Menemen’de Serdar Aksoy’un tutuklanması ile başlayan Belediye Başkan Vekili seçim süreci, 12 Ocak tarihinde belediye meclisinde gerçekleşen kura çekimi ile sona ermişti. Kuradan çıkan AK Partili Aydın Pehlivan’ın göreve başlamasının ardından da ilçede sular bir türlü durulmazken; belediye iştiraklerinden Meta-Su ve Menaş’ta personel maaşlarının ödenmemesi de tartışmaların fitilini yeniden ateşledi. Geçtiğimiz günlerde yapılan meclis toplantısında Başkan Vekili Pehlivan, konuyla ilgili olarak Millet İttifakı adayı Deniz Karakurt’un şirketlerin yetkilisi olarak görevi elinde tuttuğunu, şirketler ve belediye arasında herhangi bir iş akti de olmadığı için kanunen ödeme yapamadıkları açıklamasını yapmıştı. Karakurt ise, konunun istifasıyla ilgili olmadığını ve mali işlerin belediyeye ait olduğunu belirtmişti. Konu daha sonra şantiyeye taşınmış; Menaş ve Meta-Su işçileri işbaşı yapmalarının engellendiğini belirterek belediye önünde toplanıp ve konuyla ilgili Başkan Vekili Pehlivan ile görüşmüştü. Yaşanan gelişmelerin ardından Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Örgütü, Menemen Belediyesi önünde şirket çalışanlarıyla bir araya geldi. Buluşmada, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, İl Başkanı Deniz Yücel, İlçe Başkanı Turan Erdoğan, Meclis üyesi ve ilgili şirketlerin yönetim kurulu başkanı Deniz Karakurt ve il yönetim kurulu üyeleri yer aldı.

BU BİR ZORBALIKTIR’

Konuşmasında, Başkan Vekili’nin şirket yetkilerini işçileri işten çıkarmak için istediği iddiasında bulunan Karakurt, “Bizden hakkaniyet uygun olmayan bir yetki istediler. Ankara’da İstanbul’da ve beş büyük şehrimizde büyükşehir belediye başkanlıkları kaybedilince çıkarılan bir genelge vardı. Bu genelge neticesinde de belediye şirketlerinin yetkileri meclise verildi. Çünkü meclislerdeki çoğunluklar kendilerindeydi. Biz de buna dayalı olarak pazartesi günü bu yetkiyi çoğunluk bizde olduğu için vermek istemedik. Vermek istemedik çünkü işçilerimizin kapının önüne konmasına müsaade etmek istemedik. Biz biliyoruz ki biz bu yetkiyi verdiğimiz anda işçilerimiz mağdur edilecek. Oldukça zorba bir yöntemle salı günü işçilerimiz işe kabul edilmediler. Bugün ikinci gün ve yine işe kabul edilmediler. Ev sizin, evi siz kullanıyorsunuz ama ‘abonelikler bana ait değil’ diye doğalgazı elektriği ödemiyorsunuz. Hizmeti siz alıyorsunuz ama ‘Abone sahibi filancadır; Ben bu hizmeti alırım ama parasını ödemem’ diyorsunuz. Emekçilerin parası ödenmedi, işe alınmadılar. Bu bir zorbalıktır. Buna karşı direneceğiz. İşe alınmadıkları müddetçe her gün işi arkadaşlarımızla birlikte olacağız” dedi.

BİR SONRAKİ ADIM...’

Yapılan işlemin hukuki açıdan yanlış olduğunu belirten İl Başkanı Yücel de, sözlü olarak anlaşamadıkları takdirde bir sonraki adımın yasal yollara başvurmak olacağını belirtti. İşçilerin haklarını her zaman savunacaklarını belirten Yücel, “Menemen Belediye Başkan Vekili seçildikten sonra ilk icraatı Menemen’de çalışan şirket işçileriyle uğraşmak oldu. Menemen Belediyesi işçileri iki gündür işlerine alınmıyorlar. Neden? Çalışmıyorlar mı, görevlerini yapmıyorlar mı? Meta-Su ve Menaş işçileri bu vatanın evladı değil mi? Bir mahkeme kararı sonrasında ikinci kuradan sonra görev başına gelen Sayın Aydın Pehlivan, belediye meclis kararıyla yönetim kurulu başkanı seçilen Deniz Karakurt’un görevi bırakması için emekçilerin rızkıyla ekmeğiyle ve aşıyla oynuyor. Yasal olarak belediye işçilerinin belediye şantiyesine, hizmet binalarına alınmamaları suçtur” açıklamalarında bulundu.Belediye şirketi hizmet verir, faturasını keser, belediye parayı öder” hatırlatmasında da bulunan Yücel, “‘Sen şirket yönetim kurulu başkanlığını bırakmazsan ben bu işçilerin parasını ödemeyeceğim’ demenin hiçbir şekilde karşılığı yoktur. Burada 700’e yakın emekçi kardeşimiz var. Onları asla yalnız bırakmayacağız. Bu kış gününde İzmir sel felaketiyle uğraşıyor ancak Menemen Belediyesi işçi ve emekçi kardeşlerimizle uğraşıyor. Eğer bu iş çözülmezse hukuki olarak Cumhuriyet Savcılığı nezdinde müracaatlarımız yapacağız. Hiçbir emekçi kardeşimiz açıkta almayacak. Menemen ve İzmir’in bu yapılan haksızlığı, usulsüzlüğü ve zulmü gördüğünü biliyoruz. Bunun altından kimse kalkamaz. İşçinin kış gününde rızkıyla oylamanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz. İşçi ve emekçi kardeşlerimize söz veriyorum. Sonuna kadar yanınızdayız. Bu zulme, haksızlığa, insanların ekmeğiyle oynayarak insanlara diz çöktürme ve terbiye etme çabasına asla izin vermeyeceğiz” dedi.

TOMBALA BAŞKAN’ ÇIKIŞI

Burada geçtiğimiz günlerde hukukun arkasından dolanarak tombalayla başkan olan birinin işçi kıyımına ve işçin emeği üzerinden siyaset yapmaya çalıştığına tanıklık ediyoruz” açıklamalarıyla sözlerine başlayan Polat da, “Biz CHP olarak buna geçit vermeyeceğiz. İşçilerimiz örgütlü gücü ve sendikasıyla buna geçit vermeyecek. İnsanlarda biraz utanma, sıkılma olur. Tombaladan çıktığının ikinci Gününde işçiyle oynamak hiçbir akla ve mantığa sığmaz. CHP tüm kurumlarıyla işçisiyle birlikte olacak. İşçinin emeğini hiçbir yerde ezdirmediğimiz gibi burada da hiç kimseye yedirtmeyeceğiz. Biz bu zihniyeti biliyoruz. Onların emeğini de tombala başkana yem etmeyeceğiz. Kapı arkasından bizi izlediğini biliyoruz. Bu ahlak CHP’de yoktur. Onlar hukukun arkasından dolanarak Menemen halkının iradesini gasp ettiler. O koltuklarda utanmadan oturuyorlar. Tombala başkan olarak tarihe geçti. İşçinin emeğini de o tombala başkana yedirtmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM BULUNSUN’

Basın açıklamasının ardından Polat, Yücel ve Karakurt işçilerle görüştü. İşçiler AK Partili Pehlivan ve CHP’li Karakurt’un uzlaşıyla bu sorunu çözmesi gerektiğini belirterek, “İşçiler evine ekmek götürmek zorunda. Bu mağduriyet giderilsin, biz işimizi istiyoruz. Bir çözüm bulunsun” diye konuştu. TOLGA YAMAN