Türkiye’de, basın emekçilerinin sosyal ve ekonomik haklarını güvence altına alan 212 Sayılı Basın Yasası’nın 1961’de yürürlüğe girdiği gün olan 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak tarih sahnesinde karşımıza çıkıyor. Ancak o dönemde bu yasanın geçmesi çok da kolay olmadı. Arkasında büyük bir hikaye ve mücadele barındıran bir yasaydı…

 Dönemin en etkin dokuz gazete sahibi, yasanın, “mesleki sakıncalar” doğuracağı gerekçesiyle ortak bir bildiri imzalayıp, gazetelerini üç gün boyunca kapatma kararı aldılar. Gazete sahiplerinin bu kararına yönelik, o dönem aktif olarak gazetecilik yapanların yanıtı ise “Basın” adlı bir gazete çıkarıp, üç gün boyunca yayınlamak oldu. Basın tarihine “9 patron olayı” olarak geçen gelişme, önce “bayram”, 1971 muhtırasından sonra da “gün” olarak kutlanan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün doğuşu oldu. Peki gazeteciler 2022’de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne hangi koşullarda giriyor, Türkiye’nin basın özgürlüğü karnesi nasıl? Ege Telgraf Gazetesi olarak İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, TGS Başkanı Halil Hüner, TSYD Başkanı Bahri Okumuş, Ege Telgraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aylin Süphandağlı,  Yeni Bakış Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Emin Varol, Gözlem Gazetesi İmtiyaz Sahibi Çetin Gürel, Egeli Gazete İmtiyaz Sahibi Mustafa Yılmaz, İz Gazete Yayın Kordinatörü Murat Atilla, Ticaret Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Seda Gök, İlkses Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erdal Erek ve Gazeteci Levent Bimen ile konuştuk.

dilek-gappi

‘KARARLIYIZ’

En zorlu zamanlarda her zaman basının orada olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, “Basını genç meslektaşlarımıza bırakabilmek en büyük amacımız. Yaşadığımız sorunlara karşı seslerimizi yükseltiyoruz. Bu bir sistem işidir. Birlikte büyütelim. Türk basınını hak ettiği noktaya taşıyalım. Basın zorluklarla baş edemediği noktalara sürükleniyor. Bu yüzden dayanışma içinde olacağız. Uluslararası alanda projeler üretiyoruz. Eğitimlerle, çalışmalarla basın işini yapacak arkadaşlarımızın önünü açmaya çalışıyoruz. Basın en zorlu zamanlarda hep oradadır, unutmayı ki size en çok basın sektörü gerekir. Teknoloji hızla değişiyor. Meslektaşlarımızı hazırlamakta görevimiz. 10 Ocak çalışamayan gazeteciler günü diyoruz. Daha çok var olan gücümüzü ortaya koyarak gücümüzü göstermeye kararlıyız” dedi.

halil-huner

‘BİR GAZETE MALİYETİ 5 LİRA’

TGS Başkanı Halil Hüner, “Her gün gazeteciler için yeni davalar açılmakta, uzun yıllara varan hapis cezaları istenmekte, işverenler ekonomik baskılarla köşeye sıkıştırılmaktadır. Basınna kağıt desteği sağlanırdı eskiden. Şuan kağıt ithal durumda. Bir basılı gazete maliyeti 5 lirayı bulmakta. Elektrik zammının ise herkesi zora sokağını düşünüyorum. Gazete patronları üzerinde ekonomik ve siyasi baskı kalkar. Bizlerde kamuoyuna güzel ve temiz bilgiler veririz. Güzel günleri umut ediyorum” ifadelerini kullandı.

bahri-okumus

‘DEĞİŞİME UYUM SAĞLAMAK’

TSYD Başkanı Bahri Okumuş, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü kutlaması yalnızca ülkemize mahsus. 1961 senesinde gazetecilere bir takım hakları sağlayan kanunun çıkarılmasından sonra 9 gazete patronunun 3 gün gazetelerin kapatması ve gazetecilerin 3 gün gazete çıkarmalarına ilişkin bir gün. Günümüzde ise toplu sözleşme hakkı nedir? Grev hakkı nedir? Tüm bunlar bilinmeli. Gazetelerin ömrünün ne kadar olacağı tartışılıyor. Gazeteciler bir yandan mesleğin sorunlarıyla boğuşurken, bir yandan değişimlere uyum sağlamak zorunda” açıklamalarında bulundu.

aylin-suphandagli

‘ELİNE TELEFON ALAN DEĞİL, MUHABİRDİR GAZETECİ’

Ege Telgraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aylin Suphandağlı, “ 62 yıl geçti. Eskiden çok daha rahat, kaliteli ve saygın bir mesleğimiz vardı. Gün geçtikçe azaldı. Daha önce hak ve özgürlükten dem vuran dokuz patron vergi, SSK, maaş ve matbaa denkleminin içerisinde dokuz doğuruyorlar. Sektörde çalışan arkadaşlarımızı çok daha iyi imkanlarla çalıştırabilmemiz gerek. Daha iyi şartlarla çalışmadığında ya sektör değiştiriyorlar ya da gazeteciliği bırakıyorlar. Eğitebileceğimiz, yeni nesil kalmıyor. Bir şekilde ya basın danışmanı oluyorlar yada sektörden kaçıyorlar. Ortam ve verilen imkanlar çok kötü. Verdiğim maaş ve imkanlardan hiçbir zaman memnun değilim. Bizimde elimizden gelen bu. Yazılı basının BİK dışında desteklenmesi gerekiyor. Yerel gazeteler ipek böceği misali her gün doğuyor ve ölüyoruz. Soğukta engellemelerle savaşan muhabirdir gazeteci. Muhabirin getirdiğini mücevher ustalığıyla sayfaya taşıyandır editör. Görsele taşıyan arkadaşlarımızdır gazeteci. Üniversiteden mezun olan ve gazetemize gelen öğrenmek için  gözleri parlayarak koşturan kişidir gazeteci. Biz şuan eline bir gün kalem almayanın muhabir olduğu, sosyal medyada fotoğraf paylaşan kişilerin haber yaptığı, ticari amaç güderek haber yapanları görüyoruz. Burada ayrıştırılmalı. Benim yağmurda koşan muhabirimle, haber yazmayı bilmeyen kişinin ayrışması gerekiyor” diye konuştu.

