Sağlık turizmi danışmanı Ahmet Kandemir, Ege Telgraf Web TV’nin canlı yayın konuğu oldu, Erhan Ayhan Önel’in sorularını yanıtladı. Türkiye’nin sağlık turizmi konusunda içinde bulunduğu son durumu ve gelişmeleri aktaran Kandemir, sektör içinde verdikleri hizmetler hakkında da bilgiler verdi. “Sağlık turizmi, ülkemizin kalkınması, tanıtımı ve yurt içine giren döviz açısından çok önemli bir sektör. Bu anlamda Türkiye, son yıllarda oldukça rağbet gören bir ülke” sözleriyle açıklamalarına başlayan Kandemir, “25 yıldır reklamcılık ve iletişim deneyimi olan bir ismim. 2016 yılından beri daha çok sağlık sektöründe hizmet vermeye başladım. Doktorlar, klinikler ve hastanelerle konsepti tamamen ‘sağlık’ olan çalışmalar yapıyoruz. Sağlık önemli ancak yanlış algılar açısından sağlık iletişimi de bir o kadar önemli. Pandemi sonrasında da sağlık turizmine talepler arttıkça, bu sektörün detaylarını araştırarak ekibimizle bu çalışmalara ağırlık verdik” ifadelerini kullandı.MEVZUATA UYGUN OLMALI’ Sağlık turizmini yapabilmek için kişilerin gerekli şartları yerine getirmesi gerektiğinin de altını çizen Kandemir, şunları aktardı; “Uluslararası arenada da devletler bu noktada bazı standartlar getirmiş. Türkiye Cumhuriyeti’nde de bu anlamda bazı uygulamalar. Çünkü bir yerde ülkemizi temsil ediyoruz. Bu mevzuatta hekimin özgeçmişi ve tecrübesi, çalışanların dil bilgisi ve iletişim noktası oluşturulması başlıca konulardan. Yanlış hamleler yapmamak ve zaman kaybetmemek için öncelikle bu noktada eğitim veren ajans ve akademilerden yararlanmak gerekiyor. Nereden başlayacaksınız, hangi belgeler gerekiyor, dijital pazarlama ve medyada konumlanma, hastaya ulaşmada kullanılan yöntemler konusunda birtakım çalışmalar yapılıyor. Bu bir hizmet ihracatına giriyor, hizmetimizi yurtdışına satıyoruz. Bu nedenle, devletimiz hizmetimizi teşviklerle destekliyor. Hastanın ulaşımından tutun da yaptığınız harcamalara, katıldığınız fuarlara kadar Ticaret Bakanlığı’nın teşviği ile yapılan harcamalar da geri dönüyor. Bunun en güzel yanı da KDV olmaması, kestiğimiz faturalarda gelir vergisi ve KDV’den muaf oluyorsunuz. Sağlık turizminde klinikler var ancak seyahat acentesinin de ‘Sağlık Turizmini Yapabilir’ yetkisi olması gerekiyor. Bu yüzden bazı hastaneler turizm acentesi kısmını da kendi içinde şirket kurarak çözüyor. Hastanenin yetkisi yoksa, sağlık turizmi yetki belgesi olan bir acenteyle yapması gerekiyor. Buna da ‘aracı kuruluş’ diyoruz. Biz, sağlık turizmi yetki belgesi alınması konusunda danışmanlık yapıyoruz. Bu belge alınmadan önce yol haritasını çizerek kişilere neler yapılması noktasında eğitimler veriyoruz. Sonrasında katılımcı bizimle çalışmak istiyorsa danışmanlığımız devam ediyor, belgelendiriyoruz. Belge sahibi olduktan sonra da hak kazandıkları teşvikleri elde etmeleri için hizmet veriyoruz.”GEZME İMKANI DA VAR’ Sağlık turizminde Türkiye’nin çok güçlü bir konumda olduğunu da sözlerine ekleyen Ahmet