Tüm Emekliler Sendikası yeni yılda yapılacak emekli maaş zamları öncesinde sokağa inerek Türkiye genelinde eş zamanlı eylem düzenledi. İzmir'de Konak'ta toplanarak basın açıklaması yapan emekliler, TBMM'de devam eden bütçe görüşmelerini ilişkin önerilerini ve yeni maaş taleplerini duyurdu. Sendikanın düzenlediği eyleme CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, CHP Karabağlar İlçe Başkanı Mehmet Türkbay ve ilçe yöneticileri, Karabağlar Belediyesi CHP Meclis Üyesi Servinaz Ömür, CHP Bayraklı İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Mahir Mumcu, CHP Konak İlçe Yöneticileri Erdinç Demirci, Tuna Tanyeri, Okan Uslu da destek verdi. Hazırlanan ortak basın açıklamasını sendikanın İzmir şubeleri adına Tüm Emekliler Sendikası Bornova Şube Başkanı Mehmet Düşünceli yaptı. Düşünceli, "Türk-İş araştırmasına göre 2020 Ekim ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı yani sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 2 bin 482 lira, yoksulluk sınırı yani, gıda harcaması ile birlikte giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise 8 bin 85 lira olmuştur. Emekten yana sendikaların ve bilim insanlarının hesaplamaları bu verilerin çok üstündedir. Ülkemizde, emeklilerin 5 milyona yakını 1500 lira, 3 milyona yakını 2100 lira ile 2450 lira arasında ve geri kalanları da 2500 liranın üzerinde, dul ve yetimler ise 640 ile 1350 lira arasında maaş almaktadır. Yani emekli, dul ve yetimlerin yüzde sekseni açlık sınırının altında maaş almaktadır. İnsanca, başkalarına muhtaç olmadan, onurlu bir yaşam sürdürebilmek için dört kişilik bir ailenin 2020 Ekim ayı itibariyle en az 8 bin 85 lira gelirinin olması gerekmektedir. 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu kapsamında emekçilere birinci altı ayda yüzde 3 ve ikinci altı ayda yüzde 3 zam öngörülürken sarayın bütçesi yüzde 28 artırılıyor. Sarayın bir aylık harcaması olan yaklaşık 330 milyon lira, ortalama 170 bin emeklinin bir aylık maaşı toplamına eşittir. Emekli kardeşler bu hangi dine, ahlaka, vicdana sığar? Bunu size reva görenler sizden tasarruf etmenizi, sabretmenizi istiyorlar. Buna boyun eğecek misiniz? Birkaç gün önce ülke ekonomisinin yüzde 6,7 oranında büyüdüğü iktidar tarafından açıklandı. O halde hemen maaşlara bu oranda ek zam yapılması gerekirken bütçede öngörülen maaş artışlarının nasıl küçültüleceği üzerine kafa yormaktadırlar. Emeklilerin, emekçilerin günlük, aylık, yıllık harcamalarının içinde yer almayacak birçok ürün üzerinden hesaplanan enflasyonu düşük göstermeye çalışıyorlar. Gerçek enflasyonun yüzde 50 olduğu bir ortamda salgınla mücadelede dezavantajlı grup kabul edilerek özel destek verilmesi gereken emekliler tedbir adı altında evlere kapatılıp adeta yalnızlığa ve yoksunluğa terk edilmek istenmektedir" dedi. Düşünceli sözlerinin devamında sendika olarak belirledikleri 11 ayrı talebi paylaştı ve şunları dile getirdi: "Emeklilerin sendikalarına karşı açılmış kapatma davaları geri çekilmeli, valilikler bu davalara taraf olmamalıdır. Uluslararası sözleşmeler ve 25 yıldır emeklilerin zorluklarla baş ederek sürdürdüğü kazanımlar ve sendikal örgütlenmesi tanınmalı, anayasal güvence altına alınmalıdır. En düşük emekli aylığı yoksulluk sınırı tutarına yükseltilmelidir. Emekliler arasındaki ücret dengesizliği bir an önce giderilmeli, buna ilişkin intibak yasası emekliler daha fazla mağdur edilmeden çıkarılmalıdır. Torba yasa adı altında getirilen ve emeklilik konusunda elde ettiğimiz hakları almayı geri almayı hedefleyen yasa girişimleri geri çekilmelidir. Yılda 4 sefer aylık tutarında ikramiye verilmelidir. Sağlık hizmetleri tamamen kamusal olmalı, kamu eliyle yürütülmelidir. Özelleştirmeden vazgeçilmelidir. Emeklilerden sağlık ve tedavi katkı payları alınmamalıdır. Ekmek, et, su, elektrik, doğalgaz gibi temel ihtiyaç ürünlerine zam yapılmamalıdır. Salgının hemen geçmeyeceği, derin etkiler bırakacağı açıktır. Buna göre salgına karşı en az iki yıllık bir mücadele/baş etme programı hazırlanıp uygulamaya konulmalıdır. Bu programın temel yaklaşımı sağlık hizmetlerinin kamusal hizmet olduğu anlayışı olmalıdır. Korona virüse karşı bulunduğu söylenen aşıların tıbbi olarak onaylanmasından sonra ücretsiz olarak, sağlık çalışanları ve ardından 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olanlardan başlamak üzere aşılanmasına başlanmalıdır. Salgına karşı tedbir adı altında uygulamaya konulan ve bizleri eve kapatmaya yönelik uygulamalardan bir an önce vazgeçilmelidir. Salgın koşullarında yaşlılara, kronik rahatsızlığı olanlara yerel ya da merkezi yönetim tarafından destek verilmeli, ihtiyaçları karşılıksız olarak karşılanmalıdır."