MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF- Emeklilerin maaşlarla ilgili mücadelesi devam ederken enflasyon ile ilgili verilerin açıklanması gözleri ocak ayında yapılacak olan maaş zammına çevirdi. Eylül ayında açıklanan açlık sınırının 13 bin 334 lira olması ve en düşük emekli maaşının 7 bin 500 lira olarak ödenmesi emeklilerin artan enflasyon karşısında direnmesini zorlaştırdı. Emeklilik sisteminde değişikliklerin de gündemde olması kafalarda soru işaretleri oluştururken Sosyal Güvenlik Uzmanı Dilek Ete hem maaşlara hem de emeklilik sisteminin işleyişini aktardı. “Yaşanan enflasyonun faturası yine sabit gelirliye kesilmiştir” diyen Ete, “Artan enflasyon karşısında büyük kurumların enflasyonun etkisini hemen fiyatlara yansıttığı ortamda vatandaş sabit gelirini artırabilmek için iktidara sesini duyurmaya çalışıyor” dedi.

EİB'den nisan ayı ihracat başarısı: 1 milyar 360 milyon dolar EİB'den nisan ayı ihracat başarısı: 1 milyar 360 milyon dolar

“AYLIKLAR SOSYAL YARDIM SEVİYESİNDE”

Emekli aylıklarının sosyal yardım seviyesinde olduğunu söyleyen Ete, “Sosyal Güvenlik Kurumu’nun emekli aylıklarını TÜFE endeksi artış oranında güncellemek zorunda. Bu yapılan zamlar yeterli değil. Siyasiler bunu zam olarak dile getirseler de gerçek zam ancak TÜFE endeksi artış oranının üstünde bir oranda gerçekleşirse mümkün olur” dedi.

“GELİR ARTIRICI FAALİYETLER UYGULANMALI”

Birçok nedenden kaynaklı olarak SGK’ya yatması gereken primlerin eksik yatırıldığını ve hiç yatırılmadığını belirten Ete, “Denetlenmenin zamanında ve etkin yapılamasından dolayı toplanamayan primlerin faturası emekliye, çalışana sabit gelirliye çıkarılmaktadır” dedi. Ete, tescilsiz iş yerlerinin de SGK’ya prim ödemediğinin altını çizerek “İrili ufaklı merdiven altı olarak tabir ettiğimiz birçok firma tescilini yaptırmadan SGK’ya prim ödemeden devam etmekte. Sigorta prim teşvikleri de SGK’da gelir kaybı yaratmakta ve prim teşviklerinin yarattığı gelir kaybı yine emekliye ve çalışana mal edilmekte. Bu noktada SGK’nın vatandaşın emekli aylık ve ödemelerinde artış yapması için gereken gelir artırıcı faaliyetlerinde yeterli özen ve dikkati göstermeli” diye belirtti.

“KAYITLI ÇALIŞMA TEŞVİK EDİLMİYOR”

5510 Sayılı kanun ile gelen emekli aylık hesaplama sisteminin iptal edilmesi ile emekli aylıklarının hak ettiği seviyeye kavuşacağına değinen Ete, “Türkiye’nin gelişmişlik hızından emeklinin aldığı payın da tekrar yüzde 100’e çıkarılması gerekmekte. Asgari ücretle çalıştıkça emekli aylıkları düşüyor ve bunun sonucunda prim günü dolan sigortalı kayıt dışına yöneliyor. Bulunduğumuz sistem içerisinde kayıt dışı çalışan sayısı çok fazla ve sistem kayıtlı çalışma için teşvik etmiyor” dedi. Ete, “Özellikle emeklilik sonrası çalışmalarda prim tahsilatına devam edebilmek için emeklilik sonrası çalışmaların emekli aylığına katkısı sağlanmalı bu konuda ivedilikle çalışmalar ortaya konulmalıdır” diye belirtti.

“SEÇİM MALZEMESİ YAPILMAMALI”

“Siyasi iradenin özellikle seçim dönemlerinde emekliye ya da çalışana ek düzenleme yapması ve bunu seçim malzemesi yapması kabul edilemez” diyen Ete, emekliliğin uzun vadeli bir planlama olduğunu ve kişilerin insafına bırakılmaması gerektiğini söyledi. Ete, “Emekliyi önce enflasyona maruz bırakıp sonrasında enflasyon farklarını vermek emekliyi sürekli borç içinde bırakmak ileride sosyal patlamalarla sebebiyet verecek. Bu nedenle her ayın üçünde açıklanan enflasyon farkı emekliye her ay düzenli olarak yatırılmaktadır” dedi.

Kaynak: EGE TELGRAF