NİHAT AK / ÖZEL HABER-Emeklilikte yaşa takılanlar için geçtiğimiz yılın sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sevindirici bir haber verilmişti. Emeklilik hayali kuran binlerce vatandaşın bir kısmı askerlik borçlanması bir kısmı da doğum borçlandırmalarını gerçekleştirmek için SGK önlerinde uzun kuyruklar oluşturmuştu. Verilen sözlerin yerine getirilmesinden kaygı duyan EYT’liler meclise sunulacak kanun teklifini bekliyordu. Emeklilikte Yaşa Takılanlara (EYT) yönelik milyonlarca vatandaşın beklediği yasa teklifi AK Parti ve MHP milletvekillerinin imzasıyla Meclis Başkanlığına sunuldu. 4 maddeden oluşan kanun teklifine göre ‘8 Eylül 1999 tarihinden önce sigorta girişi olanlar yaş dışındaki diğer şartları karşılamak koşuluyla emekli olabilecek’ denildi. Ama kelimeler arasına sıkışan teknik söylemler EYT temsilcilerinin dikkatlerinden kaçmadı. ‘KAYGILARIMIZ VARDI’ Yapılan açıklamalara rağmen EYT’lilerin kaygılarının dinmediğini vurgulayan EYT Federasyonu Başkanı Gönül Boran Özüpak, “Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan geçen yılın sonunda bir açıklama yapmış olmasına rağmen farklı kaygılarımız vardı. Detaylar ortaya konulmadığı için yeniden yaşa mı takılacağız? Yeniden prim gün sayısına mı takılacağız? Soruları EYT’li arkadaşlarımızın kafalarında döndü durdu. 8 Eylül 1999 öncesindeki haklarımızın tas tamam verilmesi şartımız vardı. Biz 8 Eylül 1999 öncesi haklarımızı tamamen istiyoruz. 1999 öncesindeki şart 5 bin pirim günüyken teklifte 5 bin günden başlayan 5 bin 975’e kadar giden kademeli pirim gün sistemine takılmış olduk. Biz bir taraftan emeklilik hakkımız için mücadele ederken şimdi de prime takılmış oluyoruz. Sorun tam anlamıyla çözülmedi. Kademeli prim gün sayısı bizim çalışma hayatımız başlarken yoktu. Bir kanun maddesi sunuldu. Bu kadar karma karışık anlatılmamalı, soru işareti yaratan kanun maddelerini neden hazırlama gereği duyuyorlar? Biz 8 Eylül 1999 öncesi haklarımızı tamamen istiyoruz” dedi. ‘SORUN ÇÖZÜLMEDİ’ Yeni mağduriyetlerin yaratılacak olmasından büyük üzüntü duyduklarını belirten Federasyon Başkanı Özüpak, “Yıllarca mücadele ettik. O kadar beklemişliğin sonunda hepimize mağduriyet yaratılması hepimizde üzüntü yarattı. 8 Eylül 1999 öncesinde bizlere tanınan hakta kadınlarda 20 yıl 5 bin prim günü erkeklerde de 25 yıl 5 bin prim günü ile sisteme girildi. EYT’de mağduriyeti olan arkadaşlarımız 2022’nin son günlerinde 5 bin prim günlerini sağlamak için borçlananlar oldu. Borçlanma ümidi olan arkadaşlarımız var. Sayısı da aşağı yukarı 1 milyon kişi. Bu borçlanmayla hak kazanacak kişi. Ne oldu? Yine prim gün sayısına takılmış olduk. Emeklilik sisteminin ve hesaplanmasının elden geçirilmesi lazım. Yaş kadar önemli olan aylık bağlanma oranları var. Asgari ücretten yatan primlerin değişmesi lazım” diye konuştu. ‘MÜCADELEYE DEVAM’ Kanunun istedikleri gibi çıkması için isteklerini Meclis’te anlatacaklarını vurgulayan Özüpak, “Federasyon olarak o davet aldık. Dernek başkanlarımızla birlikte Ankara’da olacağız. Plan ve Bütçe Komisyonu’nun da açıklamalarımız olacak. Başından beri dedik ki haklarımızı tas tamam istiyoruz. Bu şekilde yarım hakların iadesi gerçekleşmiş olacak. Bize tanınacak süreçte anlatacağız. Mücadelemiz haklarımızı alıncaya kadar sürecek” şeklinde konuştu. mustafa-avci ‘İNSANCA YAŞAM İSTERİZ’ Her platformda dile getirdikleri taleplerinin bu kanun teklifinde yer almadığını belirten EYT Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Avcı da, “EYT için bir adım atılmasından memnun olsak da sürecin çok uzamasından şikayetçiyiz. Yirmi üç yıldır yaklaşık çeyrek asırdır mücadele ediyoruz. Birçok EYT'li kademeli prim günü sebebiyle 5 bin iş gününü doldurmuş olsa dahi emekli olamıyor. Staj ve çıraklık sigortalarının EYT başlangıcı sayılmaması, BAĞ-KUR ve SSK emeklilerinin arasında oluşan farklar başlıca sorunlar arasında. Pek çok EYT’li arkadaşımız TBMM'de görüşülen teklifin tüm taleplerini karşılamadığı görüşünü taşıyor. Pek çok talebimizden sadece yaş şartı kaldırılmış oluyor. O dönemdeki prim gün sayısı değil bu dönemdeki prim gün sayısı esas alınıyor. O dönemdeki maaş hesaplaması değil bu dönemdeki maaş hesaplaması baz alınıyor. Asgari ücretlinin 8 bin 500 lira maaş aldığı dönemde en düşük emekli maaşının 5 bin 500 lira olduğu dönemde bu günkü oransal maaşlarla EYT’liler için yeni bir mağduriyetin kapısı aralanıyor. Sosyal yardım niteliğindeki maaşlara emeklilerimiz mahkum bırakılmış oluyor. Sosyal Medya üzerinden yeni bir boyut kazanan mücadelemizde biz haklarımızı tastamam istiyoruz. Mücadele bitmiyor bitmeyecek. Önümüzdeki seçim arefesindeyiz. Çok mücadeleler ettik bir sonuca geldiğimiz biliyoruz ama hiçbir arkadaşımızın bir mağduriyet yaşamasını istemiyoruz. İnsanca yaşayabilileceğimiz maaşlarla emeklilik hayalimizi gerçekleştirmek istiyoruz”dedi.