SIKINTILI SÜREÇ DİLE GETİRİLMİYOR
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen, sıkıntılı bir dönemden geçildiğini belirterek bu gerçekleri kimsenin dile getirmediğini ifade etti. İki haftalık seçim döneminde baskı altında tutulması gereken faizlerin ve kurların olduğunu belirterek hem bankaları hem şirketleri hem de vatandaşları biraz daha zorluyor dedi. Belirsizlik kavramına değinen Küçüközmen, “Çok uzun süredir belirsizlikle yaşıyoruz. Bu konuda en başarılı ülkelerden biri olma konusundayız. Bu noktada seçimin kimi kazanacağından ziyade her kim kazanırsa kazansın bundan sonraki aşamada böyle bir borç yükü ve böyle problemli bir ekonominin üzerinden nasıl gelineceğine dair bir düğüm yaşıyoruz” dedi. Ortaya net bir tablo koyulması gerektiğini ifade eden Küçüközmen, biz bu noktaya nasıl geldik ve bu noktadan nasıl çıkarız konularına yoğunlaşılması gerektiğini belirtti. Tabloya iyimser açıdan da bakmak gerektiğini söyleyerek sözlerine devam eden Küçüközmen, bu durumda olan tek ülke olmadığımızı belirtti ve dünya üzerinde toplam borç miktarı geçen yıla göre artış geldiğini ifade etti. Küçüközmen ekonomik planların seçimden sonra değil seçimden önce açıklanması gerektiğini söyleyerek “Biz bir göreve gelelim o zaman çözüm bulacağız söylemlerini kabul etmiyorum. Hangi partinin kazanacağının önemli olmadığı bir noktaya geldik. Partilerden seçimden önce rasyonel temellere dayanan ekonomi politikaları duymak istiyorum” diyerek vatandaşların böyle bir plan duymaya hakları olduğunu belirtti.BİRLEŞTİRİCİ OLMAK ZORUNDAYIZ
Türkiye’nin seçimden sonraki borçlanma durumuyla ilgili olarak Kredi Risk Puanına (CDS) değinen Küçüközmen, “Türkiye’nin bence borçlanmada sıkıntısı yok. Kendi kategorisinde borçlarını ödeyebilecek nadir ülkelerden biri. Ancak bu iş bir noktaya kadar sürdürülebilir. Borçlanmayı ne kadar sürdürebileceksiniz önemli olan nokta bu. Türkiye’nin borçlanma maliyeti sorunu var ve bunu güven tesis ederek çözebiliriz” dedi. Tüm ülkelerin sıkıntılarına değinerek Türkiye’nin yaşadığı felaketlerden sonra bile ekonomik olarak hala güvenli bir liman olarak görülebildiğini ve komşularından birçok sermaye yaratabildiğini ifade eden Küçüközmen, “Bugün ne kadar kötü olarak yorumluyor olsak dahi ekonomimizin temellerini cumhuriyete dayandırıyorum diyerek güçlü bir temel olduğunu belirtti. Bu durumdan çıkış olarak ise “Dersler çıkarıp, hamasi lafları bırakarak, hep birlikte kolları sıvayarak birleştirici olmak zorundayız ve ayrıştırıcı tavırdan vazgeçmeliyiz” dedi.
Editör: TE Bilisim