İnşaat sektörü hakkında değerlendirmelerde bulunan İzmir Emlak Kulübü Başkanı ve Ra Grup gayrimenkul Genel Müdürü Rıdvan Akgün şunları kaydetti: İnsanlar panik halinde ne yapacağını şaşırdı, planlı programlı, dengeli bir dönemden ziyade tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de 2021 yılı pandeminin yarattığı baskı, 2022 senesinde girişte kur garantisinin Türk ekonomi hayatına girmesiyle birlikte düşük faiz sistemi adı altında atılan yanlış adımlar neticesinde 2022 yılına çok kötü ve umutsuz bir geçiş süreci izledi. Hükümet baskısıyla Merkez Bankası tarafından yapılan faiz indirimlerine rağmen bankaların yükselen kredi faiz oranları adeta inşaat sektörüne darbe vuracak nitelikte kredi vermeme ve zorlaştırma baskısı karşısında 2022 yılı başında inşaatla uğraşan şirketlerin yaklaşık yüzde 60 civarı inşaat yapma işini ‘bekle gör politikasına çevirmişler ve sürecin stabil hale gelmesi için beklemeye almışlardır. Demir ve çimento başta olmak üzere artan 2-3 misli maliyetler üretim yerine üretmemeyi gündeme taşımıştır. Arsa üretemeyen yerel ve merkezi yönetimlerin artan fiyatlar karşısında hangi destek ve sübvanse etme şekillerini hayata geçireceği bile belli değildir. İNŞAAT SEKTÖRÜ NET İFADELER BEKLİYOR Konut fiyatlarının 2021 yılı ocak ayı ve 2022 yılı ocak ayı arasında son 1 yılda yüzde 120 artması ihtiyaç sahipleri ve yatırımcının ilgisini çekmemiş tam tersine konut hayali kuranların ihtiyaçlarını başka bir bahara ertelemesine neden olmuştur. Gerçek yatırımcılar bu ekonomik dumanlı havadan istifade etmek için piyasalarda cazip acil satılık olan gayrimenkullere yönelmiş ve topladıkları bu taşınmazları kafalarına göre istedikleri fiyata satmak için kampanyalar düzenlemişler ve bankada parası olan küçük yatırımcıları bu panik havasında adeta yüksel bedellere ikna etmişlerdir. Ürettiği konutu satamayan müteahhitler her ne kadar örgütlü olurlarsa olsunlar yerel ve merkezi yönetimlerin kendilerine yakın olan şirketlere ihaleler vermeleri ve devamında diğer inşaat şirketlerinin piyasaların olumlu ve olumsuz koşullarında yalnız bırakılmaları inşaat sektörünün aktörlerini tedirgin etmekte ve 2022 yılı içerisinde temin etmekte zorlandıkları temin etseler bile kat karşılığı oranlarının yüksek olduğu arsalar üzerinde yapacakları konutların gerçek fiyatlarla satılacağına inanmadıklarından dolayı Türkiye genelinde 40.000 inşaat şirketinin şimdilik üretmemeyi ellerinde bulunan konutları yüksek değerlerde satıp ana sermayelerini korumaya çalıştıkları bilinmektedir. İnşaat işi ile taahhüde giren birçok şirket artan maliyetler karşısından iflaslar yaşamıştır. KONUT KREDİLERİ CAZİP DEĞİL Merkez bankası politika faizini düşürüyor, bankalar tam tersi indirecekleri yerde konut kredi ve ihtiyaç kredisi faizlerini artırıyorlar. Bu bağlamda vatandaş 300.000 TL konut kredisini 120 ayda (10 Yıl) ödemek isterse ayda ortalama 6.600 TL konut kredisi ödeyecek. Artan enflasyon canavarı karşısında ezilen vatandaş aylık konut kredi miktarını ödeyecek kadar standart yüksek bir kazanca sahip değil. Dolayısıyla, hükümetin istikrarlı bir politika ile inşaat sektörünün yeniden canlanması için önemli adımlar atması inşaat sektörü temsilcilerine ve vatandaşa bunu çok iyi anlatması gerekir.