<a href="http://disk.org.tr/" target="_blank" rel="noopener noreferrer"><strong>DİSK</strong></a> işten çıkartmaların yasaklanmasını doğru bulduklarını ancak, <strong>Kısa Çalışma Ödeneği</strong> uygulamasıyla patronlara 6,5 milyar liralık <strong>teşvik</strong> sağlandığını açıkladı. <strong><a href="https://www.egetelgraf.com/?s=T%C3%9C%C4%B0K" target="_blank" rel="noopener noreferrer">TÜİK</a> rakamları</strong>nın tabloyu açıkça yansıttığına değinen <strong>DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı</strong>, "Biz sürecin en başından beri işçiye ücretli izin verilmesini savunuyorduk. Ancak devlet bu uygulamayla bir kez daha çalışanı mağdur etmiş, patronları sevindirmiştir" dedi. Ege Telgraf'a konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, virüs salgını ile başlayan iki aylık sürecin işçiyi olumsuz etkilediğini belirterek, "Sürecin başından beri söylediğimiz gibi kısa çalışma ödeneği patronlara yaradı. Salgın nedeniyle oluşan krizi fırsata çevirmek isteyen patronlar işsizlik ödeneğindeki paraya göz dikmiştir. İşsizlere ödenmesi gereken bu para şimdi çalışanlara dağıtılmaktadır. TÜİK'in açıkladığı rakamlar durumu daha net ortaya koymaktadır buna göre işsizlere 2,5 milyar liralık kaynak ayrılırken, patronlara bu bir ay içerisinde 6,5 milyar lira dağıtılmıştır. Doğal olarak <strong>hükümet, salgın</strong>ı fırsata çeviren patronların her istediğini yapar hale gelmiştir. Şu ana kadar işçiye ödenen 2,5 milyar lirayı bulan bir para var ancak bunun bu kadar az olmasının sebebi işten çıkartmaların üç aylık süreyle yasaklanmış olmasıdır. Bu yasak gelmeden önce zaten herkes işten çıkarmaları tamamlamıştı. Çalışan kesim işten çıkartıldığından ötürü kayıt dışında kalanlar oldu. Ama yasaktan sonra çalışmaya ara verenler ya da işletmesinde faaliyetleri durdurulanlar resmi olarak işsizlik ödeneğine bağlandı. Kısa çalışma ödeneğine giren işçilerin durumu böyleyken, diğer yanda o 6,5 milyar lira ise patronlara teşvik olarak sunuldu. Çalışanların hakkını arama şansı da yok. Yapılan bu düzenleme işverenlerin işine gelmektedir. Çünkü çalışanına maaşı kendisi değil işsizlik sigortası yani devlet vermektedir. Zaten üretim durmuş vaziyette, talep yok. Sadece bazı sektörlerde üretim devam ediyor" dedi. <h2>‘ÜCRETLİ İZİN’</h2> Sarı taleplerinin sürecin başından bu yana işçilere ücretli izin verilmesi olduğunu hatırlatarak şunları kaydetti: "İşçi çalışıyor, işletme faaliyetlerini sürdürüyor ama patron ödeneğe başvuruyor. Bu normal bir durum değil. Bunun adı teşviktir. Krizi fırsata çevirmektir. İki taraflı bir vurgun var. Hem işçiyi çalıştırıyor, hem de ücretini devlet ödüyor. Bu apaçık kayıt dışı işçi çalıştırmak demektir. Yakın zamanda <strong>işsizlik</strong> artacak ve işsiz sayısı da 11 milyona çıkacaktır. DİSK olarak yaptığımız araştırmalar sonucunda öngörülerimiz bu yöndedir. <strong>Pandemi</strong> sürecinde işsizlik fonuna yüklendiler. Süreç normale döndüğünde işten çıkartmalar başlarsa daha fazla yüklenecekler. Patron teşvik alacak, işçi ise günde 39 liraya yani ayda bin 168 liraya mahkum edilecek. Düzenlemenin ilk üç ayı Haziran'da bitiyor. Eğer Cumhurbaşkanı gerekli görürse bunu üç ay daha uzatacak. DİSK olarak işten atmaların kaldırılmasını sonuna kadar destekliyoruz. İşten çıkartmalar 12 Eylül'deki askeri darbeden sonra bile yasaklanmıştı. Hatta darbe yönetiminin ilk işi bu yasağı getirmekti. Biz 11 Mart'tan beri bu yasağın getirilmesi için çağrılar yaptık, sesimizi duyurmaya çalıştık. Ama bunun arkasına gizlenip de, işçiyi günde 39 liraya mahkum etmek yanlıştır. İnsanları açlığa mahkum etmektir, kimse bu koşullarda yaşamını idame ettiremez. Virüs salgını ilk başladığından beri çalışanlara ısrarla ücretli izin verilmesi için ısrar etmemizin sebebi de budur. Kısa çalışma ödeneğinin alt tabanın en kötü şartlarda 1750 lira olması gerekirdi. Devlet bu noktada işçiye verilecek parayı çok görmüş, ödemeleri düşürmüştür." <strong>Erman Şentürk / Özel Haber</strong>