Üniversite öğrencisi Sibel Ünli’nin, bazı kesimlerin iddiasına göre geçim sıkıntısı nedeniyle canına kıyması Türkiye’de genç işsizlerin durumunu bir kez daha gündeme taşıdı. Yine iddialara göre ülkede uygulanan ayrımcı ve cinsiyetçi politikalar sonucunda bin bir özveriyle eğitim hayatını tamamlayan genç kadınlar işsizlikle boğuşuyor. Bilimsel gerçekler de adeta iddialı doğrular nitelikte. 2018 TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi Mikro Veri Seti ve TÜİK İşgücü İstatistiklerinden elde edilen verilere göre Türkiye’de işsizliğin en yüksek olduğu grup 20-24 arasındaki eğitimli gençlerden oluşuyor. Bu gruptaki genç işsizlerin eğitim durumlarına da bakıldığında kadınlarda eğitim oranının yükseldikçe işsizliğin arttığı göze çarpıyor.

İLK VAZGEÇİLEN; KADIN

İstatistiklere göre genç işsizlerin yüzde 37.8’ini 2-3-4 yıllık fakülte mezunları oluştururken, genel ortaokul, mesleki veya teknik ortaokul ile ilköğretim mezunları gibi daha geniş olması gereken taban daha aşağıda kalarak yüzde 27’sini oluşturuyor. Bu oran kadınlara geldiğinde durum daha da derinleşiyor. Genç kadın işsizlerin yarısından fazlası 2-3-4 yıllık yükseköğretim mezunu iken, erkeklerde işsiz oranının eğitim seviyesi düşük olan kişilerde daha yüksek olduğu görülüyor. Türkiye’de yükseköğretim mezunu kadınlar genç işsizlerin yaklaşık dörtte birini oluşturuyor ve eğitimli genç işsizlerin de yüzde 65’i kadın. Ancak son iki yıldır bu oranın daha da arttığı istatistiklerle ortaya konuldu. 2016’da bu alanda kadınların oranı yüzde 63 idi. Ayrıca diğer dikkat çeken bir nokta, aradan geçen sürede eğitimli kadın işsiz sayısı artarken, eğitimli erkek işsiz sayısının düşüyor olması. Bu, işverenlerin dar boğazdan çıkmak için ilk olarak kadın çalışanlardan vazgeçtiğinin de göstergesi niteliğinde.

EŞİTSİZLİK SARMALI

İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter konuyla ilgili olarak son dönemde üniversite mezunu kadınlarla erkeklerin eşit imkanlarda ve sayıda iş bulamadığının altını çizdi. Söz konusu eşitsizliğin her geçen gün daha da belirginleştiğini söyleyen Serter, “Burada en büyük sorun, ki bu gelecekte daha da büyük sorun; kız çocuklarının geleceği olmayan mesleklere yönlendirilmesi ve bu tür okullardan mezun olmalarının sağlanmasıdır. Bu eşitsizliğin daha da büyümemesi için kız çocuklarının şimdiden geleceğin mesleklerine yönlendirilmesi gerekiyor” dedi.

‘ŞARTLAR DÜZELTİLMELİ’

Bu konuda iş dünyasına büyük görev düştüğünü söyleyen Başkan Huriye Serter, devletin de üzerine düşen görevlerini yerine getirmesi gerektiğinin altını çizdi. Kadınların haklarını daha fazla arıyor olmasının çıkan tabloda etken olduğunu belirten Serter şöyle konuştu: “İşverenlerin erkek çalışan tercihi etmelerinin önüne geçilmesi, kadın çalışanların olumlu ve pozitif yönlerinin işletmelere ne gibi kazançlar getirebileceğinin ön plana çıkarılması, bu konuda farkındalık sağlanması gerekiyor. Bunun yanı sıra eğitimli kadınların sosyal haklarına daha çok sahip çıkması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve daha bilinçli olmaları da bu tabloda etken. Örneğin aile ve çocuk bakımı gibi konularda işverenden beklentilerinin olması, bunun sağlanmadığı durumlarda çalışmama ya da iş bırakma gibi eğilimlerinin olması da etken. Onun için işverenin bu konularda gerekli düzenlemeleri yapması ve kadının çalışmasına yönelik destekleyici hizmetleri vermesi gerekir. Bu sadece özel sektör değil, devlet kurumlarında da geçerli olmalı. Aksi takdirde yüksek eğitimli kadınlar iş hayatına daha hızlı kazandırılabilir görünmesine rağmen işsizliğin en çok bu kesimde hissedilmesinin önüne geçilemeyecektir.” Utkucan Akkaş / Özel Haber