Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- Ege Denizi’nde 28 Ocak’tan bu yana meydana gelen art arda depremler, bölgedeki endişeleri artırdı. Yunanistan ve Türkiye'de hissedilen sarsıntılar nedeniyle uzmanlar alarma geçti. Konuyla ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın ev sahipliği ve CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökan Zeybek ve Murat Bakan’ın katılımıyla Ege Bölgesi’ndeki CHP’li belediye başkanları bir araya geldi. Gelişmelerin ve atılması gereken adımların konuşulduğu toplantıya Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Sosyal Demokrat Belediyecilik Eşgüdüm Konseyi Genel Sekreteri ve ilgili bürokratlar da katıldı. Toplantının sonunda belirlenen yol haritası düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna sunuldu.

Uçak bileti alırken dikkat edilmesi gereken zamanlar | Hangi saatler daha indirimli? Daha çok ne zaman iptal oluyor? Uçak bileti alırken dikkat edilmesi gereken zamanlar | Hangi saatler daha indirimli? Daha çok ne zaman iptal oluyor?

Izmir Deprem-2
Yaşanan depremlerden sonra Yunanistan’ın etkili önlemler aldığını ancak Türkiye’nin bu tarz bir hazırlıkta eksik olduğunu söyleyerek açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, “İki gün sonra Kahramanmaraş depreminin ikinci yıl dönümü. Çok sayıda yurttaşımızın yaşamını yitirmesine ve sakat kalmasına neden olan depremin yıl dönümünde Ege Denizi’ndeki sismik yoğunluğun artışı ile ilgili çalışmalar gerçekleştirdik. 2020 yılında İzmir’ depremi sonrasında TBMM’de kurulan depremin etkileri ve hasarların azaltılması ile ilgili bir komisyon var. Bu komisyonun hazırladığı 500 sayfalık İzmir depremi sonrası komisyonun hazırladığı bir rapor var. Yine Kahramanmaraş depreminin hemen arkasından 912 sayfa, 449 sıra sayılı bir rapor yayınlanmıştır. Bu raporların birleşimi olan bu rapor, bin 412 sayfalık rapor geçtiğimiz yasama döneminde TBMM’de görüşülmüştür. Aslında tüm kurumlar, tüm bakanlıklar ve belediyelerin tamamında durum tespiti yapılıp riskli alanların tamamı belirlenmiştir. Hatta raporda açıkla belirtilmiştir; Türkiye’de 6.7 milyon konutun 20 yılda dönüştürülmesi görev ilgili bakanlıklara tamamlanmıştır. Kahramanmaraş merkezli depremden sonra yıkılan 670 binden fazla konutun bugün itibariyle 201 bin tanesi teslim edilmiştir. Biz yılda 350 binden fazla konutun dönüştürülmesini sağlayacağımıza dair bir yol haritası belirlemişken deprem sonrası sadece 201 bin konut hak sahiplerine eksikleriyle teslim edilmiştir. Görünen o ki bütün bu sürecin doğru ve eksiksiz işlenmesi için alışılagelmiş yöntemlerden çıkıp hızlı şekilde aksiyon alınması gerekir. Daha bu sabah Resmi Gazete’de yayınlanan kararla AFAD Başkanı’nın değiştiğini görüyoruz” dedi.

EN AZ 15 YIL VADELİ FAİZSİZ KREDİ ÇAĞRISI

17 Ağustos depreminden sonra ülkede alınmaya başlayan deprem vergilerini bir kez daha hatırlatan Zeybek, “2023 raporlarında 40 milyar doların üzerinde bir kaynağın toplandığı belirtiliyor ancak bugüne kadar yapılan açıklamalarda bu miktarın kentsel dönüşüm iyileştirilmesi ya da afet riski azaltılması yerine bütçe açıklarının kapatılması ya da tarımsal üretime kredi desteği olarak verildiği açıklaması yapılmıştır. Oysa hepimiz biliyoruz ki deprem riskinin azaltılmasının temellerinden biri riskli yapı stokunun azaltılmasıdır.  Türkiye’de 1980 ve 2000’li yılları kırsaldan kente göçün arttığı, çoğunlukla mühendislik hizmeti almamış, bugün 40 yaşın üzerindeki raporlar ciddi risk oluşturmaktadır. Bu binalarda oturanların büyük çoğunluğunun emekli olması ve başka bir gelirinin olmadığını dikkate aldığımızda kaynak maliyet analizi yapılması ve ihtiyaç sahibinin finansmana ulaşması gerekir. Konutunu dönüştürmek isteyen dar gelirli, emekli ve asgari ücretli çalışanlara en az 15 yıl vadeli faizsiz kredilerle bu finansman açığının hazine tarafından karşılanmasının sağlanması gerekir” dedi.

