Kamuoyunda EYT'liler olarak da bilinen yasa mağduru emeklilikte yaşa takılan yüz binlerce vatandaş bir yanda sağlık giderleri için kalıcı çözüm beklerken, diğer yandan da önümüzdeki ay yürürlükten kalkacak olan işten çıkartma yasakları nedeniyle büyük tedirginlik yaşıyor. Bu ay itibarı ile başlayan normalleşme süreci işverenler kadar çalışanları da kara kara düşündürüyor. Yıllardır mağdur olan EYT'li vatandaşlar da yaşanan bu süreçten nasibini almış durumda. İş bulamayan mağdurlar emeklilik hayalleri için çırpınırken, zar zor iş bulanlar ise 17 Mayıs tarihinde kalkacak olan işten çıkartma yasakları sonrası işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya.

“YARALAR İYİLEŞMEDİ”

Zorlu günlerden geçtiklerini belirten Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma Derneği İzmir Şubesi Başkanı Doğan Türker, geçtiğimiz aylarda yapılan geçici düzenleme sonrasında rahat bir nefes aldıklarını ancak yaşadıkları genel sağlık sigortası prim sorununa geçici önlem değil kalıcı neşter vurulmasını beklediklerini kaydetti ve "Önceki ay bir düzenleme yapıldı ve devlet bize ‘genel sağlık sigortası prim borçlarınızı yıl sonuna kadar almıyorum’ dedi. Böylece sağlık hizmetlerinden ücret ödemeden faydalanmaya devam edebilme imkanına kavuşmuş olduk. Fakat bu kalıcı bir çözüm değildi. Devlet bizi halen borçlandırmaya devam ediyor. Ve bu parayı bizden eninde sonunda isteyecekler. Bu geçici düzenleme yürürlükten kalktığı zaman bizler hastaneye gidebilmek için, eczanelerden ilaçlarımızı alabilmek için yine ücret ödemek zorunda kalacağız. Sorun tamamen bitmiş değil. Son dönemde bu konu sıkça tartışıldı. Yoğun bir mücadele gösterdik. Zaman zaman siyasiler de bize desteklerini sundu. Ama çıkan düzenleme sadece pansuman oldu. Yarayı tamamen iyileştirmedi. Biz kalıcı bir çare istiyoruz. Son birkaç yıldır bu uzatma kararı yayınlanıyor. Diğer yanda, evlerine ödeme emri, icra kağıdı gelenler oldu. GSS (Genel Sağlık Sigortası) borçlarınızı ödeyin diye kağıtlar ile karşılaştık. Bu primleri biz eninde sonunda yatırmak zorunda kalacağız. Bu sorun sadece EYT'lileri değil, 18 yaşını doldurmuş, çalışmayan, işsiz olan, mezun gençleri, atanamayan öğretmenleri, atanamayan sağlık personellerini de kapsıyor. Aslında mağdur çok. Yıllardır ücretsiz sağlık hizmeti alabilmek için mücadele veriyoruz. İlk zamanlar 200 lira civarında istenen bu bedelleri 100 lira seviyesine düşürmeyi başardık. Umarız buna dair kalıcı bir düzenleme yayınlanır ve tüm herkes koşulsuz şekilde, borçlanmadan sağlık hizmeti alabilir" dedi.

“İŞTEN ÇIKARILABİLİRİZ”

Türker, 17 Mayıs tarihinde işten çıkartma yasaklarının kaldırılması ile birlikte büyük bir mağduriyet yaşayacaklarını dile getirdi ve şunları ekledi: "Ne yazık ki geçtiğimiz haftalarda alınan son pandemi kararları kapsamında 17 Mayıs tarihinde işten çıkartma yasakları sona erecek ve patronlar istediği gibi personelini işten çıkartabilecek. Bu durum bizleri büyük oranda etkileyecek. İşveren olsanız işyerinizde daha genç, dinamik kişileri daha düşük ücrete çalıştırmayı tercih edersiniz. Biz bu dönemde bu yasak sayesinde mağdur olmaktan kurtulduk ancak önümüzdeki süreç çok zor geçecek. Çünkü gözden çıkartılacak ilk personel yine bizler büyük bir riskle karşı karşıyayız. Büyük kısmımız zaten mecbur olduğumuz için, emekli olamadığımızdan günümüzü doldurmak için çalışmak zorunda kalıyoruz. Verimi düştü diyerek, yüksek ücretler veriyoruz diyerek öncelikle bizim işimize son verecekler. Eğer bir kez daha uzatma kararı alınmazsa büyük bir işçi kıyımı yaşanacak ve ilk kurbanlar da bizler olacağız. Birçok şirket, birçok sektör küçülmeye gidecek. Eğer bir de bu sıkıntıyla karşılaşırsak çalışmadan emeklilik için yaşımızı bekleyeceğiz ve bir kez daha mağdur olacağız. Bu yüzden bahsettiğimiz gerekçelerle kalıcı çözüm istiyoruz. Bizim asıl talebimiz işten çıkartma yasaklarının uzatılması değil, EYT'lilerin emekli edilmesi ve sistemden çıkartılması. Böylelikle güvence derdimiz, işten çıkartılma korkumuz da kalmayacak." Erman Şentürk / Özel Haber