Türkiye’de ilk olan Mobil Turizm Uygulaması Visit İzmir’in tanıtım toplantısı gerçekleşti. Programda konuşan Başkan Tunç Soyer, “Visit İzmir aplikasyonu ile dünyanın neresinden olursa olsun herhangi bir gezgin, İzmir’in en ücra köşesindeki turizm destinasyonuna erişim konusunda her türlü bilgiye çok hızlı bir şekilde erişebilecek. Dünyada bu detayda bir şehir turizmi uygulamasına sahip çok az şehir var. Türkiye’de ise bir ilk” dedi. İzmir Vakfı Koordinasyonu, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Kalkınma Ajansı ve Sun Express ortaklığında hayata geçirilen ve dijital turizmde devrim niteliğinde olan Visitİzmir Mobil Uygulaması’nın tanıtıldı. Agora Ören Yeri’nde gerçekleşen ve İzmir Turizm Stratejisi ve Eylem Planı’nın ilk çıktısı olarak ifade edilen mobil turizm uygulaması Visitİzmir’in tanıtım toplantısına , İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, ilçe belediye başkanları ve bürokratlar katıldı. Programda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Turizm hareketliliğinin durma noktasına geldiği bir dönemde, İzmir turizmini büyütmek için 2020 ve 2021 yıllarında çok sayıda ilke imza attık. Üstelik bunu kent vizyon ortaklığıyla, İzmir Vakfımız, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz, İzmir Kalkınma Ajansı odalarımız ve tüm kent paydaşlarımızla birlikte başardık. İzmir’i turizmde dünyanın önde gelen destinasyonlarından biri haline getirmek için bu süreçte İzmir Turizm Tanıtım Stratejisi ve Eylem Planı’nı hazırladık. Strateji, İzmir’de turizm, tanıtım faaliyetleri yürüten tüm kurumların politikalarını ortaklaştırıyor. İzmir’i sadece bir kıyı destinasyonu olarak değil, tarih, kültür, doğa ve gastronomisiyle de ön planda bir şehir olarak konumlandırıyoruz. Turizm stratejimizin hazırlanmasında kamu kurumları, meslek örgütleri, İzmir’de turizm alanında faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşları bünyesinde barındıran, başkanı olmaktan gurur duyduğum İzmir Vakfı’mız önemli bir rol oynadı. İzmir Valiliği, Belediyemiz, İzmir Ticaret Odası, TÜRSAB gibi kurumların üyesi olduğu İzmir Vakfı’yla, tüm paydaşların ortaklığında, kentimiz refahını artırma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

TURİZM TRENDLERİ…

İzmir için temel önceliklerinin; turizmi 12 ay ve 30 ilçeye yaymak olduğunu belirten Başkan Soyer, “Yine bu dönemde İzmir Turizm Hijyen Kurulu’nu kurduk. Kurul çalışmalarıyla birlikte başlattığımız “Turuncu Çember Hijyen Sertifikası” uygulamasıyla İzmir’i sağlıklı ve güvenilir bir destinasyon olarak konumlandırdık.Öte yandan, fiziki fuarların tümüyle durdurduğu 2020 yılında, İZFAŞ, tamamı özgün bir dijital altyapı ile sanal fuarlar düzenlemek için kendi altyapısını kurdu. Türkiye’nin en büyük ve en modern fuar alanı Fuar İzmir’in 3D modellemesi yapılarak büyük bir hızla oluşturulan “Digital İzmir Fair” platformunda OliveTech, ekoloji ve turizm sanal fuarlarını düzenledik. Türkiye’nin ilk dijital turizm fuarını, TÜRSAB ortaklığıyla bu süreçte gerçekleştirdik. Kısacası, İzmir turizminde 2020 yılını bir bekleme, durma ve dinlenme yılı olarak görmedik. Gelişen ve dönüşen turizm trendlerini takip ederek buna göre adımlar attık” dedi.

İZMİR’İ KEŞFEDECEKLER

Visitİzmir projesini tanıtan Başkan Soyer, şunları söyledi: “İzmir’de turistik cazibesi olan noktaları tek bir dijital veri tabanında toplama kararı aldık. Bu süreç, bugün bizleri bir araya getiren Visitİzmir’in doğuşuyla sonuçlandı. Bu önemli günde, on iki ayda tamamladığımız İzmir’in dijital turizm altyapısını, Visitİzmir mobil aplikasyonuyla kullanıcıların erişimine açmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Dijital turizm altyapısının hazırlık sürecinde İzmir Kalkınma Ajansı’nın finansal desteğiyle ve 40’tan fazla uzmanın çalışmasıyla 11 farklı başlıkta, iki binden fazla turistik noktaya dair bilgi ve görseller tek bir dijital veri tabanında bir araya getirildi. Tarih ve Kültür, Doğa, İnanç, Somut Olmayan Kültürel Miras, Konaklama, Gastronomi gibi 11 farklı başlıkta gerçekleştirilen çalışmayla bu noktalara dair hem detaylı metinsel bilgiler, hem de görsel ve video havuzu oluşturuldu. Konum bilgileri, iletişim bilgileri, noktaların yönetiminde yetkili kurum ve kuruluş bilgilerine kadar detaylı bir çalışma hayata geçti. Geldiğimiz son noktada da Visitİzmir web sitesi ve mobil aplikasyonuyla tüm bu verileri dünyanın neresinde olursa olsun tüm kullanıcılara ulaştırmış olduk. Visitİzmir projesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Vakfı ortaklığında başta İzmir Kalkınma Ajansı olmak üzere İzmir’deki paydaşlarımızın desteğiyle gerçekleşti. Şimdi, son olarak da Sun Express projeye dahil oldu. Onların da katkısıyla önümüzdeki süreçte Visitİzmir daha da bilinir hale gelecek. Bergamalı son sepet ustası Mustafa Pancar’dan, Çeşme’deki lüks otellere, İzmir’in 8 bin 500 yıl öncesine uzanan ilk yerleşim yeri Yeşilova Höyüğü’nden, müze ve sanat galerilerine ya da az bilinen doğa alanlarına ve bu alanlardaki canlılara kadar tüm noktalara dair detaylı bilgilere Visitİzmir üzerinden ulaşılabiliyor. Kullanıcılar İzmir’in hangi değerini keşfetmek isterse istesin, bu noktalara dair detaylı bilgi, fotoğraf ve videolara Visitİzmir’den erişebiliyor.”

ÜÇ TİPTE KULLANIM ŞEKLİ

VisitIzmir’i oluştururken esas itibarıyla üç tipte kullanım şeklini düşündüklerinin de altını çizen Başkan Soyer, “Bunlardan ilki İzmir’deki farklı turizm noktaları arasındaki bağların kurulması. Kullanıcılar aplikasyondaki harita vasıtasıyla etraflarındaki cazibe noktalarını görebiliyor. İzmir’in herhangi bir yerindeki alana nasıl gidebileceğine dair bilgilere, güncel etkinliklere, konser, tiyatro ve diğer sanatsal gösterilere dair bilgilere ulaşabiliyor. Diğer bir kullanım şekli hem İzmirlileri hem de turistleri kapsıyor. Tıpkı bir sosyal medya platformu gibi kullanıcılar, İzmir’in turistik değerlerine dair yorum yapabiliyor, fikirlerini diğer kullanıcılarla paylaşabiliyor. Bunun yanı sıra cazibeleri beğenip, favorilerine ekleyebiliyor, yeni noktalar önerebiliyor. Yani duran, statik bir altyapı değil; etkileşim halinde sürekli gelişen ve büyüyen bir dijital mecra olarak Visitİzmir sürekli güncelleniyor. Son olarak da Visitİzmir, dünyanın neresinde olursa olsun tüm kullanıcılar için bir tanıtım mecrası. Yeni eklenen yerlerden, binlerce yıllık ören yerlerine kadar İzmir’i tanımak isteyen herkes, Visitİzmir’le bunu gerçekleştirebiliyor” ifadelerini kullandı.

‘İZMİR DOSTU’ ETİKETİ

“Bu kapsamlı çalışma sayesinde İzmir, dijital turizm altyapısını tamamlayan ilk şehir oldu” diyerek konuşmasını sürdüren Soyer, şu açıklamalarda bulundu: “An itibarıyla 2 bin 600’den fazla nokta Visitİzmir’de işlenmiş halde. Bu sayı her geçen gün artıyor. Başlangıç olarak Türkçe ve İngilizce olarak kurguladığımız dil seçeneklerine önümüzdeki aylarda Rusça ve Çince de eklenecek. Her kullanıcı Visitİzmir’e üye olduğunda “İzmir Dostu” etiketine sahip oluyor. Her etkileşim, yorum yapma, beğenme kullanıcılara puan kazandırıyor. 8.500 puanı toplayan kullanıcılar “İzmir Elçisi” oluyor. İlerleyen süreçte İzmir elçilerimize farklı avantajlar sağlayacağız. Otel ve restoranlarda indirim aklımızdakilerden birkaçı. Visitİzmir, topyekün İzmir’de bir ihtiyacı gideriyor.”

TÜRKİYE’DE BİR İLK!

Başkan Soyer ayrıca, “Böylece turizm stratejimizin ana hedefi; turizmi 12 aya ve 30 ilçeye yayma politikamızın omurgasını tamamlamış olduk. Visit İzmir aplikasyonu ile dünyanın neresinden olursa olsun herhangi bir gezgin, İzmir’in en ücra köşesindeki turizm destinasyonuna erişim konusunda her türlü bilgiye çok hızlı bir şekilde erişebilecek. Dünyada bu detayda bir şehir turizmi uygulamasına sahip çok az şehir var. Türkiye’de ise bir ilk. Bu nedenle yapılan çalışma İzmir’in, Akdeniz ve dünya genelinde farklı bir destinasyon olarak ortaya çıkmasına büyük katkı sağlayacak. Pandemi koşullarının ortadan kalktığı dönemde İzmir için hedefimiz şehrimizin nüfusu kadar, yani 4 milyon ve üzerinde yerli ve yabancı turist ağırlamak” dedi.

‘UNESCO UNVANIYLA…’

İzmir’i tanıtmak için yürüttükleri faaliyetlerin sadece dijital mecra ile kısıtlı olmadığını belirten Başkan Soyer, “Almanya’dan başlamak üzere, Moskova, Brüksel ve dünyanın üç farklı noktasında daha İzmir Ofislerini bu aydan itibaren açıyoruz. Öte yandan, Terra Madre, Botanik EXPO ve Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesi gibi büyük uluslararası organizasyonları İzmir’e taşıyoruz. Yeni turizm stratejimiz, İzmir’in tarihsel mirasının korunması ve bu mirasın şehrin geçmişiyle uyumlu bir şekilde sürdürülebilir turizme kazandırılması perspektifini taşıyor. İzmir’in iki dünya mirası alanı Efes ve Bergama ve adaylık sürecinde olan dört diğer alan İzmir turizm stratejimizin çok önemli ayaklarından biri. Dünyanın İzmir Mirası adını verdiğimiz bu çalışma kapsamında, Gediz Deltası’nın Türkiye’nin ilk UNESCO Dünya Doğa Mirası olabilmesi için başvurumuzu yaptık. Hali hazırda geçici listede bulunan iki önemli alan, Birgi Tarihi Kenti ve Foça, Çandarlı ve Çeşme kalelerini kapsayan Ceneviz Ticaret Yolu’yla ilgili süreçleri ise yakından takip ediyor, destekliyoruz. 9 Nisan’da Bergama’da Dünyanın İzmir Mirası çalışmalarını tüm alanlardaki paydaşların katılımıyla somutlaştırdık ve bir çalıştay düzenledik. Bu ilk buluşmayı, diğer UNESCO alanlarında devam edecek buluşmalarla güçlendireceğiz. İzmir’i tarihsel mirasıyla ön planda olan, UNESCO markasıyla anılan bir şehir haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nce alınan karar doğrultusunda Bergama Sunağı’nın Berlin’den getirilmesine yönelik çalışmaları da sürdürdüklerini belirten Başkan Soyer, “UNESCO Dünya Mirası adayları içinde yer alan şu an içinde bulunduğunuz Tarihi Liman Kenti Bölgesi, yani Kemeraltı vizyonumuz ise, hem eşsiz bir kültür mirasının korunmasına, hem de yerel ekonomimizin güçlenmesine hizmet ediyor. Arkeolojik kazı çalışmalarına verdiğimiz desteği artırdık ve İzmir’in tam merkezinde, hemen yanı başımızdaki 20 bin kişilik antik tiyatroyu ortaya çıkarmak için Kazı Başkanlığı ile birlikte çalışmalarımızı hızlandırdık. Tüm bunlar tamamlandığında, Konak Pier’den Kadifekale’ye uzanan tarihi yol yeniden ayağa kalkacak. Tarihi İzmir bölgesi, Kemeraltı, Akdeniz’in içinde önemli bir ticari merkez ve dünyanın en büyük açık hava çarşılarından biri olarak yeniden canlanacak. Biliyoruz ki bu süreç, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında UNESCO Dünya Mirası unvanıyla taçlanacak” diye konuştu.