Kandemir, “Kliniklerimizde ve hastanelerimizde teknolojinin en üst cihazları kullanılmakta. Ayrıca hijyen konusunda da çok başarılıyız. Hekimlerimiz gerçekten bilgili ve yetenekli. Avrupa’da ve dünyada uzun bekleme süreci var. Döviz nedeniyle fiyatlarımız da uygun. Tüm bunların yanı sıra ülkemize geldiğinde gezme olanakları da çok fazla. En yakınımızda Efes, Bergama, Çeşme, Foça, Seferihisar, Kuşadası var. Eğitimlerimizde de bunlara yer veriyoruz. Aracı kuruluşların hazırladıkları paket programların cazip hale gelmesi için mutlaka turizmi de eklemesi gerektiğini anlatıyoruz. Görecek olduğunuz tedavinin uzunluğuna göre bu seyahatin uzunluğu değişiyor” dedi.EN ÇOK SAÇ VE DİŞ’ Turistlerin en çok ilgi gösterdiği alanlara da değinen Kandemir, “Klinikler ‘Biz sağlık turizmi yapıyoruz’ diyor ancak burada bir yanlış anlaşılma var. Yaz aylarında ülkemize gelen turistin Türkiye’de tedavi görmesi sağlık turizmi olmuyor; turistin sağlığı oluyor. Standartlarında, mevzuata uygun çalışma yaparak ülkeye resmi anlamda sağlık üzerinden döviz getirdiklerinde bu sağlık turizmi oluyor. Saç, diş, obezite ve estetik cerrahi, onkoloji ve organ nakli konusunda ülkemiz tercih ediliyor. Fakat saç ve estetik cerrahi bunların içinde zirve yapmış durumda. 2022 yılında diş tedavilerinin de çok talep gördüğünü söyleyebilirim. Aslında sağlık turizmi kendi alanında üçe ayrılır; termal turizm, medikal turizm, üçüncü yaş turizmi bir de engelli turizm. En çok tercih edilen medikal turizm olduğu için bu alanda bilinilirlik daha fazla. Aslında termal turizm konusunda da çok önemli bir yerdeyiz. Balçova Termali’ni hepimiz biliyoruz; buraya özellikle İskandinav ülkelerinden gelen çok turist var. Termal sularımızın değerlerinin de çok iyi olması verimli anlaşmaların kapısını açıyor. Sağlık turizmini tercih edecek kişilere önce işleyen mekanizmaları ve mevzuatı öğrenmelerini tavsiye ediyorum. Ayrıca mutlaka ve mutlaka bir teşvik danışanıyla çalışmalı Unutmayın, doğru hamle, mutlu hasta, kazanan bir Türkiye” diye konuştu. TIP ZİRVESİ GELİYOR! Bergama hakkında özellikle bir çalışma programı hazırladıklarını söyleyen Kandemir, “Zaten tüm hikaye, Bergama’ya olan düşkünlüğüm ile başladı. 2015 yılında İzmir EXPO’ya adaydı ancak kazanamadık. Aslında kendi EXPO’muzu kendimiz yaratabilirdik. Baktığınızda tıbbın ilk izleri Bergama’da… Yine ‘eczacılığın babası’ Galenos Bergama’da yaşamış. Bunlar ilgimi çekti ve ilçenin tarihini araştırdıktan sonra Bergama’da yaşamış tıp tanrısı Akslepios’un ismini verdiğimiz bir dernek kurduk. Bu anlamda, bilim dünyasını İzmir’de büyük bir zirve ile toplamak istedik ve 2018’de ülkenin çeşitli yerlerinden 600 katılımcıyla ulusal anlamda bir kongreye imza attık.2023 yılında cumhuriyetin 100’üncü yılında bu zirveyi yeniden sağlık turizmi bileşenleri ve bakanlık destekleri, üniversitelerin katkılarıyla geniş kapsamlı bir ‘Tıp Zirvesi’ yapacağız. Çalışmalarımız tamamlanmak üzere” dedi. CANER TOK / ÖZEL HABER