Türkiye’de sokakta kağıt, plastik ve metal toplayarak geçimini sağlayan vatandaşlar, yaşanan korona virüs salgını sürecinde evde kal uyarılarına rağmen çalışmaya devam ediyor. Pandeminin ve pek çok hastalığın bulaşıcılığının fazla olduğu alanlarda çalışan toplayıcılar, günlük ücret alıyor.

‘KARA KARA DÜŞÜNÜYORUZ’

Alınan tedbirler doğrultusunda sokağa çıkamadığında eve ekmek götüremeyenlerin sayısı ise bir hayli fazla. Sokak Atıkları Toplayıcılar Derneği (SATDER) Genel Başkanı Recep Karaman, “Bizim tek geçim kaynağımız sokaklardan topladığımız katı atıklar. Bize geçimimizi sağlayacak bir desteğin de sağlanması gerekiyor. Kiralarımızı, faturalarımızı, masraflarımızı nasıl ödeyeceğiz? Çocuklarımızı nasıl okutacağız? Ekmeğimizi neyle alacağız kara kara onu düşünüyoruz” diyerek sitemini dile getirdi.

‘EKİPMAN VERİLMELİ’

Toplayıcılığın geri dönüşüm ve istihdam anlamında ülke ekonomisinde çok büyük bir yeri olduğunu söyleyen Karaman, “Bu bilgiyi hep veriyorum. Türkiye’de yıllık 3,5 milyon ton kağıt geri dönüşüme gönderilir. Bunun yüzde 80’ini ise bizler sağlıyoruz. Bizler çalışamazsak, geri dönüşüm sanayisinde de sorunlar yaşanır ve istihdam etkilenir. Bunun için sokağa çıkma yasağı olmadığında, bizlere kendimizi virüsten koruyacak koruyucu ekipmanların verilmeli. Yasak olduğunda ise maddi destek yapılmalı. Çoğu arkadaşımız bizleri arıyor ‘Yiyecek ekmeğimiz yok’ diye. Türkiye’de bu işi yapan ailelerin başka geçim kaynakları yok” açıklamalarında bulundu.

‘AĞIR İŞ, PİS İŞ’

Evde kal uyarılarına rağmen sokakta çalıştığını söyleyen ve 20 seneyi aşkın toplayıcılık yapan Hakkı Özkalaycı, “Kağıt ve plastik topluyorum. Ağabeyim ameliyat oldu. Hasta bir iş tutamıyor, yemek dahi yapamıyor. Küçük oğlum ve hanımım var. Çocuk okutuyorum. Devletten bir destek almıyorum. Sabah 8’de sokağa çıkarım akşam 6 da eve dönerim. Salgın bizim işi etkilemedi, biz yine sokaktayız. Çok insan hala sokakta, bu işi yapıyor” dedi.

‘BAŞKA GELİRİM YOK’

Daha önce vakıflara ait birimlerde çalışan ve 8 senedir işsizlik nedeniyle sokaklarda kağıt toplayan Zübeyir Topsakal da evde kal uyarılarına rağmen sokakta bu işi yapmaya devam ettiğini söyledi. Topsakal, “8 senedir bu işi yapıyorum. Başka hiç bir gelirim yok. Evim kira. Kağıt plastik teneke ne denk gelirse bulabildiğimiz kadarını topluyoruz. 4 kişilik bir aileyiz. Evin şuan tek gelir kaynağı bu. Bu süreçte temelli battık. Kağıdın kilosu yeni 40 kuruş oldu. Düne kadar 20 kuruştu. Hastalığa yüzde doksan maruz kalıyoruz, maske taksak bile. Ben kendimce önlemimi almaya çalışıyorum, yanımda elimi yıkamak için sabun bulunduruyorum. Yirmiye yakın insan sadece kendi çevremden bildiğim hala bu işi yapıyor. Evi barkı olmayan da var. Mecbur insan işidir bu iş. Sekiz sene evvel vakıflara ait birimlerde çalışıyordum, çıkarıldım şimdi bu işi yapıyorum. Açıkçası yaşamak lazım anlatması zor. Allah bunu kimseye yaşatmasın. Devlete hiç minnet etmedim, ben Anadolu insanıyım. Elim ayağım tuttuğu sürece çalışırım. Belli kişilere, kılıfına uyanlara yardım var. Bize yok. Bu işi yapanda çoğaldı, durumu olmayan bu işi yapıyor. Benim gibi bu işi yapanlara bir el atsınlar isterim. Ağır iş, pis iş, zor iş....Ama çare yok, dayanabildiğimiz kadar dayanıyoruz” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber