Nihat AK/EGE TELGRAF- Fiyat artışı nedeniyle geçen yıl Türkiye'nin elektrik üretiminde kullanılan doğal gaz miktarı, bir önceki yıla göre yaklaşık 40 teravatsaat (yüzde 35) düşüş gösterdi. Türkiye'nin elektrik üretimindeki ithal kömürün payı geçen yıl yüzde 20 olarak belirlendi. Enerji tedariki ve maliyetlerindeki problemleri dikkate alan çok sayıda sektör, farklı arayışlara girdi. Yeni yatırımların etkisiyle ülke genelindeki güneşin elektrik üretimindeki payı geçen yıl yüzde 4,7 oldu. Türkiye'ye kıyasla çok daha az güneş alan Polonya'da bu oran yüzde 4,5, Ukrayna'da ise yüzde 4 oldu. Güneş enerjisinden elektrik üretimi Türkiye'nin potansiyelinin altında kaldı. Enerji maliyetleri konusunda bir önlem alınmaması halinde yerli sanayinin rekabet gücünü kaybetmesinden endişe duyan üretici, kendi elektriğini üretmek için kolları sıvadı. Ama bu kez de karşılarına uzun bürokratik süreçler çıktı. Mevzuatların yatırımcı yararına güncellenmesi gerektiğine vurgu yapan girişimciler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan destek istedi.

SÜREÇ ZAMAN ALIYOR

Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği (GÜNEŞDER) Başkanı Serdar Ekiz, GES projelerinde imar onay sürecinin yaklaşık bir yıl sürdüğünü söyledi. En verimli olduğu dönemde güneş enerjisinden faydalanılması gerektiğini belirten Ekiz, “Yerli üreticimiz global ölçekte rekabet edebilmeli. Bu rekabet gücünü önemli ölçüde enerji tedariki ve maliyetleri etkiliyor. Bunun farkındalığıyla çok sayıda lisans gerektirmeyen ölçülerdeki tüketici-üreticiler projelerine başladı. EPDK’nın çıkardığı lisanssız elektrik yönetmeliği kapsamında 5.1.h maddesine göre kendi tüketimlerini karşılamak amacıyla arazilere güneş santralleri kurma çalışmalarına hız verdiler. Ama uzun süreçlerle karşı karşıyalar. Enerji Bakanlığı tarafından sene başında yayınlanan ‘Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği’ kapsamındaki ‘Tesis Yeri Uygunluk Belgesi’ olarak istenen imar plan onay yazısından dolayı süreç daha da uzuyor” dedi.

FİNANS-TEDARİK SORUNU

Projelerdeki süreçlerin finans ve tedarik sorununa neden olduğuna dikkati çeken Başkan Ekiz, “Bu sene yatırımın büyüklüğünün 7000 mWp olmasını hesap ediyoruz. Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’nün talebini nedeniyle yerel idareler plan onayını beklemek zorunda kalıyor. İmar sürecindeki - 1/5000 ve 1/1000 onayı- tamamlandıktan sonra bir yazı verebiliyorlar. Bu nedenle proje onayı 5 ile 8 ay bekliyor. Proje onayı alınamadığı için de yatırım teşvik belgesi alınamıyor. Yatırımcı, teşvik alamadığı için de finans ve tedarik sürecine başlayamıyor” diye konuştu. Süreci hızlandırılmasının ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacağına vurgu yapan Ekiz, “Tüketici-üreticilerimizin bir an önce rekabet gücünün artırılması gerekiyor. İlgili kurumlar bunu yapabilir. Örneğin 2014 yılından bu yana uygulanan onay kriterleri belgesinde süreci hızlandırmak ve mağduriyeti gidermek açısından ‘Tesis yerine ilişkin imar işlemlerinin devam ettiğini ancak sonuçlandırılamadığını belirten bir yazının ilgili yetkili idareden alınması durumunda tesis yeri uygunluk belgesinin geçici kabule kadar temin edilir’ ifadesi Bakanlık tarafından eklenmiş ve sürecin hızla yönetilmesi sağlamıştı’’ ifadelerini kullandı.