İçişleri Bakanlığı'nın 81 ilin valiliğine gönderdiği ‘Market tedbirleri’ konulu genelge yürürlüğe girdi. Yeni uygulamaya göre, süpermarket ve zincir marketlerde, elektronik eşya, oyuncak, kırtasiye, giyim gibi ürünlerin satışı yasaklanırken, büyük marketler pazar günleri satış yapmayacak. Genelgeyi Ege Telgraf'a değerlendiren İzmir İnşaat Malzemeleri İmalatçıları ve Satıcıları Odası Başkanı Cumhur Taşdelen, “Esnaf yasak bitene kadar değil, ömür boyu esnaftır. Bizim dükkanlarımız kapalıydı. Bu zamana kadar ne satamadıysak, tüm yasaklarda marketlerde bizdeki ürünler satıldı. Bu yüzden düzenlemenin kalıcı hale gelmesi lazım. Asıl beklentimiz genelge değil, bunu sürekli kılacak bir kanun çıkarılmasıdır. Bizden kanuni olarak hırdavat malzemelerini özel dolaplarda saklayıp bunları satacak personelin özel iş güvenliği eğitimlerinden geçmelerini, yangın önlemlerinin alınmasını istiyorlar. Bu açından zincir marketlerle eşit kulvarda yarışmak istiyoruz. Bunlar bu vakte kadar yok sayıldı. Şimdi genelge ve kanun hükmünde kararnameler ile yaraya geçici bir pansuman yapılıyor. Ama biz kalıcı bir tedavi bekliyoruz.” dedi.

‘ESNAF KENDİNE GELDİ’

Genelgenin etkisinin hemen görüldüğünü söyleyen Taşdelen “Zincir marketler pazar günleri kapalı; ufak bakkalların dahi işleri arttı. Bu genelgenin etkisi görülmüş oldu. Küçük esnaf kendine geldi. Sadece bizim sattığımız nalburiye malzemeleri değil, battaniyeden ayakkabıya, elektronik eşyadan tabak çanağa, kırtasiyeden kozmetik malzemelerine kadar ne var ne yoksa satmaya başlamışlardı. Hatta marketlerin gelirlerinin yüzde 80'i bu ürünlerin satışından elde edilir oldu. Aslında gıda satışı yapmak üzere açılmışlardı. Peki biz küçük esnafa olarak ne yapalım? Kapatıp gidelim mi? Biz bu yaz öncesinde elimizdeki ürünleri satıp, tadilat tamirat sezonu öncesinde gelir elde etmek, stoklarımızı eritmek, para kazanmak ve ayakta kalmak istiyoruz. Kalite ve fiyat olarak da bu marketlerde satılan ürünlerin fazlasına sahibiz. Esnafa ayrı, marketlere ayrı muamele olmaz. Kaldı ki, pandemi süresince bir yıldan fazla süredir sokağa çıkma yasaklarını hesapladığımızda 100 günden fazla kapalı kalmışız. Tabii bu süre zarfında bu büyük marketler hep açık kalmış, hep bizim sattığımız ürünleri satmış. Dolayısıyla zarar gören biz esnaf olmuş. Biz bununla ilgili olarak, kaybımızın karşılanması amacıyla devletten geriye dönük tazminat ödenmesini talep ediyoruz. Biz pandemi süresince kapalı kaldık, destek alamadık. Haksız rekabetten kaynaklı gelir kaybımız karşılanmalı” dedi.

‘17 GÜN YETMEZ!’

Yasakların kendilerini memnun etmeye yetmediğini, esnafı koruyacak tedbirlerin devamını beklediklerinin altını çizen Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin ise "Bu düzenleme için çok geç kalındı. Bu sınırlamalar belirli günler için geçerli. Asıl sorun her köşe başına bu marketlerin açılıp küçük esnafı bitirmesidir. Biz esnaf olarak haksız rekabete yol açan bu durumun hiç olmamasını talep ediyoruz. Yani 17 gün boyunca bazı sınırlamalar koymak bizi kurtarmaya yetmez. Bugün marketlerin satmadıkları bir şey kalmadı ki. Bir tek gelinlik damatlık işine girmediler. Biz bir yıldır bu pandemiyi çekiyoruz. Hepimizi bitirdiler. Biz küçük esnaf olarak on tane ürün alıyorsak, onlar on bin tane alıyor, daha uygun fiyata alıyor, daha ucuza satabiliyor. Burada da bir haksızlık var. Kemeraltı İzmir'in kalbidir. Üç kuruş kazanıp şehir ekonomisine katkı sağlamak için uğraşıyoruz. Büyük marketlerin böyle bir derdi yok ki. Esnaf parayı şehirde tutan kesimdir. Kemeraltı bir ailedir. İzmir'i ayakta tutan bizleriz. Haciz gelen, elektriği kesilen, kira borcu olan market şubesi var mı? Bizim dükkanlarımız kapalı, kiramızı, faturalarımızı, vergilerimizi ödeyemez haldeyiz. İcralarla, hacizlerle boğuşuyoruz. Bu genelge asla yaraya merhem olmadı. Esnaf can derdinde. Bize kalıcı düzenleme lazım. Bu yasakların bundan sonraki süreçte de uygulanması ve kalıcı hale getirilmesi şart. Bu genelge tek başına yeterli değil." diye konuştu. Erman Şentürk / Özel Haber