Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 2011 yılında yaptığı Dünya Miras Komitesi Toplantısı'nda, 21 ülkenin de oyunu alarak Dünya Mirası Listesi'ne girmiş tarihin beşiği bir kent Bergama... Sadece Türkiye için değil, dünyanın 999’uncu kültür mirası olma özelliği ile adından sıklıkla söz ettiren ilçede, UNESCO sürecinde yapılan çalışmalarla ilgili Uzman Arkeolog Bülent Türkmen, Ege Telgraf’a bilgiler verdi. Türkmen, 2011 yılında Bergama Belediyesi bünyesinde kurulan Bergama UNESCO Dünya Mirası ve Alan Yönetimi Birimi’nin yeniden işlevsel hale getirilmesi konusunda yetkililere çağrı yaptı, “Bergama siyaset üstü bir mesele. İlçemizin iyiliği için el ele verelim” dedi. Bergama'nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giriş süreci nasıl gelişmiştir? Bergama’nın 2011 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girme süreci başladı, ilk önce geçici listeye kabul edildi. Hemen o yılın sonunda Bergama Belediyesi bünyesinde konuyla ilgili bir birim oluşturuldu. Bende çalışmalarımı yürütmek için bu birime dahil oldum. Mimar, sanat tarihçi, arkeolog, alan yönetim uzmanı alanlarından beş arkadaş çalışmalarımıza başladık. 2014 yılında Bergama, UNESCO Dünya Mirası listesine girdi. Çok kısa bir sürede bu konuma ulaşmanın başarısını yaşadık. Sonrasında sadece adaylık dosyası değil, alan yönetim planı da hazırlamak gerekiyor. Bu plana göre, konuyla ilgili paydaşlarınızla Dünya Mirası Listesi’ne girmiş olan alanın nasıl yöneticiliğine dair nasıl bir yol izleyeceğini ortaya koyuyorsunuz ve UNESCO’YA rapor gönderiyorsunuz. Aktif bir sistem var; sadece alanın korunmasına yönelik değil, bunun yanında da bölgede konuyla ilgili hem yerel halk hem de öğrencilerle birlikte kültürle ilgili eğitim çalışmaları da yapılıyor. Türkiye’de alan yönetimi ve Dünya Mirası Listesi konusunda aktif olarak çalışan tek birimdik. Aynı zamanda Tarihi Kentler Birliği (ÇEKÜL) üzerinden diğer belediyelerde alanla ilgili çalışmak isteyen uzmanlar için eğitim çalışmaları da yapıyorduk. O yüzden Bergama UNESCO Dünya Mirası ve Alan Yönetimi Birimi sadece ilçemiz için değil, ülkemiz için de çok önemli. Tarihi M.Ö 4000’li yıllara dayanan bir kent Bergama’nın UNESCO gibi bir kuruluşa dahil olması da çok önemli bir durum… Evet, aynen biz de böyle düşünüyoruz. Aslında UNESCO’ya dahil olmak yıllardır beklediğimiz bir konuydu. Bu kuruluşa dahil olmak için de belirli bir takım kriterlere sahip olmanız gerekiyor. Aslında belirlenen kriterlerden birine sahip olmanız sürece dahil olmanız için yeterli ancak biz bu kriterlerin beşine sahibiz. Şimdiye kadar beş kritere sahip olup da listeye giren bir yer daha yoktu. En son sanırım Göbeklitepe de bu beş kriterle girmeyi başardı. Bergama’nın tarihteki yeri ve öneminden biraz bahsedebilir misiniz? Baktığınızda Bergama, tarih açısından çok önemli bir kent. Asklepios’un bölgemizde bulunması bizim için büyük avantaj. Aynı zamanda Roma İmparatorluğu’nun saray hekimliğini yapmış ve birçok hastalığın ilk tespiti yapan Galenos da Bergamalı. Bergama’nın başka bir harikası ise su sistemleri. Kentlerin ve medeniyetlerin var olması için ihtiyaç duyulan suyu Bergama gibi yükseklerdeki bir yerleşim yerine götürmek elbette bin yıllar önce de insanların zihnini kurcaladı. Suyu, basınç sistemiyle 200 metre yukarıya, Pergamon Akropolü’ne çıkaran Pergamonlular, bilimdeki öncülüklerini daha sonra su kanallarıyla geliştirdi. Roma çağında biri 45 kilometre, diğeri 80 kilometre uzunluğunda iki su sistemi yaparak kentlerine yine su getirmeyi başardı. Bunun yanında kent planlaması açısından da önemli bir yere sahip Bergama… Özellikle şehir dik bir yamacın üzerine kurulmuş ve alan çok iyi bir planlama ile oluşturulmuş… Amfi tiyatromuz da çok kıymetli. Antik dönemdeki birçok tiyatro için ‘Amfi tiyatro’ deniliyor ama Anadolu’da aslında amfi tiyatro yok. Bütünüyle görebildiğimiz tek amfi tiyatro Bergama’da. Heykeltraşlık açısından da şehrimizin ayrı bir önemi var. Helenistik dönemin en ünlü ve tanınmış heykel okullarından birine sahip kent, dünya harikalarından Zeus Sunağı’nın da yaratıcısı. Bergama Heykeltıraşlık Okulu’nun M.Ö. 2.’inci yüzyılda ürettiği Zeus Sunağı, Helenistik dönem heykel sanatının doruk noktasıdır. Bergama’nın tarihi açısından önemini daha birçok şekilde sayabiliriz… Biraz önce de UNESCO süreci içinde bölgede çeşitli çalışmalar yaptığınızı söylediniz. Şu anda gündeminizde neler var? Ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Aslında şu anda sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz, çünkü çok fazla adım atılamıyor. UNESCO projesi hakikaten siyaset üstü bir durum. Biz de Bergama’nın siyaset üstü bir şekilde ele alınmasını bekliyoruz. Bu sene bizim için kritik bir yıldı, UNESCO’ya alanın raporlanmasını sunmamız gerekiyordu. Aynı zamanda yılsonundan itibaren de beş yılını doldurduğu için bahsettiğim alan yönetim planının revize edilmesi gerekiyordu. Şimdi yeni dönemle birlikte birimimiz, üzerine düşen sorumlulukları yerine getiremez hale geldi. Birimdeki bazı arkadaşların üzerine yeni işler verildi, bazılarına da hiçbir görev verilmedi… Herkesin de bildiği gibi ben de Fen İşleri Şantiyesi’nde görevlendirildim. Şu anda isim olarak ‘UNESCO Dünya Mirası ve Alan Yönetimi Birimi’ var ama birimin yapması gereken işler ne yazık ki yapılamıyor. Bu yıl yapmamız gereken o çalışmaları yapamamamızın elbette ki bize bir takım sonuçları olacak. Çünkü bu raporların bu süreçte tamamlanıp gönderilmesi gerekiyor. Yaparlar mı? Zamanı da gözettiğimizde bu kadar kısa sürede yapılacağından çok da emin değilim. Keşke yapılabilse… Benim, bizim ya da başka birinin bu çalışmayı tamamlaması önemli değil. Önemli olan bu çalışmanın yapılıyor olması. Şöyle de bir sıkıntı var; birimi dağıtıp oraya yeni birilerini getirebilirsiniz ancak o kişilerin Bergama’yı çok iyi tanımış, burada çalışmış olması, konuyla ilgili her türlü bilgiye sahip olması gerekiyor. Sonuçta burada başından itibaren bölgeyi incelemiş, çalışmış ve süreci takip etmiş bir ekip var. En büyük derdimiz sürecin sekteye uğrama ihtimali… Peki, bahsettiğiniz adımlar atılmazsa ne olacak? UNESCO Dünya Mirası’ndan çıkarılma gibi bir durum söz konusu olabilir mi? Hemen listeden çıkarılma gibi bir şey söz konusu değil. Önce ‘Tehlike Altındaki Miras’ listesine alınma gibi durumlar yaşanabiliyor. İstanbul bir dönem bu süreci yaşadı. Bu da dünyaya kötü bir imaj sergilemenize neden oluyor. Hem Türkiye açısından hem de UNESCO bünyesinde Bergama’nın bugüne kadar yapılan çalışmalarla birlikte ayrı bir yeri vardı. Öncelikle Türkiye’deki üniversitelerde bu alanla ilgili çalışmalar yapıldığında aktif olarak işleyen bir birim olduğumuz için yapılanları Bergama üzerinden anlatırlardı. Şimdi bu ilçemiz açısından aynı zamanda prestij kaybı da yaratacak. Büyükşehir belediyelerinde dahi olmayan ve bir ilçe belediyesinin sahip olduğu bir birimin işlevsizleştirilmesi aslında kötü bir şey. Daha önce planlanan ve bitirilmesi gereken önemli projeler de var. Bu projeler yapılmadığında ya da yapılırken onlarla iletişim kurulmadığında elbette ki UNESCO nedenini size soracaktır. Bu sorulduğunda nasıl bir cevap verileceğini gerçekten bilmiyorum. Bu projelerden de bahseder misiniz? Birçok başlık var ama projelerden bir tanesi de Selinos Deresi… Gerçekten çok önemli bir proje. Kentin siluetini değiştirecek ve kentsel ve arkeolojik sit alanının içinde ve birimin sürecinde bırakıldığı ilk proje… Aslında bu projeler yaşama geçirilmeden önce yapılması gereken işlerden biri, kültür değerlendirme raporunun hazırlanıp UNESCO’ya sunulması, olumlu ve olumsuz yönlerin belirlenmesi sonrası bu doğrultuda oradan bir görüş alınarak ilerlemekti. Bunun yapılmaması ya da eksik yapılması durumda yaşanacak sıkıntılar da var. İşte, o zaman bize ‘Siz miras alanına olumsuz bir çalışma yaptınız’ diyecekler ve ‘Tehlike Altındaki Miras’ listesine alınacağız. Bunun dünyada örnekleri de var. Örneğin, Almanya’da miras alanı üzerine bir köprü yapımı gerçekleşti. UNESCO, bu köprünün yapılmasını istemedi ancak ülke bu duruma kulak asmadı ve listeden çıkarıldı. Yani, ‘Bir şey olmaz’ diye düşünmek çok da doğru değil. Selinos Deresi, kültürel mirasın göbek noktası. Elbette ki bu çalışmanın olumsuz anlamda bize bir takım geri dönüşleri olacaktır. Son olarak, eklemek istediğiniz bir mesaj var mı? Bergama antik kenti bütün insanlığın ortak mirası. Evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal varlıkları dünyaya tanıtmak için hazırlanan listede yer almasıyla Bergama’nın hak ettiği değere kavuşması açısından çok önemli. Bizler, bir an evvel UNESCO Dünya Mirası ve Alan Yönetimi Birimi’nin yeniden işlevsel haline gelmesini istiyoruz. Daha önce de dediğim gibi Bergama siyaset üstü bir mesele. İlçemizi daha iyi yerlere getirmek için el ele verelim… Yağmur Gülü / Özel Haber