Türkiye genelinde korona virüsle mücadele çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Virüsten korunmak için çeşitli önlemler alınırken süreçten en çok etkilenen sektörlerden biri de kuaförler. Bilim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda berber, kuaför, güzellik salonu gibi işyerlerinin faaliyetlerinin kısıtlanmasına yönelik her geçen gün yeni tedbirler alınıyor. Gelinen noktada yaşadıkları süreci değerlendiren İzmirli kuaförler, Kurban Bayramı öncesinde de umutlarının olmadığını söyledi; “Bize sürekli ‘yasak’ diye diye elimizde müşteri bırakmadılar” dedi.

‘YOĞUN OLUR DİYE…’

Konak’ın Altıntaş Mahallesi’nde 20 yıldır güzellik salonu işleten Neşe Aynacı, “İşlerimiz gerçekten çok kötü durumda. İnsanlar bu süreçte gerçekten sağlıkları için çok endişeli. Bu endişeyi gayet haklı buluyoruz ancak ne yazık ki bizim de geçimimizi sağlamamız için para kazanmamız lazım. Bayramda da yoğunluk olmayacak çünkü insanlar en yoğun günlerin bayram haftasında yaşanacağını düşündüğünden kuaförlere gelmek istemiyor. İzmir’de sahillere gidiyorsunuz her yer tıklım tıklım. Maske yok, sosyal mesafe yok, denetim yok. Ancak kuaförler sürekli denetleniyor, önlemler en üst seviyede alınmış durumda. Bunun üstüne şimdi bir de bize ‘Müşterinizle konuşmayacaksınız, müşterinizle büyük çoğunlukla işaret dili ile anlaşacaksınız’ diyorlar. Gerçekten şaka gibi! İş yaparken konuşmamak beni çok etkilemiyor, ben zaten sessiz çalışan bir insanım. Ancak genel olarak insanlar konuşarak bile çoğu zaman istediklerini ifade edemiyor. Kaldı ki bu iş konuşmadan nasıl olacak, çok zor” ifadelerini kullandı. Yaşananların meslek içinde de bir takım değişikliklere yol açacağını düşündüğünü de söyleyen Aynacı, “Bu şekilde her kuaför dükkanının ya da güzellik merkezin ayakta kalması çok zor. Birçok işyeri kapanacak ya da el değiştirecektir. Sadece işin uzmanları ve sektörde geçmiş yıllarda yaptıkları çalışmalarla güçlü kökler salmış isimler yerini koruyacaktır. Ancak ne olursa olsun kuaförlere biraz destek verilmesi gerekiyor. Hijyen bizim işimiz, tabii her zaman hijyenik bir ortamda hizmet vermeliyiz ama bunun dışında alınan tedbirler biraz da olsa yumuşatılmalı. Kuaförleri insanların fobisi haline getirmeyelim” diye konuştu.

‘VAZGEÇTİLER…’

Üçyol semtinde 25 yıldır kuaförlük yaptığını söyleyen Serkan Yücel de, yaşananların işlerini olumsuz etkilediğini söyledi. “İlk önce 45 gün boyunca kepenklerimizi kapatmak zorunda kaldık. Dükkanlarımızı açtıktan sonra da işlerimiz maalesef ki beklentimizin çok altında kaldı” diyen Yücel, şu açıklamaları yaptı: İnsanlar virüs salgını nedeniyle kuaförlere gitmeye korkuyor. Bu durum sene sonuna kadar bu şekilde gidecek gibi görünüyor. Şu anda yaz aylarındayız. Aslında baktığımızda en çok iş yaptığımız dönemler yaz aylarıdır. ‘Dünya yansa kadınlar kuaförden vazgeçmez’ diyorduk ama vazgeçtiler… Evet, bu süreçte dünya yanıyor ama bunun yanında bizim de ceplerimiz tutuşuyor. Dükkanlarımızın açılabileceği duyurulduğunda sadece ilk bir hafta işlerimiz iyiydi. Sonrasında ise esnaf tabiri ile sinek avlamaya başladık. Özellikle cumartesi ve pazar günleri daha durgun geçiyor. İnsanlar bu sene düğün yapmıyor; nikah yok, evlenen yok, ayrılan çok… Dolayısıyla da iş de yok. Kurban Bayramı öncesi hazırlıkları tamamladıklarını ancak ümitlerinin çok az olduğunu söyleyen Yücel, “Geçen bayramda arife günü kapalıydık, iş yapamadık. Bu bayram çalışıyoruz ancak yaşananları değerlendirdiğimizde yine iş olmasını beklemiyoruz. Eskiden bayram öncesinde sabahlara kadar çalışırdık şimdi ‘Acaba bir kişi gelir mi?’ diye düşünüyoruz. Buna rağmen sürekli kuaförler için yeni tedbirler alıyorlar. Artık işlem yaparken müşterilerle konuşmayıp işaret dili ile anlaşacakmışız. Peki, işaret dili bilmiyorsak ne olacak? Kadın benden ombre isteyecek, bunun tonunu nasıl anlatacak? Bu uygulamayı insanlara anlatmamız mümkün değil. Zaten kadınların büyük bir çoğunluğu kuaförlere stres atmaya gelir. İnsanlarla muhabbet etmediğiniz zaman direkt ‘suratsız’ damgası yiyorsunuz. Çay ve kahve ikramı yapmamız yasak. Burada 8 ila 10 saat kalan insanlar var, onlara su dahi veremiyoruz. Sürekli yasaklar geliyor, en sonunda bizi kapatacaklar gibi görünüyor. ‘Yasak’ diye diye elimizde müşteri bırakmadılar. Ama benim kadınlarımıza bir çağrım var: Biz sizin saçınızı boyayamıyor, kesemiyoruz. Bırakın saçlarınız uzasın, gürleşsin. Elbet bir gün buluşacağız…” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber