İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından özel gereksinimli bireylere ilişkin farkındalık yaratmak, onların kamu hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak ve sorunlarına çözüm üretmek amacıyla düzenlenecek ENGELSİZMİR Kongresi'nin dördüncüsü için hazırlıklar sürüyor. “Kamusal Hizmet lere Erişim" temasıyla 19-21 Kasım tarihleri arasında yapılacak kongre çalışmaları kapsamında bugün "Bahçe Terapisi ve Yerel Yönetimler Çalıştayı" düzenlendi. engelsiz-calistayi Tarihi Havagazı Fabrikası'ndaki çalıştayın açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başta çocuklar, yaşlılar, kadınlar, engelliler ve dezavantajlı gruplar olmak üzere tüm toplumsal grupların haklarını korumak için çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Özuslu şöyle devam etti: “‘Bahçe Terapisi’ yöntemi de bu çalışmalardan biri olacak. Çalıştaya katılan birbirinden kıymetli uzmanların görüşleriyle açığa çıkacak sonuçların, bize yol göstereceğine yürekten inanıyoruz. ‘Bahçe Terapisi’ yöntemini İzmir'de hayata geçirmeyi başarabiliriz."

 Türkiye'ye örnek olacak

Her kongrenin ardından engellilerin yaşamını kolaylaştıracak önemli projeleri hayata geçirdiklerini dile getiren Doç. Dr. Levent Köstem, bu yılki kongre hazırlıkları için yapılan ara toplantılarda “Bahçe Terapisi” yönteminin öne çıktığını söyleyerek,  “İzmir'e güzel bir terapi parkı kazandırırsak hem bu kente hem ülkeye örnek oluruz. Bize destek olan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ve kongre kurulunun aktif üyesi olan başta Neptün Soyer olmak üzere tüm ilçe belediyesi başkan eşlerimize teşekkür ediyorum" dedi.

 İzmir en uygun şehir

Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sunay Yıldırım Doğru ise İzmir’in, "Bahçe Terapisi" için en uygun şehirlerden biri olduğunu ve mutlaka kentte uygulanması gerektiğini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin desteği ile 2006 yılında Çiğli Belediyesi'nin sağlık bahçesi kurduğunu hatırlatan Doğru, “Bahçe Terapisi" projesinin İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin engelliler konusundaki çalışmalarına yeni bir boyut kazandıracağını söyledi.

 Osmanlı’dan beri

İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Araştırma Görevlisi Simge Cepdibi, "Doğuştan veya sonradan meydana gelen ve yaşam kalitesini etkileyen sorunların tedavisi için bitki ve doğanın kullanımını Osmanlı döneminden beri biliyoruz" diye konuştu. Dokuz Eylül Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü doktora öğrencisi Fatma Çelik, “Bahçe Terapisi” eğitim programında nasıl bir süreç izlendiğini anlattı. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysel Uslu, “Bahçe Terapisi” alanlarının tasarımı ve kentsel yeşil alanların engelli bireylere uygun tasarımı ile ilgili yurtdışından örnekler verdi. Uslu, tasarımda yeşil alanların iyileştirici etkisinin göz önüne alınması gerektiğini vurguladı. 

 Stresle başa çıkmaya yardımcı

Almanya Hortikültür ve Terapi Derneği Başkanı Pedagog Konrad Neuberger, bitkilerle etkileşime girmenin insanı rahatlattığına ve temiz havada çalışmanın özgüveni arttırdığına dikkat çekti. Berlin'deki eski havaalanının kamuya açık toplum bahçesine dönüştüğünü söyleyen Almanya Ho rtec Berlin Derneği'nden Christa Ringkamp, "İnsanlar ne kadar daha fazla yeşil alanda yaşarlarsa psikolojileri o kadar düzeliyor. ‘Bahçe terapileri’ stresle başa çıkmada ve tükenmişlik sendromunu önlemede çok önemli" dedi. Amerika Hortikültür Terapi Enstitüsü'nden Rebecca Haller ise terapi bahçelerinde uygula dıkları tedavi yöntemini ve hastalara faydasını anlattı. Haller, terapi bahçelerini meslek edindirme amaçlı da kullandıklarını belirtti. Konuşmaların ardından yurtdışı ve yurtiçinden uzmanlar eşliğinde atölye çalışmaları yapıldı.