mehmet-emin-varol

‘DAHA İYİ GÜNLER DİLİYORUM’

Yeni Bakış Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Emin Varol da, “4 Ocak 1961’de kabul edilen ve basın çalışanlarının haklarını düzenleyerek, 212 sayılı kanunun resmi gazetede yayınlandığı gün gazeteciler günü oldu. Önümüzdeki yıllarda kutlayacağımız 10 Ocak Gazeteciler Günü moral anlamında çok daha iyi, ülke ekonomisi açısında çok daha iyi olsun diliyorum” diye konuştu.

murat-atilla

‘YEREL BASINA SAHİP ÇIKALIM’

İz Medya Yayın Koordinatörü Murat Atilla da, “Türk basınının özellikle yerel basının günümüzde çok büyük yapısal sorunları var. Sorunun en başında Türkiye’de okuma alışkanlığının olmaması yer alıyor. Nihai ürünümüzü halka ulaştırmakta sorun yaşıyoruz. Gazeteciler emeğini hakkını alamıyor. Gazeteci sinema, tiyatro ve dünyayı takip etmesi gerekirken, para maalesef kıt kanaat geçimini sağlamasına ancak yetiyor. Bu konuda İzmir’in yetkililerine sesleniyorum. İzmir’in yerel yönetimi, ticaret hayatı, sanayi hayati, odaları STKları yerel basına sahip çıkın. Yerel basına vereceğiniz her destek size misli misli geri dönecek. İzmir’in yerel basınına sahip çıkalım” dedi.

cetin-guler

‘9 PATRON…’

Gözlem Gazetesi İmtiyaz Sahibi Çetin Gürel, “Dönemde aktif gazeteciler ‘basın adlı bir gazete çıkarıp 3 gün yayınladılar. Basın tarihine 9 patron olayı olarak geçti bugün. Önce bayram 1971 muhtırasından sonra bugünün doğuşuna tanıklık etti” dedi.

mustafa-yilmaz

‘DESTEKLER ARTMALI’

Egeli Gazete İmtiyaz Sahibi Mustafa Yılmaz, “Elbette bir bayram değil. Bayram olacak tarafı yok. Yılda bir kez, gazetecilerin sorunları yılda bir kez biçimsel de olsa dile getiriliyor. 10 Ocak’Ta sorunlar gündeme geliyor. Gerek yerel yönetimler gerek genel idarenin basına olan destekleri artırılmalı. Bütün yerel yönetimlerin basın ve halkla ilişkiler birimi var. Bu anlamda bir bütçe var. Fakat bu desteklerin artması gerekiyor” açıklamalarında bulundu.

seda-gok

‘HAKLARIN KORUNDUĞU BİR SİSTEM’

Ticaret Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Seda Gök, “Gazetelere okuyucunun daha çok sahip çıkması gerektiği kanaatindeyim. Bunun yolunda ihtisaslaşmış gazetecilikten geçiyor. Devlet desteği belli noktalarda baktığımızda emekçi arkadaşlarımızın üzerinde ister istemez otosansür sistemini beraberinde geliyor. Okuyucunun daha fazla gazeteciye ve gazetelere sahip çıkması gereken çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Rakip değiliz, tamamlayıcı gücüz. Gerekli yasal altyapının gerçekleştirilmesi gerekiyor. Yasal hakların korunduğu bir sistem oluşturulmalı” dedi.

erdal-erek

‘OBJEKTİF KRİTERLER’

İlkses Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Erdal Erek, “Son açıklanan TÜİK veriler de en çok zamlanan ürünlerin başında yüzde 68 artışla kağıt geliyor. Vergiler, sigorta derken gazetelerin beli bükülür hale geldi. Kamu kurum ve kuruluşlarının objektif kriterlerle destek vermesi gerekiyor. Gazete sahiplerinin hiçbir iktidar muhalefete bakmadan objektif kriterlerde gazetecilik yapması gerekiyor. Yoksa mesleğimize birilerinin piyarını yapan piyar uzmanları olarak devam etmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

erhan-gulenc

‘SOSYAL MEDYA YERİNİ TUTAMAZ’

Yeni Asır Gazetesi Haber Müdürü Erhan Güleç, “Bugün sosyal medya yaygınlaştı. Gazeteciliğin önemini azaltacağı yönünde tezler vardı ama zamanla görülüyor ki önemi hiçbir zaman azalmaz. Bizler kamuoyu adına gelişmeleri takip ediyoruz. Doğru olup olmadığını teyit ederek haberleştiriyoruz. Sosyal medya tam bir bilgi kirliliğine neden oluyor. Gazeteciler hala teyit edilmiş bilgi için hayati önem taşıyor” dedi.

levent-bimen

‘BUGÜNLERİN SON BULMASINI DİLERİM’

Gazeteci Levent Bimen, “Dilediklerine resmi ila veriliyor, dilemediklerine vermiyorlar. Bu durum basın organlarının üzerinde baskı yaratıyor. Bizler moral motivasyon sağlamak adına kutlu gün gibi kutluyoruz. Dilerim bugünlerin son bulması, basına yaraşır özgürlükte atmosfer olur." Rana Beyza ÖZTÜRK