Ege Deprem1

‘SGK BORÇLARI FAİZSİZ EN AZ 120 SEVİYESİNDE UZATILMALI’

Merkezi hükümetin kentsel dönüşümle ilgili yerel yönetimleri işaret etmesine de değinen Zeybek, “Cumhurbaşkanı, yerel yönetimlerin adım atarak kentsel dönüşümü hızlandırmasını talep etmektedir. Bu konuda devlet kurumlarıyla iş birliği sağlanmasının açık olduğu vurgulanmaktadır. Ancak geçmiş dönemden kaynaklanan vergi ve SGK borçlarını yapılandırmayla tahsil etmek yerine İller Bankası kredisini her ay yüzde 40’lar oranında kesip kendi işlerini dahi yapmakta zorlanır hale getirip kentsel dönüşüme kaynak ayırın demek başlı başına çelişkidir. Bu çelişkinin ortadan kaldırılması konusunda yaptığımız değerlendirme açıktır: Devlet, yerel yönetimlerin kentsel dönüşümden etkin olarak yer almasını istiyorsa büyükşehir ve ilçe belediyelerinin de kamuya ya da SGK’ya olan borçlarını faizsiz olarak en az 120 ay seviyesinde uzatmaya gitmelidir. Burada belediyelerin yüzde 50’den fazla iştiraki olduğu şirketlerde de uzun vadeli yapılandırma şart. Hazinenin yapmış olduğu satışlardan belediyeye aktarması gereken yüzde 38’lik pay ise satışların TOKİ’ye devredilmesi ve TOKİ’nin yaptığı satışlardan da yasa gereği belediyelere kaynak ayırmaması da başka bir sorundur. Düşünün belediye sınırları içinde satılan milyarlarca liralık hazine arazilerinden o yerin altyapısını yapacak belediyelere tek kuruş kaynak aktarılmamaktadır. Bu uygulamadan vazgeçilmesi gerekir” dedi.

’24 SAAT TEYAKKUZ HALİNDE OLACAĞIZ’

Depremin bir şehircilik meselesi olduğunu ve esas olanın depremin etkilerinin değil yerleşik alan, sanayi tesisleri ve ulaşım akslarında yapılması önlemler olduğuna dikkati çeken Zeybek, “Maalesef ki bunlar geri planda kalmaktadır. Bugünden itibaren başlamak üzere özellikle ulaştırmada faaliyetinde bulunan kurumlarda güçlendirme çalışmaları ile ilgili kaynak ayrılmalı ve ortak eşgüdüm planlaması yapılması şarttır. Yine Büyükşehir Belediyelerinin sınırları içinde daha önce köy şimdinin kırsal mahalleleriyle ilgili yaşanan zorlukların kaçak yapılaşmanın arttığını ortaya koymaktadır. Bu yapılar risk oluşturmaktadır. Bu engellerin ortadan kaldırılması ve mevduattan kaynaklanan problemler aşılmalıdır. Yunanistan’daki sarsıntılar sonrasında bir eşgüdüm yapılması kararı aldık. Belediye başkanlarımızın herhangi bir çağrısına gerek duymadan doğrudan itfaiye, afet işleri ve kentsel dönüşüm daire başkanları Ege Bölgesi’ndeki büyükşehirler ve ilçe belediyelerinde herhangi bir sıkıntı çıkması durumunda kimin nerede ve nasıl yardım edeceği konusunda bir yol haritası belirledik. Yine AFAD’ın riskli seviyesine göre belirlediği ortak ve yakın iller çerçevesi içinde de 24 saat esasına göre belediyelerimizin ilgili birimleri teyakkuz içinde olacaktır. Beş büyükşehir belediyemiz acil eylem planını yarın itibariyle hazır edecekler, kendileri eşgüdüm içinde ilçe belediye toplantısı gerçekleştirerek Ege Bölgesi’ndeki olası bir afette alınacak önlemler konusunda belediyelerimizin eylem planları da hazır” açıklaması yaptı. 

‘İZMİR’DE TSUNAMİ İLE İLGİLİ ÖN UYARI SİSTEMİ YOK’

İzmir ve civarında tsunami ile ilgili bir ön uyarı sisteminin olmadığını ifade eden Zeybek, “İzmir ve civarında tsunami ile ilgili bir ön uyarı sistemi yoktur. Bunun mutlaka hayata geçmesi konusunda çağrıda bulunmak istiyoruz. Aydın ve Denizli arasında canlı fay hattı vardır. İzmir'de aktif fay hatları vardır. Bunlarla ilgili kentsel dönüşümün finansmanı konusunda gerekli kurumların eşgüdüm toplantısı yaparak riskli yapı stokunun azaltılması için neler yapılacağını açıklanması lazım. İtfaiye birimlerimiz tüm illerde meydana gelecek afetlerde çalışma yapmaya hazırdır” ifadelerini kullandı.

TÜM İLLERİMİZDE AFET KRİZ MASALARINI OLUŞTURDUK

Tüm illerde afet kriz masası oluşturduklarının da altını çizen Zeybek, “Tüm illerimizde afet kriz masalarını oluşturduk. Önümüzdeki süreçte yurttaşlarımızın herhangi bir şekilde tedirgin olmasını önlemek istiyoruz. İzmir’de yıkılan 9 binada gördüğümüz gibi yüksek yapılarla ilgili bakanlık bir genelge çıkardı ve 4 kat üstüne çıkma yapılamayacak dedi. Altında ticarethane olan yerlerle ilgili ise kısa kolon olmasın denildi ancak Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle sanki bu ülkede deprem olmamış gibi yine müteahhitlerin çıkar grupların isteği doğrultusunda getirilen düzenlemelerden geri adım atıldığını görüyoruz. Deprem riskini yarattığı tehditler ortadayken, binalarımız nasıl etkilediği bilindiği halde doğruluğu raporlarla tescillenmiş yönetmelikten geri adım atıyorsunuz? Bundan geri adıma atmamıza neden olan çıkar grupları kim bunlar kamuoyu ile açıklanması gerekmektedir” diye konuştu.

Kaynak: Yağmur DAŞTAN