Spor giyim dünyasının önemli markalarından biri olarak kabul edilen Skechers, yatırım dünyasında dikkat çeken bir gelişmeyle gündeme geldi. Ekonomim Gazetesi'nde yer alan habere göre; Uzun yıllardır Türkiye dâhil pek çok ülkede satış yapan ve “dünyanın en rahat ayakkabısı” sloganıyla bilinen marka, 3G Capital adlı yatırım şirketi tarafından satın alınıyor.
63 dolardan anlaşma sağlandı
Skechers tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, şirketin tamamı 3G Capital tarafından hisse başına 63 dolarlık nakit ödeme karşılığında satın alınacak. Bu tutarın, Skechers’ın son 15 günlük ortalama hisse değerine göre yaklaşık yüzde 30 oranında bir prim sunduğu belirtildi. Yönetim kurulunun oybirliğiyle onayladığı bu satın alma işlemi, şirketin geleceğine dair stratejik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Yönetim değişmeyecek, merkez yerinde kalacak
Satın almanın ardından şirketin mevcut yönetim kadrosuyla faaliyetlerine devam edeceği bildirildi. Skechers’ın merkezinin bulunduğu California eyaletinde kalacağı da açıklamada yer aldı. Bu durum, markanın kimliğini ve operasyonel sürekliliğini koruma hedefiyle değerlendiriliyor. Şirketin stratejik girişimlerine ara vermeden devam edeceği de vurgulandı.
Küresel ticaret gerilimi şirketi etkiledi
Skechers, son dönemde küresel ticarette yaşanan belirsizliklerden doğrudan etkilenen markalardan biri oldu. ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan tarifeler, özellikle denizaşırı tedarik zincirlerine bağımlı olan ayakkabı sektöründe ciddi baskı yarattı. Bu süreçte Skechers, 2025 yılına dair ekonomik beklentilerini geri çekme kararı almıştı.
Sektör Trump’tan muafiyet istedi
Geçtiğimiz hafta, aralarında Skechers’ın da bulunduğu birçok Amerikalı ayakkabı üreticisi ve perakendeci, Beyaz Saray’a ortak bir çağrıda bulunarak, ayakkabı ürünlerinin tarifelerden muaf tutulmasını talep etmişti. Şirketler, tüketici harcamalarında yaşanabilecek olası düşüşe karşı uyarıda bulunmuş ve sektörün korunması gerektiğini vurgulamıştı.
Skechers’ın 3G Capital çatısı altına girmesiyle birlikte, hem markanın küresel rekabetteki konumunun güçlendirilmesi hem de yaşanan ekonomik dalgalanmalara karşı daha dirençli bir yapının oluşturulması hedefleniyor.