Nihat AK / EGE TELGRAF GAZETESİ- Ege Telgraf TV'de, "Nihat Ak ile Siyaset ve Toplum" programına konuk olan Demokrat Parti İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, İzmir’in sorunları ve Türkiye genelindeki siyasi ve ekonomik durum hakkında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Altıntaş, İzmir’in tarihi, kültürel ve ekonomik potansiyelinin tüketilememiş olması sebebiyle büyük bir üzüntü duyduğunu belirterek, şehirdeki mevcut problemlere dikkat çekti. İzmir Körfezi’ndeki kirliliğin şehrin en ciddi sorunlarından biri olduğunu ifade eden Milletvekili Altıntaş, bu meselenin sadece yerel yönetimlerin yetki alanında olmadığını söyledi. Altıntaş, "Körfez kirliliği mahalli idareleri aşan bir konudur. Bu noktada iktidar ve muhalefet kayıkçı kavgasından öteye gitmeli, birlikte çalışmalı. İktidar da yerel idare de elini taşın altına koyup meselenin çözümü için kapsamlı projeler oluşturmalı," dedi. Körfezin temizliği için bütünleşik bir stratejiye duyulan ihtiyacı vurguladı.

Toplu Foto-3

'YAĞMUR SULARININ KULLANILMASINA YÖNELİK PROJELER GELİŞTİRİLMELİ'

İzmir’in su kaynaklarındaki kritik durumu hakkında çarpıcı bilgiler veren Altıntaş, "Türkiye’de kişi başına ortalama 1340 metreküp su kullanma imkanı varken, İzmir’de bu miktar 600 metreküpe düşüyor. Türkiye’nin su fakiri illeri arasında İzmir’in yer alması çok üzüntü vericidir. Su kıtlığının gelecekte daha ciddi sorunlara yol açabileceği görünüyor. Yeraltı sularıyla ihtiyaç gidermek kalıcı bir çözüm değil. Yağmur sularının kullanılmasına yönelik projeler geliştirilmelidir. Bu nedenle çözümün sürdürülebilir su yönetimi politikalarında olduğunu söylüyoruz" diye konuştu.

Haydar Stüdyo1

SANAYİLEŞMENİN ÖNÜNE GEÇME

İzmir’in sanayi potansiyelinin değerlendirilmediğini ve sanayi arsası bulunmasının zorluklarına değinen Altıntaş, "Sanayi kirlilik yaratıyor denilmektedir. Böyle bir kavram düşünülebilir ama bana göre bu yanlıştır. Ben yaptığım çalışmalarda İzmir'de yatırım yapmak isteyenlerin sanayi arsası bulamadığını gördüm. Sanayi arsası bulmak ümidiyle geçmiş yıllarda Turgutlu'ya doğru giden Kemalpaşa tarafındaki canım tarım arazileri veya Torbalı tarafı heba edilmiş olmakla beraber mutlak ve mutlak suretle İzmir'e dünyanın en yüksek teknolojisine sahip şirketlerin gelip yatırım yapabilmesini temin etmek için bu arsa meselesi ortadan kaldırılmalıdır. Bu tartışmanın gölgesi altında İzmir'in sanayileşmesi ve endüstrileşmesinin önüne geçilmemelidir" ifadelerini kullandı.

İZMİR’İN EKONOMİK ROLÜ

İzmir’in ekonomik potansiyeline dikkat çeken Altıntaş, "Özellikle Alsancak Limanı dibi temizlenmek suretiyle bir kruvaziyer limanı haline mi getirilir? Bir ticaret limanı olarak mı kullanılır? Ama ne yapıp ne edip Çandarlı Aliağa limanlarının demiryolu ile buluşturularak buradan yapılacak olan ihracatın çok ciddi şeklide arttırılmasına ihtiyaç var. Çünkü İzmir kayıtlı nüfus itibariyle 4.5 milyon insanın yaşadığı önemli bir kenttir. Peki bu 4.5 milyonun ürettiği hasıladan ne yapılıyor? İhracat yapılıyor. İzmir’in tüm ihracat rakamlarındaki payı oldukça yüksek. Yeni tesis gelememesine rağmen elimizdeki mevcut tesislerin 3 aşağı 5 yukarı 70 adedi Türkiye'deki 500 büyük firma arasındadır. Bütün bunlara bakıldığında İzmir kendi yağıyla kavrulabilecekken bugün açık söyleyeyim bir gece saat 1-2 civarında İzmir otogarına bir gidin. Korkarsınız yalnız başınıza gitmeye. Hele çoluk çocuk. Işıklar bile söndürülüyor. Cıvıl cıvıl hareketli olması gerekiyor o alan" şeklinde konuştu.

CHP kurultayı soruşturması derinleşiyor: 9 milletvekili hakkında dosya iletildi CHP kurultayı soruşturması derinleşiyor: 9 milletvekili hakkında dosya iletildi

Haydar Altıntaş Sezer Doğan Resmi

“CEZAYI HAK ETMİYOR”

İktidardaki AK Parti’nin İzmir’e yatırım yapmadığını ileri süren Altıntaş, “İZBAN diye tarif ettiğimiz metro yatırımlarının tamamını da İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerine yıkarak 'Sen yap' demek de olmaz. İZBAN’a 2025 yılı için 1 lira bedel konuldu. 1 lira. Şaka değil herhâlde bu. Bu İzmirlilere hakarettir. Çünkü İzmir'de açık söylüyorum. 1 milyon oy AKP alıyor. 1 milyon 250 bin oy CHP alıyor. CHP’ye rey veren 1 milyon 250 binkişiyi de size oy veren 1 milyon kişiyi de cezalandırmaya hakkınız yok. Türkiye'de siyaset artık 'sen bana verirsen ben sana veririm' mantığından çıkarak bu ülkeyi 21. yüzyılın gerçekliğiyle, hakikatiyle, hayaliyle nasıl zenginleştirerek çağdaş hale getirebiliriz? Gençlerimizi kendi ülkelerinde hayal kurabilecekleri, burada evlenip barklanabilecekleri, iş güç tutabilecekleri, karınlarını doyurabilecekleri, özgürce parklarda çocuklarıyla gezebilecekleri güzel bir memleket yapmak imkânı ve kabiliyeti ortada dururken, bugün vasatlığın altında sürünen bir toplumda fakirliğe mahkûm etmek politikası bu büyük millete ihanetlerden ve eksikliklerden birisidir" dedi.

Kaynak: Haber Merkezi