protokolü imzalamıştık. Müfredatta öncelikli olarak gıda ve tarım odaklı eğitimler, mesleki gelişim eğitimleri ile mesleki yeterlilik eğitimleri yer alacak. Akademinin ana hedeflerinden biri de İzmir ve Ege’nin çok büyük potansiyele sahip olduğu gastronomi alanında ilerlemesi olacak. Vakıf çalışmaların yanı sıra elektronik salon işlemlerinde yazılımın devreye alınması noktasında da son noktaya geldik. Ayrıca kurum dergimizin yenilenmesinden podcast yayınlarına, sosyal medya etkileşiminden 130. Yıl prestij yayınlarına kadar, iletişim etkimizi artırıcı adımlar attık ve atmaya da devam ediyoruz. Bunun meyvelerini de kısa süre içinde toplamaya başlayacağımızı söyleyebilirim.

KADINLAR İŞİNİ KAYBETTİ’

  • Kadınlar böylesi bir dönemde kendilerini nasıl konumlandırıyor sizce? Tüm bu teknolojik ilerlemenin ardından hala bazı problemler mevcut. Kadınların kendilerini nasıl konumlandırmasını ve hangi problemlerin değişmesini dilerdiniz?

Bence cevaplaması en zor soru bu bence... Çünkü arzu ettiklerimizle elde ettiklerimiz arasında bir uçurum var ve çözüm bizlerin elinde değil. Ancak iki konuyu özellikle vurgulamak istiyorum. Bunlardan ilki kadın istihdamı alanındaki olumsuz durum. Türkiye son 20 yılda çıkartılan yasalar ve sağlanan teşviklerle kadın istihdamı alanında OECD ortalamasını yakalayamasa da önemli bir mesafe kat etmişti. Ancak pandemiyle birlikte o kadar çok kadın işini kaybetti ki adeta 20 yıl geri gittik. Bu konunun kamuoyunda hiç konuşulmaması beni hem çok üzüyor hem de çok düşündürüyor. İkinci konu ise bitmek bilmeyen kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri... Hatta bu tür vahim olayların sayısı azalacağına daha da artıyor. Şiddet uygulayanların cezasız kalmasının ya da hak ettiği cezayı almamasının bu artışta önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Bu nedenle cezasızlık ve iyi hal indirimleri mutlaka son bulmalı. Ayrıca kadın ölümlerinin ve kadına karşı şiddetin engellenmesi için İstanbul Sözleşmesi eksiksiz ve koşulsuz olarak uygulanmalı.

RANA BEYZA ÖZTÜRK / ÖZEL HABER