‘HAZIRLIKLARIMIZ TAMAM’

Turizm hareketliliğinin artacağı önümüzdeki döneme İzmir’in tüm hazırlıklarımızı tamamlayarak girdiğini vurgulayan Soyer, “Böylelikle hedefimiz, sektörün yaşadığı kayıpları hızlı bir şekilde telafi etmek ve yaraları sarmak. En önemlisi de İzmir turizmine yönelik attığımız her adımda, gücümüzü, kentteki tüm paydaşlarımızla ortak hareket etme kapasitemizden alıyoruz. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde, İzmir turizminin gerçek potansiyeline ulaşacağına inancımız tam. Visit İzmir’in hayata geçmesinde, binlerce noktaya dair içeriğin oluşturulmasında, yazılım ve tasarımında pek çok kurumun katkısı oldu. Öncelikle, içeriklerin oluşmasında katkı sunan tüm uzmanlara sonsuz teşekkür ederim. Projemizin başarıyla tamamlanmasını sağlayan İzmir Vakfı, İzmir Kalkınma Ajansı ve belediye şirkemiz ÜNİBEL, yeni adıyla İZTEK ekiplerine sonsuz teşekkür ediyorum. Son olarak da desteğini bizden esirgemeyerek bu projenin bir parçası haline gelen Sun Express’e şükranlarımı sunuyorum. Başta turizmi sektörü olmak üzere şehrimizin ekmeğini ve refahını büyüten tüm paydaşlarımıza yürekten teşekkür ediyor; Visit İzmir’in dünya kenti İzmir’e, şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” açıklamalarında bulundu.

KÖŞGER’DEN ‘ÇEŞME’ VURGUSU

İzmir’i Barselona ile karşılaştırdığını belirterek açıklamalarına başlayan Vali Köşger ise, “Başka şehirlerle de mukayese edenler var. İzmir'in 8 bin 500 yıllık tarihi karşısında aslında Barselona ile karşılaştırılmaması gerekiyor.  İzmir çok önemli bir liman, kültür ve tarih şehri. Her anlamda Barselona'nın çok önünde olması gerekiyor. Ancak istatistiklere baktığımızda pandemi öncesi son verilere göre Barselona'ya 35 milyon turist geliyor. Yani Barselona ahalisi neredeyse turist gelmesin noktasına kadar gelmiş durumda” dedi. “İzmir'de yıllık 1 milyon 200 bin rakamına ulaşıyoruz” diyerek açıklamalarını sürdüren Köşger, “Bu, gidecek çok yolumuz olduğunu gösteriyor. 8 bin 500 yıllık tarihin ortasında bulunuyoruz. Çok sayıda tarihi eser var. Tanıtmak çok önemli ama arkasından yapılacak işler de çok önemli. Turist geldi, otel yok. Satacağımız materyal yok. Çin'den getirdiğiniz eşyalarla hiçbir şey elde edemezsiniz. Tanıtım faaliyetinin birlikte olarak yapılması lazım. Konaklanacak mekanları geliştirmemiz lazım. Turistin burada uzun süre kalmasını sağlayacak faaliyetlerin çeşitlenmesi lazım. 12 ay 30 ilçe güzel bir kelime. İzmir'in bunu yapma potansiyeli var. İzmir'deki üstünlüklerin bir tanesi başka bir şehirde olsa farklı bir konumda olur. İzmir'de sadece yaz turizmi değil inanç, sağlık, kültür ve coğrafya turizmi yapılabilir. Bunun altyapısının oluşturulması lazım. Çeşme Projesi bunlardan bir tanesi. Eğer süreci iyi yönetebilirsek Çeşme Projesi İzmir'e level atlatacak, üst segmente çıkaracak bir şey. Bu süreci çok iyi birlikte yönetmemiz lazım. Her anlamda ülkemizin birlik içinde hareket etmesi lazım. Kısır çekişmelerin bir yana bırakılması lazım. Yapılacak çok işler var. İzmir'de bu iklimin olduğunu memnuniyetle görüyorum. Çok şükür bir masanın etrafında gelebiliyoruz. Birlikte güzel ufuklara bakıyoruz” açıklamalarında bulundu.

‘BİRLİKTE ÇALIŞMALIYIZ’

İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener de, “Gönlümüzü verdiğimiz bu şehri yaşatmak ve geliştirmek kadar doğru tanıtmak da görevimiz. Hepimiz kendi faaliyet alanımızda tanıtım ve pazarlama için elimizden gele gayreti gösteriyoruz. Ancak daha çok birlikte çalışmalıyız. İzmir Vakfı, Visitİzmir ile çok önemli bir çalışma yaptı. Kentin, konaklamasından, doğasına, festivallerine kadar hepsini bir noktadan görebileceğimiz bir çalışma. Visitİzmir, yalnızca şehirle ilgili bilgi veren değil kent kültürünü yaşatacak bir aplikasyon” diye konuştu. Yağmur Gülü