Evde kalan ve okula gitmeyen çocukların ebeveynlerine büyük sorumluluk düşüyor. Parklarda özgürce oynayamayan ve okula gitmeyen çocuklara aileler tarafından nasıl bir yaklaşım sergileneceği ise büyük merak konusu oluyor. Corona virüs salgını nedeniyle bir yandan da aile büyüklerine yaklaşmaması gereken çocuklara hassas ve dikkatli davranılması gerektiğini belirten Psikolog İlknur Peder, “Çocuklara nedenleri anlatmaktan çekinmeyelim” uyarısında bulundu. Kaygı ve dikkat bozukluğu gibi sorunlarla karşılaşılma ihtimali olduğunu belirten Peder, çocukların bu dönemi anlayabilmesinin büyük önem arz ettiğini belirtti.

‘TRAVMATİK OLMASIN’

Ebeveyn ve çocuk ilişkisinin bu dönemde sağlıklı bir süreç geçirmek adına büyük önem arz ettiğini belirten Peder, aile içi ilişkilerin çok hassas bir biçimde korunması gerektiğini söyledi. Sosyalleşemeyen çocukların eğer evde kaldıkları süreci verimli geçirmezlerse problem yaşabileceğini belirten Peder, “Bu durum anne babaların işini oldukça güçleştirdi. Çocuklar neden okula gidemediklerini veya neden arkadaşları ile parklarda özgürce oynayamadıklarını bilmekte güçlük çekiyor” dedi. Çocukların aile büyüklerinin davranışlarını dikkatle izlediğini belirten Peder, “Çocuklar, yetişkinlerin özellikle de anne babalarının davranışlarını dikkatle izlerler. Hepimiz gibi çocuklar da hayatları boyunca bu yaşananları hatırlayacak. Hafızalarında travmatik bir anı oluşmaması için dikkatli olmamız oldukça önemli” dedi. Çocuklarda travmatik bir anı oluşmaması için öncelikli olarak yetişkinlerin soğukkanlılığını koruması gerektiğini belirten Peder, ‘Ebeveynler bu süreçte olabildiğince sakin kalmaya ve özenli davranmaya dikkat etmeli’ ifadelerini kullandı. Çocukların bu süreçte kaygı duymaması adına sürecin uygun bir dille anlatılması gerektiğini belirten Peder, “Öncelikle yetişkinler olarak kendi soğukkanlılığımızı ve sakinliğimizi korumamız gerekli. Çocukların yanında sosyal medyada veya televizyonda gördüğümüz felaket senaryolarını izlemeyelim, konuşmayalım. Abartılı tepkilerden uzak duralım. Eğer varsa çocukların sorularını muhakkak yanıtlayalım. Hiçbir şey olmamış gibi davranarak geçiştirmeyelim. Geçiştirdiğimiz takdirde bu davranış onların kafalarında oluşan soruları ve kaygıyı daha da arttıracaktır. Kısa öz cümleler kullanarak, basit bir dille içinde bulunulan süreç anlatılabilir” dedi. Özellikle 0-7 yaş grubu çocuklarla basit cümleler kurularak iletişime geçilmesi gerektiğini söyleyen Peder, “0-7 yaş grubu çocuklara basit ama etkili cümleler ile yaklaşabiliriz. Örneğin her şeyin yolunda olduğunu söyleyelim fakat ‘hastalık nedir?’ sorusunu onlara anlatmayı ihmal etmeyelim. Kuralları ve hastalığın bulaşmaması için neler yapılması gerektiğini anlatalım. Dikkat edilmesi gereken kuralların önemini ve atlanmaması gerektiğini söyleyelim” açıklamalarında bulundu.

NEDEN YAŞLILAR?

Aynı zamanda yaşça büyük aile fertlerine karşın çocukların nasıl davranması gerektiğinin özellikle anlatılması gerektiği vurgulayan Peder, “Yaşça büyük olan aile fertlerine dair nasıl bir davranış ve tutum sergilemesi gerektiğini bilmeyen çocukların öncelikli olarak neden- sonuç ilişkisi kurması gerekiyor. Nasıl yaklaşmaları gerektiğini daha da önemlisi neden büyükanne ve büyükbabalarına yaklaşmamaları gerektiğini anlamak bilmek istiyorlar. Bu durumda bizler çocuklara karşı açık ve elimizden geldiğince özverili davranmalıyız. Çocukların bu dönemde büyükanne ve büyükbabaların daha çabuk hastalanabildiklerini bu nedenle onlara hastalık bulaştırmamak için uzak durmamız gerektiğini anlatalım” ifadelerini kullandı.

‘EVDE AKTİVİTE’

Okula gitmeyen çocukların eğitim sürecinin devam ettiğini yalnızca uzaktan eğitim ile farklı bir metod uygulanacağını söyleyen Peder, öğrenmenin her ortamda gerçekleştiğini ve evde farklı birçok öğrenme alanı yaratılabileceğini belirtti. Peder, “Evde geçirdikleri vakti değerlendirmek en az onlara süreci anlatmak kadar gerekli. Uzaktan eğitim ve dijital içerikler ile çocukların formal eğitimi devam ediyor. Ayrıca informal olarak öğreneceklerinin de farkında olmak gerekiyor. Sorumluluk ve farkındalık sahibi olmak öğrenecekleri en önemli bilgiler arasında. Bu dönem bir kayıp olarak değil, farklı becerilerin de öğrenildiği bir dönem olarak görülmeli” dedi. Evde geçirilen ve eğitim süreci dışında kalan zaman içerisinde ebeveynlerin çocuklarla birlikte aktivite içinde bulunması gerektiğinin altını çizen Peder, “Çocuklarımızla evde oyun oynayalım, kitap okuyalım, film izleyelim ve mutlaka evde birlikte iş yapalım. Temizlik, yemek gibi hep birlikte yapılan aktivitelere dahil edelim. Artık çocuklarla evlerimizde geçereceğimiz bolca vaktimiz oluştu. Bu fırsatı değerlendirebilirsek onlarla bağımızı güçlendirebilir ayrıca bu salgın sürecini çocuklarımızla daha sağlıklı ilişkiler kurma açısından fırsata çevirebiliriz” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber