Pandemi döneminde çocuklar başta olmak üzere; her yaştan insanın ekranda kalma sürelerinin yükseldiğini ve uzun bilgisayar kullanımının da göz kuruluğunu artıran önemli etkenler arasında yer aldığını hatırlatan Kahraman, “Göz kuruluğundan kaynaklanan batma, yanma, yorgunluk, aniden sulanma gibi şikayetlerle başvuran hastalar için, suni gözyaşı, gözyaşı ritmini artırıcı damlalar ve gözyaşı kanallarına tıkaç koyma yöntemlerinden oluşan bir tedavi uyguluyoruz” dedi. Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman şu bilgileri verdi: “Salgın nedeniyle, evde çalışma ve online eğitimler, bilgisayar ya da tablet gibi cihazlarda günlük geçirilen zaman ciddi oranda yükseldi. Çocuklar da bu dönemde ders ve diğer eğitimler nedeniyle daha uzun bir süre bilgisayar ve ekran karşısında kalmaya başladı. Bu da göz kuruluğu ve diğer bazı göz rahatsızlıklarının görülme sıklığını artırdı. Uzun saatler bilgisayar ya da telefon ekranına bakarak çalışanların da belli bir süreden sonra ara vermeleri gerekiyor. Çalışmaya mola verildiğinde, cep telefonu ya da başka dijital cihazları kullanmaktan kaçınılması önem taşıyor. Bu süreyi temiz hava alınabilecek bahçe ve balkon gibi bir yerde geçirmekte fayda var” Göz kuruluğunun yalnızca mevsimsel olarak ortaya çıkmadığını kaydeden Hanife Öztürk Kahraman, “Vücut kaynaklı etkenlerin yanı sıra; romatizmal hastalıklar, tiroid bazlı ilaçlar ve gençlerin kullandığı bazı sivilce ilaçları da kuruluk seviyesini artırabiliyor” ifadesini kullandı. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülen allerjik konjonktiviti, polen, güneş ışığı, ev tozları ve evcil hayvanlar gibi unsurların da tetiklediğini dile getiren Kaşkaloğlu Göz Hastanesi hekimlerinden Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman, bu rahatsızlık için de antihistaminik ve kortizon içeren damla tedavisi uygulandığı bilgisini verdi. Gözleri su ve elleri de sabunlu suyla yıkamanın allerjinin getirdiği etkileri azalttığına dikkat çeken Kahraman, gözleri kaşıma ve ovuşturmanın göz sağlığı açısından doğru olmadığını sözlerine ekledi.