İzmir’de geçtiğimiz günlerde, kentin toplu ulaşımı sağlayan firmalardan ESHOT’ta korona virüs krizi yaşandığı kamuoyunun gündemine yansımıştı. Eshot Genel Müdürü Erhan Bey’in de korona virüs testinin pozitif çıkmasının ardından, ESHOT şoförleri dahil olmak üzere çalışanlarda da yapılan testler hızlandırılmıştı. Gelişmelerin ardından virüsün önüne geçilmesi için gerekli hamlelerin yapıldığını söyleyen DİSK 1 Nolu Şube Başkanı Engin Topal, “Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü ile ilgili bir sorun yaşamıştık. Son dönemde kendimizi ifade ettikten sonra, testler ve önlemler açısından artık sorun yaşamıyoruz. Fakat vatandaşın maske takmamakta ısrarı ve vurdumduymazlığı nedeniyle risk hala çok fazla. Her gün 1 milyon 800 kişi, ulaşım hattını kullanıyor” açıklamalarında bulundu.

‘TESTLERE DEVAM’

Bayramdan önce korona virüs testlerine başlandığını belirten Topal, “Bu testler hala devam ediyor. Bayramda biliyorsunuz ki tüm Türkiye’de büyük bir tedbirsizlik hakimdi. Hal böyle olunca idari personelimizde de 5 kişi de daha vaka ile karşılaştık. Bu sayı ulaşımda bulunan 9 arkadaşımız ile sınırlı kaldı, bu arkadaşlarımıza işbaşı yaptırmadık. Her gün testler yapılıyor. 4 bin çalışana bir anda test yapılamaz. Bir birimi yapıyoruz, o testler bitiyor. İki gün sonra o birimden bir arkadaşımız pozitif çıkıyor. Tüm birime tekrar dönmek gerekiyor. Mümkün olduğu kadar gruplara böldük arkadaşlarımızı. Bunun birinci derece korunma yolu kişinin kendisini koruması. Cebinizde yüz maske olsa dahi onu yüzünüze takmadığınız sürece hiç bir anlamı yok. Çünkü tüm araçlar dezenfekte oluyor, maskeler dağıtılıyor fakat kişi kendini korumadığında hiç bir şey yapamıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘KARANTİNA…’

Vatandaşın kendini yeterince korumadığını ve diğerlerini riske attığını söyleyen Topal, aynı zamanda pozitif hastaya temas ettiğini beyan eden kişinin kendini 14 gün karantinaya almasının  ‘pozitif vaka’ çok algısı yarattığına değindi. Topal, “Otobüslerde insanlar hala maske takmıyor. Bizler bir günde 1 milyon 800 bin insan taşıyoruz. İçeride 10 kişi hapşursa bu yine bulaşacak. Şu ana kadar 9 kişi olması bir başarı bile sayılabilir. Belediye tüm birimlere dezenfektan ve maske dağıttı desteği çok fazlaydı. Pozitif vaka çıkan otobüsteydim bugün diye beyan diyorsun, Sağlık Bakanlığı diyor ki ‘14 gün evdesin’. Halbuki pozitif vaka demek değil bu. Bulaş riski dolayısıyla ev karantinası alan kişiler daha çok. Bu ayrımı yapmak gerekiyor. Kendi önlemimizi almak zorundayız. Kişiler şoförle  maske takmayacağım diye kavga ediyor. Durumun karışıklığının nedeni, vatandaşın bilinçsizliği. Oysa bizlerde tüm tedbirler hat safhada. Önlemler en üst seviyede alınıyor. Pozitif hastayla temas ettim diyorsanız, araştırmıyoruz. Arkadaşa inanıp 14 gün karantinaya yolluyoruz. İzin sayısı bu nedenle arttı. Son noktada, İl Sağlık Müdürlüğü’de daha hızlı çalışma sergiliyor. Fakat denetim yok, metro girişleri, otobüs girişleri tamamen İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesi ile alınmış maskeleri görüyoruz. 32 bin çalışanı var sadece belediyenin, nereye kadar yeterli olabilir?Sokakta baktığınızda 100 kişinin 40’ı maskesiz. Bunu da belediye denetleyemez. Herkes kendi halinde bir düzen kurmuş gidiyor. Denetimler sıklaştırılmalı. Sağlık Bakanlığı’nın İzmir’e daha çok ilgi göstermesi gerekiyor ”diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber