Yağmur Daştan – EGE TELGRAF/ Tüm Türkiye’nin yüreği depremin acısıyla sarsılmaya devam ediyor. Milyonlar, yitip giden canların ardından ağlıyor. Yaşanan büyük afet, zihinlere acı dolu anlar olarak kaydedilirken diğer yandan ise unutulmayacak görüntülerin içine adeta bizi hapsetti. O görüntülerden biri de evladını kaybeden Mesut Hançer’e aitti. Kahramanmaraş'ta bir babanın enkaz altında can veren 15 yaşındaki kızının elini tuttuğu görüntü şimdiden depremin simge fotoğraflarından oldu. Baba Hançer, enkaz yığınlarının arasında kızı Irmak Leyla'nın elini tutarken yaşadığı acıyı herkese yansıttı. selma-er-esrefpasa-lisesi ‘ACIMIZI PAYLAŞACAĞIZ...’ İzmir Eşrefpaşa Anadolu Lisesi (EPAL), Hançer’in bu acısını derinlerinde özümseyerek ağıt yaktı. Okul Müdürü Selman Er’in hazırladığı şiiri Sude Memiş isimli bir öğrenci seslendirdi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Er, “Ülkemizi yasa boğan büyük deprem afetinden milletçe çıkarılacak çok dersimiz var. Belki bu derslerden biri de, sevdiklerimize sevgimizi göstermek,söylemek ve yapabiliyorken ellerini sımsıkı tutmak. Irmak Leyla Hançer kızımızın babası Mesut Hançer'in avucundaki bu elleri, bu kare ile bizleri çok derinden yaraladı. Hissettiğimiz acı ve tarifsiz üzüntüyü şiire dökmeye çalıştım, öğrencimiz Sude Memiş de seslendirdi. Bu da bir ağıtımız olsun. Belki dinledikten sonra sevdiklerimize bir daha sarılmak için . Acımızı paylaşacağız, yaralarımızı saracağız inşallah. Tüm kaybettiklerimizin mekanları cennet olsun. Devlet ve milletimizin başı sağolsun. Rabbim bir daha yaşatmasın” diye konuştu. “Bırakma ellerimi baba” isimli acı dolu şiirin sözleri şöyle: Bırakma ellerimi baba Kal öylece yanıbaşımda Dışarısı kar ve soğuk Isınsın yüreğim ellerinde Yollar, binalar ve okulum göçük Koca bir moloz yığını üzerimde yük Senin acın hepsinden büyük Azalır elbet zamanla baba Acını duyan var mı? Gözlerin nemli kalsın ama ağlama N’olur baba ellerimi bırakma Saçlarımı da okşa ama tozludur, koklama Belki şehir yıkıldı, sen yine de yıkılma... Sancını duyan var mı? Saçlarına kır yeni mi düştü baba Ya alnındaki bu derin kırışık Nereye gitti gözlerindeki sönmeyen ışık Yürek çarpıntın kaç şiddetinde baba? Sesini duyan var mı? Ben bir kez öldüm belki, sen ise bin Ölen biz miyiz geride kalanlar mı bana? Sen bırakınca ellerimi üşüyorum Toz duman içinde boşluğa düşüyorum Sesimi duyan var mı? Bu kadar yumuşak mıydı ellerindeki nasır? Ellerindeki nasırda kalsın ellerim bir asır... O zaman soğuk beton bana ipekten hasır Tutunamadım hayata ellerine tutunayım Sesimi duyan var mı? Bu kadar yumuşak mıydı ellerindeki nasır? Ellerindeki nasırda kalsın ellerim bir asır... O zaman soğuk beton bana ipekten hasır Tutunamadım hayata ellerine tutunayım Sessizliğimi duyan var mı?