Sahil beldelerinde yaşayan insanların hayatlarının devamı için proje üretilmesini beklediklerini belirten kuyumcu esnafı Mehmet Akınsu, “Özdere’de canlılık olması adına çok sayıda proje duyuyoruz. Ama hayata geçen bir proje görmüyoruz. Kış döneminde turizmimiz çok durgun. Pandemi döneminde vatandaşların yazlıklarında olması nedeniyle bir canlılık yaşamıştık. Salgın bitme eğilimine girince vatandaşlar kentlerdeki ikametlerine gittiler. Buralar yine kış döneminde boş kaldı. Bu bölgede termal otellerin kurulacağını duyuyoruz. İnşallah olur. Kış döneminde burada hareket bekliyoruz. Bir üniversitenin dalının burada açılmasını istiyoruz. Öğrencilerin ikamet etmesini onların ailelerinin buraları ziyaret etmesini istiyoruz. Burada bir canlılığın olmasını dört gözle bekliyoruz. Bu ve benzeri şeyler buralarda olmadığı için kış ayları sahilimizde çok durgun geçiyor. İş olmadığı için sabahtan akşama kadar oturuyoruz. Psikolojimiz bozuluyor. Ekonomik yönden sıkıntı yaşıyoruz. Yazın kazandığımızı mecburen kışın yiyoruz. Elde sıfıra sıfır yine başa dönmüş oluyoruz” diye konuştu.
‘BÖYLE GİTMESİN’
Değişen dünyada sahillerdeki yaşam sürecinin de değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Özdere’nin kadim berberi İsmail Çolak, “Bu mesleğe ömrümü adadım. Uzun yıllardır burada mesleğimi icra ediyorum. Sahilde esnaflık yapmak pek kolay değil. Yaz aylarında yoğuluk oluyor. İş yetiştirmek için adeta canınız çıkıyor. Kış mevsiminde işsizlikten canınız sıkılıyor. Özdere’de çalışan esnaflar olarak yazın yoğun kışın işlerin kesat gideceği bilincini taşıyoruz. Kışın buralar tercih edilmiyor. Genellikle yazlık olarak kullanılıyor. Kış mevsiminde mecburi kalanlar kalıyor burada. Doğal gaz gelirse tercih edilir duruma gelir. Herkes hayatının kaliteli olmasını ister. Konfor ister. Konfor olmayınca herkes kaçar. Konfor olur ise buralar canlanır. Yerel veya merkezi hükümet bu bölgeye farklı bir yatırım yapmaz ise böyle gelmiş böyle gider. Çocuklarımız ile birlikte bizim kent merkezlerine gitmemizi istemiyorlarsa böyle gitmemesi için ortaya bir çalışma koymaları gerekir” dedi.
‘ESKİ İŞLERİN YÜZDE 10’U’
İşyerine devren kiralık tabelası asan inşaat malzemeleri satıcısı esnaf Murat Aydın, “İşler ölü. Tek kelimeyle berbat. Üç sene öncesi yani pandemi döneminden önceki işlerimizin yüzde 10’nu yapabiliyoruz. Kurların patlamasıyla inşaat sektörü adeta kilitlendi. Üç dört yıl önce bu dönemde bölgemizde 150-200 proje faaliyette olurdu. Sıfır inşaat olarak. Gördüğümüz kadarıyla 10-15 inşaat yok. Yapılan tadilatlarında daimiliği yok. Bir gün işler iyi beş gün çok kötü. Sahilde olmamızdan dolayı sürdürülürlüğü olmayan bir çalışmamız var. Şehir merkezlerindeki gibi bir ortalamamız yok. Yarınımızı göremiyoruz. Bugün 3 bin liralık iş ve yüzde 10 kar yapık. Üç yüz lira kazandık. Yarının garantisi yok. En büyük sıkıntımız sattığımız malı yerine koyamamak. On liralık malı 11-12 liraya sattık. Aynı malı almaya gittiğimizde 14 lira oluyor. Sürekli cepten yemekten sermayelerimiz eridi. Üç yıl önce 100 birim malımız var ise 60 birime düştü. Parasal olarak değeri yükseldi gibi görüyor. Ama kıymeti yok. Bölgede yaşadığımız en büyük sıkıntı daimi yaşam yok buralarda. Mesela dört ay burada nüfus 200 bin ise şimdi 10-15 taş çatlasın 20 bin. Diğer taraftan 15 Mayıs 15 Ekim arasında inşaat yapmak yasak. Belediyeler 15 Haziran 15 Eylül gibi esnetiyor ama yeterli değil” diye konuştu.
NİHAT AK/ÖZEL
